Değerli dostlar, ülkemizde tam göçebeliğin son temsilcileri Sarıkeçililerdir.
Şu günlerde onların kışlaya göçleri başlamış durumda.
Kışları Silifke ve Aydıncık sahillerinde geçiren Sarıkeçililer, yazları da Seydişehir, Bozkır ve Beyşehir dağlarında geçirirler. Az sayıda çadır da Karaman ve civarında yaz aylarını geçirir.
Yüz elli hane civarında Sarıkeçili Yörüğü son Yörükler olarak çadır hayatlarını sürdürmektedirler. Bunlardan seksen sekiz hane 1990' ların sonunda Karaman'da şehir iskânına tabi tutulmuşlardır. O zamanlar Yörtürk Vakfı Karaman temsilciliği olarak bu evlerin bitirilmesi konusunda Milletvekilimiz Hasan Çalış Bey'in girişimleri sonucu katkılarımız olmuştu. Yine o zaman Karaman sınırları içerisinde göç yolları da zorluk çıkartılmaması için Sayın Valimiz ve Alay Komutanımızla görüşmelerim olmuştu. Hatta Alay Komutanımız araç çıkartmış, bir hafta süreyle Kızılyaka ve civarında “Yörüklere dokunmayın, buradan rahatça geçmek onların hakkıdır” şeklinde araçtan anonslar yaptırmıştı. Yine o yıllarda Kültür Bakanlığı ve Yörtürk işbirliği ile gerçekleştirilen Bilgi şöleninde Sarıkeçililer hakkında bildiri sunmuştum. Onlarla ilgili olarak Kanal D, Kanal 7 ve TRT 2 kanallarının belgesel çekimlerine refakat etmiştim.
Şu da belirtelim, son 25-30 yılda Sarıkeçililerle ilgili bir hayli makale, kitap, tez ve belgesel yayını dışında, pek çok gazete ve dergi haberi de yapıldı.
Neyse, son yıllarda Gökçe Köyü sınırları içinde yayla dönemini geçiren Sarıkeçili Ahmet Bacak'ın çadırına gittim. Güle güle diyeyim, uğurlayayım diye... Kendisini göç hazırlığı yaparken buldum, sohbet ettik. İki yıl önce yaptığım uyarılar işe yaramış, çadırın çevresi oldukça temizdi.
Ahmet Bacak ve ailesi yıllardır olduğu gibi bir kaç gün sonra yollara düşecekler. Bu çağda yürütülmesi zor bir hayat onlarınki. Göç yolunda büyük engeller ve zorluklar var. Bin yıllık geleneği Anadolu'da sürdüren son Yörüklere yardımcı olmak herkesin görevi.
Onlar bu hayat tarzını bırakırlarsa, Türk Milletinin binlerce yıldır sürdürdüğü bir kültür ölecektir.
Güle güle git Ahmet, güle güle gidin son Yörükler.