Denetim, denetleme, yöneten, yönetilen, teftiş, müfettiş anlam olarak biri birinden farklı gibi görünse de anlamları yakın kelimelerdir. Tarihin ilk çağlarından bu yana denetim şöyle veya böyle vardır. Yönetim ve denetim biri birini tamamlayan ögelerdir.
Annemizin bize yapmamız gerekenleri ve yapmamamızı gerekenleri söylerken hem öğretiyor, hem de denetlemiyor muydu? Arkadaşlarımızla oynarken kurallara uymayı öğreniyor, kurallara uyarken birileri aferin diyor, ödüllendiriyor, kurallara uymadığımızda azar veya ceza ile karşılaşıyoruz.
Okulda, okul kurallarını ve toplu yaşam kurallarını uymayı öğreniyor, neleri yaparsak ödül, neleri yaparsak ceza alacağımızı da öğreniyoruz.
Kontrol, otokontrol, vicdan, iç denetim, dış denetim, akıl, bilgi, bilim, birim zamanda verimlilik, kalite, sıfır hata, ölçme, değerlendirme, toplumun vazgeçilmezleridir.
Bazı köyler, bazı yöreler kendine özgü kurallarını koyar, yaptırımlarını da kendi belirler, kınar, ayıplar, dışlar. Bu bir toplumsal denetim değil mi?
Her ülkenin anayasası, yasaları beraberinde denetimi ve denetim organlarını beraberinde getirmez mi? Demokratik kitle örgütlerinin iç ve dış denetim organları yok mu?
İnsan hakları sözleşmesi, evrensel hukuk, insan hakları mahkemesi insanlığın ortak akılla bulduğu denetim organları değil mi?
İnsanları iç denetimli insanlar ve dış denetimli insanlar olarak kesin sınırları olmasa da iki grupta değerlendirmek gerekir. İyi, vicdanlı, eğitimli bir ailede yetişen, yasalara ve kurallara kendiliğinden uyan, kendisine yapılmasını istemediği davranışları başkalarına yapmayan, empati yapabilen, adaletli, eşitlikçi, kendini sürekli geliştiren, neleri yapması gerektiğini, neleri yapmaması gerektiğini bilen, doğaya, canlılara duyarlı olan insanlar.
Sorunlu ailede yetişmiş, kurallar delinmek için konulmuştur diyerek, kuralları gereksiz gören, kendi özgürlüğü için başkalarının özgürlüğünü hiçe sayan, birilerinin uyarı ve yaptırımlarına ihtiyaç duyan, kendi menfaati ve çıkarları için vatanının, ulusun ve toplumun yararlarını yok sayabilen, kibirli verimsiz, liyakatsız insanlar.
Devletin asli görevleri, ulusun tüm bireylerine eşit eğitim fırsatı sunmak, vatanın ve milletin güvenliğini sağlamak, hukukun üstünlüğünde adaleti sağlamak, adil bir gelir dağılımını sağlamaktır.
“Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” Bu görevi yerine getirebilmek için, devleti yönetenler, bulunduğu konuma göre devleti temsil edenler, (Cumhurbaşkanı, bakanlar, milletvekilleri, tüm memurlar, yerel yöneticiler)
Kurumların iç denetimleri ve dış denetimleri belirli aralıklarla denetimlerini yaparlar. Kurumları amaçlarına uygun çalışıp çalışmadıkları, denetlenir. Devlet Denetleme Kurulu, Bakanlıkların teftiş kurulları ne yapar?
Denetim olmasa neler olur? Yetişen nesiller; planlanan ve istenilen niteliklerde olmaz, toplumsal problemler çözüleceği yerde, toplum sorun yaratır hale gelir, kuralsız, adaletsiz, verimsiz, hazırcı, kolaycı bir yapıda olur.
Üst denetim organları görevini tam yapmaz ise toplumda adalet duygusu yok olur. Her birey kendi adaletini sağlamaya çalışır.
Şehirleşme ve yapılaşma denetlenmez ise kentlerimiz plansız ve doğal afetlerde mal ve can kaybının önüne geçilemez, iş kazaları önlenemez. Tarihi eserlerimizi, doğamızı sanat ve kültürel varlıklarımızın korunasını denetlemez ise gelecek nesillere ne bırakabiliriz?
Devletin harcamaları Sayıştay tarafından bir hakkın denetlenmez ise vergiler aracılığı ile toplanan paraların nerelerde amaca yönelik harcanıp harcanmadığı tespit edilemez.
Toplumsal kurallar ilgili denetim elemanları aracılığı ile denetlenmez ise kuralsız, içinden çıkılmaz sorunlar ve toplumda sosyal barış sağlanamaz. Herkes rahatsız olur, herkes şikayetçi olur, bizim gibi.
Gelişmiş, kalkınmış uygar toplumlarda bireyler kurallara kendiliğinden uyarlar. Bunu da eğitimle sağlamışlardır. Demokrasiler eğitim düzeyi yüksek toplumlarda gelişir ve toplumsal eşitlik, özgürlük ve barış sağlanır.