Bugün cuma da;
Vaiz ve imam arkadaşlarımdan bekliyorum ki;
Duymadığımız bir şeyler söylesinler.
Yirmi üç yaşındaki genç arkadaş duyduğu ile yaşam sevinci kazansın.
Yetmiş üç yaşımda bende;
Af olma umudu duyayım.
"Ağaç altını kirletmeyin" buyuran peygamber efendimizin neyi anlatmak istediğini izah etsinler.
Hocalarım.
Piknik nasıl yapılırı anlatınız.
Hatta nasıl ya-pıl-ma-zı anlatınız.
Hem de bangır bangır anlatınız.
Denetimle görevlileri göreve çağırınız.
"Kirleten adamın” tam mümin olamayacağını söyleyiniz.
Hem de öyle bir söyleyin ki cami sallansın.
İnsanımız duymadığı bir şeyler duysun.
Elinizdeki resmî konuya bağlı kalın ancak, arada da hayatı öğretin.
İnsanımız önündeki bir haftayı nasıl yaşaması gerektiğini sizden öğrensin.
Bilhassa genç nesle umut aşılayın.
Iyi ki bu camiye gelmişim desin.
Deniz'e kıyısı olan bir kentin cemaati ile,
Konya'nın bir ilçesinin cemaatinin dinleyeceği hutbe aynı olmamalı diye düşünüyorum.
Hâsılı vaaz veya hutbe, ihtiyaç gidermeli.
Umut aşılamalı.
İnsanımıza,
Maddî manevî ihtiyacını size arz edebileceğini söyleyiniz.
Dert paylaşma arkadaşınız biz deyiniz.
Sizin sayenizde gençler;
Camiye, cemaate, din görevlisine ısınsın.
Dinini sevsin.
Lütfen bunları ukalalık olarak almayınız.
Vaktiyle yapmak isteyip te yapamayan bir kardeşinizin iç yangısı olarak görünüz.
Sizleri bütün kalbî muhabbetimle selamlıyorum.
Hürmetlerimi arz ediyorum.
Görevinizde muvaffakiyetler diliyorum.