Müslümanlar bir tarağın dişleri gibidir dedik durduk bir ömür.
Öyle değil mi peki.
Öyle mi sizce.?
Öyle olması lazım gelir.
Niye?
Dinimiz onu öngörüyorda ondan.
Yani?
Yanisi şu.
Biz hepimiz yaratılış itibariyle aynıyız.
Sahabe çocuğu ile müşrik çocuğu aynı yaratılmıştır.
Tek üstünlük, yalnızca ve yalnızca Allah'a saygı konusundadır.
Dini literatürde on'a takva deniyor.
Peki günümüzdeki görüntü nedir denirse.
Hiç bakılacak gibi olmadığını söyleyebiliriz.
İslam bir vadide, biz müslümanlar başka vadide kalmışız.
Şahid olduğum bir konuyu anlattım geçenlerde.
Hazırundan bir arkadaş itiraz etti.
Neymiş efendim?
İslâmî yaşantısı olmayan birinin doğru bir hareketini söylemek, onların reklamını yapmak olurmuş.
İşte bu kafa beton kafadır.
Buna ne ekersen ek bitmez.
Ofisin siloları gibi.
Yıllarca buğday durur içnde, yarım kilo ürün alamazsın.
Doğruyu kim söylerse söylesin doğrudur.
Ve biz bir mümin olarak, doğruya doğru demek borcundayız.
Bu bizim üzerimize farzdır.
Yani aksini yapma Hürriyetimiz yoktur.
Vaktiyle ümmetin felahına can verir diye bildiklerimizden biri hakkında bir şey duymuştum.
Ve tabiki inanmamıştım.
Adam görüntüler var demiş ve irkilmiştim.
Şimdilerde aynı şeyler gündemde.
Hele bu nevzuhurlar, birde sonradan görme olunca fazla gizleme gereği bile duymuyorlar.
İrfan ehli büyükler derki:
Yükselmenin en alçakçası mukaddesatın üstüne basarak yükselmektir.
Sakın ola ki bunu politik Arena'ya falan çekmeye kalkmayınız.
Bildiğiniz sokaktan bahsediyorum.
Geçenlerde bir dostum şöyle demişti.
Hocam görüntü sizi yanıltmasın.
İktidar değiştiği gün,
devlet dairelerinde ki başı örtülü sayısı yüzde kırka düşer.
Bende hiç sanmıyorum dedim.
Bakarsın yeni gelenlerde burda ekmek var deyip,
rotayı buraya kırarlarmı kırarlar.
Şartlar ne olursa olsun.
Müslümanın tek doğrusu vardır, o'da haktan yana olmak.
Vaktiyle haykırıyorduk..
Ne diyorsa islam dini.
Uyacağız suç olsada.
Gerçeği örten kefeni.
Soyacağız suç olsada.
Nasıl ama.
İşte bütün mesele bu imanın tadını almak.
Ebazer hazretleri gibi olma cehdi taşımak.
Ferd kalırım belki,
ancak merd kalır ve öyle ölürüm diyebilmek.
Tıpkı Âkifimizin dediği gibi:
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam.
Hele hak namına, haksızlığa ölsem tapamam.
Ne cennet hevesi, ne cehennem tasası.
Tek ve yegâne hedef, kâinatın efendisinin izinden yürümek.
Ötesi hep angarya.
Sağlıcakla kalın.