Önüme yeni haber düştü.
Şehid sayımız 8 e yükselmiş.
Bilim ve teknoloji çağındayız.
800 küsur rakımlı mağarada, şehid naaşını arıyoruz.
Yüksek rakımda oksijen azalır diye biliyoruz.
Kapalı bir oyukta metan gazı ihtimali yükselir denir.
Bunu hiç alakasız biz bile biliyoruz.
Anadolu'da tedbirsizce,
eski kuyuya düşen bir şeyi çıkarmak için adam sarkıtılır.
O orada gaza maruz kalır ve ölür.
Onu kurtarmak için bir gözü kara bulunur O gönderilir.
O'da ölür vs.
Şimdi bu mağaraya 19 askeri nasıl hangi akıl gönderir.
Hemde askeriye gibi bir kurumda.
Örgüt vaktiyle hastane olarak kullanmış orayı.
Biz ancak:
Şehidimiz var.
Başın sağolsun Türkiyem.
Sekiz ocağa ateş düştü.
Yine kahrolduk.
Demeyi biliyoruz.
Hem şu sıralar barış durumu var.
Şehidimizin naaşının yerini bilirlerdir.
Versinler.
Barış bunu gerektirmezmi.?
Şunu da akıl almıyor.
Üç tarafımız denizle çevrili.
Ve her yaz bu deniz kıyılarımızın ormanları cayır cayır yanar.
Hemen o günlerde yerine hemen yenileri dikilecek müjdesi verilir.
Ve bu durum,
bugünün meselesi değildir.
En az 50 yıldır bu böyledir.
Kış gelir biz bu yangınları unuturuz.
O canım kıyılara otel, motel vs.
Detayına bu bu ülkenin insanı şahiddir.
Meselâ orman yakan yakılır.
Adam öldüren öldürülür diye niye kanun çıkarılmaz.
Niyesini ben biliyorum.
Uzun hikaye olduğu için yazmıyorum.
Sizde bilirsiniz aslında.
Bizim alışık olduğumuz nice konular var.
Meselâ:
Ucu kime dokunursa dokunsun diye cümle kurulmaya başlandığında.......
İddianamede savcı 700 sene istedi dendiğinde......
Kanı yerde kalmayacak diye demeç üstüne demeç geldiğinde......
O konu ebediyyen kapanmıştır, Kitabı'na uydurulmuştur diyebilirsiniz.
Aksine bu güne kadar ben rastlamadım.
Yine bu ülkede kabak her zaman ve şartta fakirin başında patlar.
Yahu bu ülkede sümen altı diye bir kör kuyu var.
O kadar çok akla ziyan işimiz varki, ömür yetmez saymaya.
En iyisi keselim sözü.
Bir'de benim yazılarım zerre-i miktar polika içermez.
Öyle düşünen zan yapar hakkım kalır.
Biline..
Kalın sağlıcakla.
Mustafa Uysal
Yorumlar
Kalan Karakter: