SONUNDA BÖYLE OLACAĞI BAŞINDAN BELLİYDİ…
Osman Nuri Koçak
PKK antetli Ahmet Tan adındaki bir sözde parlamenter, Cumhuriyetin ve milletin iktidarının göstergesi olan Milletin Meclisinde “Kemalist Diktatörlük” diyerek, Cumhuriyete ve onun oluşturduğu tüm değerlerine karşı aleni olarak meydan okudu.
Şaşırmadım.
Bütün göstergelerin işaret ettiği rotanın sonunda buraya geleceğimizi zaten biliyor ve söylüyorduk. İşin buraya geleceği zaten başından belliydi.
Kapalı kapılar arkasında söylenenlerin aleniyete dönüştüğü bir sürecin içinden geçiyoruz.
Milletin özgürlüğüne vurulan prangaları söküp atan ve halkı mütemadiyen sömüren tüm mekanizmalarını yok etmeye ve milleti o prangalardan kurtarmaya çalışan Cumhuriyet ve onun Büyük Önderine karşı duyulan hıncı, öfkeyi ve düşmanlığı, Devr-i AKP aleni hale getiriyor artık.
Yolu açan AKP…
Tekkecisi başını kaldıracak…
Zaviyecisi sözde hakkını arayacak…
Bölücüsü bu muhteşem zeminde amacına doğru koşacak…
İnanç grupları arasında kavgalar başlayacak. Etnik ayrılıklar düşmanlığa dönüştürülecek.
Büyük bir emperyal planın parçası olarak, Atatürk’ ten kurtulmak adına ne oyun varsa oynanacak ve ne numara varsa çekilecek, elden ne geliyorsa hepsi yapılacak.
Hemi de tüm bu işleri Atatürk’ ün kazandırdığı özgürlük olanaklarını kullanarak yapacaklar.
Nitekim yapıyorlar da…
Bir bölücü taşeronu çıkıp Türkiye Halkının yüce meclisinde “biz bu meclisin kölesi değiliz” diyerek Atatürk’ ü diktatör olarak ilan edebiliyor en büyük gruptan da alkış alıyorlar…
Bu taş yuvarlanırsa altında sadece CHP veya MHP’ liler mi kalır sanıyorlar ki? Akıllarına şaşarım.
Atatürk’ e kim düşman?
Bu bölgede Büyük Ortadoğu Projesini uygulamak isteyenler.
Bu projede ne var?
Soros- Freıdman, yani Küresel Şirketlerin liberal demokrasileri var.
Onlar nedir?
Türkiye’ yi en az dörde bölmek ve Dünya şirketleri için kolay pazara dönüştürmek.
Dahası daha da kötü…
Üçüncü Bin Yılda Asya’ nın Hristiyanlaştırılması projesinin önündeki en büyük engel olan Türk Milli Devletini yok etmek.
Biraz tarih bilenler ne demek istediğimi daha iyi anlarlar.
Ekümenlik meselesinin yaratacağı felâketlerin ayak seslerini duymayan dünyada bir tek Türk Milleti ve onun sözde aydınları kaldı.
BDP ne istediğini biliyor ve AKP’ nin yarattığı bu meşum zemini çok iyi kullanıyor.
Belki AKP’ de de ne istediğini çok iyi bilenler var ve bu zemini o nedenle yaratıyorlar.
Ey aziz Türk Milleti!
Ya sana ne oluyor?
AKP’ ye verdiğin her destek, senin meclisinde sana ve bağımsızlığına karşı bir pusuya dönüşüyor ne zaman göreceksin?
Ahmet Tan veya Tan’ lar daha da çoğalarak geliyorlar görmüyor musun?
Ne yapalım ki, çözüm de çözümsüzlük de, selâmet de felâket de senin ellerinde…
Türk Milletinin özgürlük ve bağımsızlığının önündeki en kavi kalkan Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetçi Demokrasinin kalkanıdır. O Kalkan bir delinir, parçalanır veya ellerinden alınırsa kimse seni bu küresel cani şirketlerin ellerinden alamaz.
Onlara Demokrasi getiriyoruz diyerek etrafımızda yaratılan sahte bahar havalarından kimler kazançlı çıkıyor ona bari bir bak!
Mısır, Suriye, Libya, Sudan, Irak halklarını çok seven emperyalizmin getirdiği özgürlüğün ne menem bir şey olduğuna bir iyice bak. Bak belki ne demek istediğimizi anlarsın. Daha, dahasının da dahaları var. Böylece beklersen onları da göreceksin. O zaman yeni bir Atatürk’ü çok beklersin…