ESKİ ESERLERE KARŞI KARAMAN’IN DUYARLILIĞI
Talat DURU (Makale)
Karaman’da, Bursa Edirne Konya gibi yüzyıllarca başkentlik yapmış güzide bir şehrimizdir. Karamanoğulları yaşamları boyunca buraya sayısız saraylar hanlar hamamlar camiler yaptırmışlar. Sonucunda Osmanlılara yenik düşmüşler. Fatih, şehir ve civarındaki halkı İstanbul’a ve Rumeli taraflarına sürgün etmiştir. Bu sırada Fatih’in komutanlarından Rum Mehmet Paşa Karaman’da geniş çapta bir yıkıma girişip, saraylar, selaatin camileri hamamlar kervansaraylar yerle bir edilmiş.
Karaman uğradığı bu felaketin ardından senelerce perişan durumda kaldıktan sonra Fatih’in oğlu Cem Sultan Karaman çarşısını yeniden onarıp, bir de kendine bir saray ve buğday pazarı içine güzel bir bedesten yaptırmıştır. Saray yıkılmış, şimdi yerini bilen bile yok. Cem Sultan bedestanını yaşlı kişiler hatırlarlar. O da buğday pazarı civarında yol geçerken 1959 yılında olacak yıktırıldı. Yine 1959 yılında Yunus Emre Tekkesi ve civarı yol geçme sebebi ile yıktırıldı. Karadağ’da bir kiliseyi yıkıp taşları ile Cumhuriyet meydanındaki eski belediye binası yapıldı.
Mevlana Karaman’da yıllarca kaldığı halde hangi evde oturdu, nerelerde ders verdi, kaydı küreği yok. Haydi işgal sırasında Karaman’ı Rum Mehmet Paşa yaktı yıktı diyelim. Ya Mehmet Paşa’dan sonra yıkımlara ne diyelim. Demek ki Karaman Ana Ata yadigarı eserlere pek saygısı yok.