Şu anda gece saat 02.54.
Anadolum uykuda.
Evinde, hastahanade, hapishanede, belki bir çadırda.
Derin uykuda yurdum insanı.
Kimi de benim gibi uyuyamamanın tadına varıyordur.
Yazımın başlığı bir türkü sözü bilirsiniz.
Az önce Kıraçtan dinledim.
Afyon yöresine ait.
Biliyorum,
hocam sen iyimisin diyenleriniz var şimdi.
İyiyim iyiyim merak buyurmayın.
E bu türküde neyin nesi diyorsunuz.
Ne oldu abi biz adam değilmiyiz.
Biz anadoluda büyümedikmi.
Biz sevemezmiyiz?
Biz ağlayamazmıyız.?
Biz (af buyurun)İliklerimize kadar anadoluluyuz.
Tozlu yollarda yorulanlarız biz.
Biz sabanı, pulluğu, düveni, dişliyi, tırmığı, yabayı bilen nesiliz.
Biz ala şekerle diş çürüttük birader.
Biz yokluğun tadına varanlarız arkadaş.
Biz gün olur ilahiyle ağlarız.
Gün olur Karahisar kalesi ile iç çekeriz.
Bazen İsmail COŞAR'dan:
"Gönül hûn oldu aşkından" dinleriz.
Gün gelir Cem Karaca'dan, Kerkükün zindanlarını dinleriz.
Yirmi dört saatin on sekizinde Kur'an dinler numarası yapmayız.
Biz başı üstünde simit tepsisi taşıyan çocuk görürsek hemen oracıkta hüngür hüngür ağlarız.
Alnı penezli huriye teyzeye ana hürmeti gösteririz.
Eli nasırlı Ali dayının elini öpmek şereftir bizim için.
İsli çaydanlıktan içtiğimiz çay yüzümüze vurur abi bizim.
Yerine göre kibirli, bir sonradan görmeye denk gelirsek,
Onada kibir'in kralını öğretiriz.
Bazen sınıfta arkadaşlarımada söylüyorum.
Bir saat ders çalışın,
yirmi dakika Türk sanat müziği dinleyin.
Veya Nurullah Genç'in yağmur şiirini okuyun diyorum.
Geceleri, bilhassa da seher vaktinde havada azot miktarı çok yoğun olurmuş.
Hem zihin için, hem sıhhat için çok iyi gelirmiş o saatler.
Bu arada bir haftadır okulun öğrenci asansörü çalışıyor.
İki hafta önce büyüklerimize melekler huzurunda duâ edeceğime söz vermiştim.
Şimdi asansörün önüne her gelişimde gürp aklıma geliyor o sözüm.
Hemen Allah'ım râzı olsun diyorum, hemde taaaa özümden.
Zaten benden başka da müşterisi yok garibimin.
Gençler üçer üçer çıkıyorlar merdivenleri.
Merdiven ömrü uzatır deniyordu ya bir zamanlar.
Belki de ondan binmezlerdir asansöre.
Merdivende geçecek uzun ömür beni sarmaz arkadaş.
Şimdi Anadolu'mun dört bucağı türül türül tüterdir.
Şu koyun güderken türkü çığıran bir oğlan var.
Bir taşın başına oturmuş inletiyor dağları.
Adını hatırlayamadım şimdi.
Onun azığında mutlaka peynir sıkması, domates, sivri biber ve pekmez helvası vardır.
Pınarın başında......
Neyse oraya girmeyelim.
Haydi sabah namaza kalkılacak.
Herkese iyi geceler.
Allahım a emânet olun.