Yıl 1960 ların başları.
Ben 8/10 yaşlarındayım.
Avrupa'ya işçi alımı varmış.
Belçikalı Ali.
Ama şimdilik KOZLUBUCAK'lı Ali.
İsteği Belçika'ya çıktı.
Ve gitti. Giderken bana dedi ki;
Yeğenim yengene yoldaş ol.
O nereye gıderse, yanında git.
Tamam dayı dedim.
Mektuplarımı ona okuyuver tamammı.
Tamam dayı.
Anamla, anadan kardeşler.
Belçika öncesi, Köy'de çiftçi, çırak, OĞLAK çobanlığı yaparmış.
Mektuplar gelmeye başladı.
O zamanlar mektublara şöyle başlanırdı;
Deruni dilden, cânı gönülden pek kıymetli anacığım.
İstisnasız herkes böyle başlardı ülkemizde.
Dayım, 1400 metre yerin altında kömürde çalışıyorum diye yazıyordu mektubunda.
On bir ay sonra dayım geldi.
Bembeyaz kar gibi gömleği vardı.
Saçları ışış ışıldı.
Hiç güneş görmemiş,
hergün duş alan biri olarak kendi de bebeyazdı.
Simsiyah saçları,
kaşlarına uygun bıyıkları ile bakmaya kıyılmaz biriydi dayım.
Phillips bir teyp, getirmişti.
Ertesi gün, eski patronu geldi hoşgeldine.
İki yıl kadar çırak durmuş dayım ona vaktiyle.
Şimdi hiç de eski çırak yoktu ortada.
Çok net hatırlıyorum:
Dayım bir paket gavur sigarası hediye etmişti ona.
Dayım Belçika'yı bıraktı.
Belli ki işi çok zordu.
Otuzlu yaşlarındaydı.
Getirdiği parasına koyun aldığını hatırlıyorum.
Bir an'da köyün en çok koyunlusu oldu.
O günden sonra adı "BELÇİKA'LI Ali" oldu dayımın.
Daha sonra Almanya'da çalıştı epeyce.
Gölyerinde üç katlı ev yaptırdı.
Yengem çok çalışkan bir kadındı. Erkek kadın işi demez, çalışırdı.
Ters bir ameliyat sonrası felç oldu. Dayım 24 yıl yengeme hizmet etti.
Bir kez olsun şikayetini duymadım.
BELÇİKA'LI Ali;
Dünyanın en yufka yüreklilerinden biriydi.
Zaten babasını hiç tanımamış galiba.
Annemde öyle.
Babası O üç yaşındayken ölmüş.
Dayımı (Nâm-ı diğer bELÇİKA'LI Ali yi) 15 gün önce uğurladık öbür Dünya'ya.
Bir buçuk yıl önce yengem vefat etmişti.
Dün kabirlerini ziyaret ettim.
Dayım üzerinde kul hakkı olmadan öldü diyebilirim.
Hatırnâz bir Allah kuluydu.
Kabri PÜRNUR olsun inşallah. :
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar
Kalan Karakter: