Şehrimizde araç sayısı hızla artıyor.
Artışa orantılı olarak da, trafik sorunları önlem alınamazsa, içinden çıkılmaz bir hale geliyor.
Yollar aynı ama baskı yüksek.
Sorunun önlenmesi için duyup bildiğimiz bir çalışma da yok.
Hatta mevcut durumu verimli kullanmayı sağlayacak etkin bir trafik denetimi de göze çarpmıyor.
Kara düzen.
Örnek olarak. Belediye binamızın tam karşısında Abbas Mahallesine doğru giden bir yol var. Araç doğudan geliyor ve güneye sinyal verip yolun ortasına duruyor. On saniyede tüm trafik allak bullak oluyor. Yaptığı işte bir yanlışlık yok. O yol öylesi bir dönüşe kapalı değilse sürücüler de yüz metre ilerideki dönerden dolaşıp gelip kimseleri engellemeden sözkonusu yola dönüp gitmez.
Yani kendi kendimize güzellikler yaratan bir tabiatımız pek yok.
Öyleyse Kent Trafik Komisyonu gereğini yapacak.
Kent içi denetim yapan polislerimiz bunları görmüyorlar mı?
***
Yayaların durumu bir başka âlem…
Öncelikleri var ya. Yola yatak serip yatacaklar. Üstün olmanın tadını çıkarıyorlar sanki.
Yaya geçidine riayet hiç yok.
Tesadüfen yaya geçidi yanında ise kullanıyor. Değilse her yer yayaya mübah.
Salana sallana bir geçişleri var ki, sanırsınız yolun tapulu sahipleri. Öyle olsa bile insan biraz ar eder. Birçok yerde yayalar trafiği tıkayan önemli unsurlardan.
Bir de serbest buton kullanımı var ki saçlarınızı yolarsınız.
Okul çıkışlarında öğrencileri korumak, engelli, yaşlı, hasta ve acil işler için düşünülen bu uygulama ciddi bir şekilde istismar ediliyor.
Tek başına gelip doğrudan butona basıyor ve tüm trafiği durduruyor. Büyük bir keyifle ve mağrur adımlarla karşıya geçiyor.
Bir genç kıza sordum.
“Kızım neden trafiği durdurdun? Bak tek başınasın ve gençsin” dedim.
“Hakkımı kullanıyorum” dedi.
Bir dakika beklese yoldan rahatlıkla geçecek alan açılır zaten.
Eee! doğru. Kendisini ilgilendiren her konuda haklarını ödünsüz kullanan bir ileri demokrasi insanlarıyız. Trafikte mi geri kalalım.
***
Bir İkinci İstasyon caddesinin çift yönlü park sorununu çözemedik gitti.
Her yeni gelen müdür bir deneme yapar, kısa süre içinde her şey eskiye döner.
***
Galiba güvenlik gerekçesi ile Çarşı Karakolu’ nun önündeki kaldırım trafiğe kapatılmıştı. Yıllar geçti hâlâ aynı duruyor.
Artık iki kişilk bir yaya yoluna izin vermenin zamanı gelmedi mi?
Ben neredeyse her gün o yolu kullanıyorum. Sözkonusu binanın önünde yola inmek zorunda kalıyorum. Tedirgin oluyorum.
Gene bir sürü lâf duyar gibiyim.
Geçin bunları. Biz güvenliğimizi sağlayan bir kuruma gereken değeri veririz. Ancak devlet bir konuda kötü örnek olmaz.
Güvenliği bir metrelik bir alanda mı sağlıyoruz?
Yani kural koymadan düzen olmuyor, denetlemeden de düzen sağlanamıyor.
Daha sorun mu?
Gani.
Ama bu örnekler belki bazı şeyleri devindirir belki.