Ülke genelinde halkın iktidara tepkisi hayli yakıcı oldu.
Ak Parti’ de kale male kalmadı. Hepsi tuz buz oldu.
CHP maküs talihini yendi gibi.
“Bu millet CHP’ ye oy vermez” efsanesi bitti.
Halk kendisine yaklaşanı da, kendisinden uzaklaşanı da bilecek kadar demokratik erginliğe erişti artık.
Ak Partiyi fildişi kulelerinden indirmek ve yeniden halkın partisi yapmak zor. Çünkü o kadar derin bir konforlu alan yarattılar ki oradan çıkış olanaksıza yakın. Kendi gözlerini kamaştıran bu yaşam biçimi onları halka yabancılaştırdı.
Halkın dostları gitti yerine buyurganlar geldi.
Hâsılı ülke geneli herkesi şaşırttı.
Karaman’da şaşırtanlar arasında mı?
Bence evet.
Bir kere, 10 ay önce yapılan bir seçimde yüzde 18 oy alarak üçüncü parti olan MHP, bu seçimde yüzde 49 oy alarak birinci parti oldu. İki katından fazla…
14 Mayıs seçimlerinde yüzde 40 ın üzerinde oy alan Ak Parti ise, 31 Mart seçimlerinde yüzde yirmi dört alarak neredeyse yarıya indi.
Yüzde yüzün çok üzerinde bir oy artışı veya yarı yarıya oy kaybetmiş partilerin olduğu bir seçimi bütün yönleri ile didik didik etmek gerekir.
Çünkü bu siyasetin tabiatına uygun olmayan bir durumdur.
Nasıl izah etmek gerekiyor?
Halk, partilerin üzerine çıkarak, adayları oylamış gibi.
Elbette Ak Parti’ den yoğun kopuşun rotası MHP’ ye doğru yönelmiş ama halkın bazı adaylara karşı sesini yükseltmiş olduğu da aşikâr.
Anlaşılan Mevlüt Akgün bu seçimin günah keçisi olmuş. Ak Partiye oluşan tepkiyi durdurma, hızını kesme bir yana aksine daha da hızlandıran aday durumuna düştü.
Bu durum da eşyanın tabiatına uygun görmediğimiz tabloyu yaratan en önemli unsur oldu.
Mevlüt Akgün’e karşı, bizzat kendilerine yakın mahfillerden desteklenen yıpratma politikası son derece başarılı olmuş gözüküyor.
Seçimlere ilk adım atımız günlerde yazdığım yazıda, Savaş Kalaycı’ nın tabanda saklı ve yoğun bir güce sahip olduğunu söylemiştim.
O güç ayağa kalktı ve özellikle CHP’ ye gitmeye hazırlanan ciddi miktarda oyu yanına çekti.
Ak Parti’den canı yanan seçmen, seçim kampanyasının sonuna gelindikçe, sahada büyük sempati toplayan Recep Hoca ve CHP seçeneğini eledi.
“Oyları dağıtırsak Ak Parti kazanabilir. O zaman Recep Sertçelik çok uygun bir insan ama işi riske atmayalım” psikolojisi seçmen üzerinde egemen olmuş görünüyor.
Seçimin net bir şekilde kaybedeni Ak Parti ve adayı Mevlüt Akgün oldu.
CHP İl Genel Meclisi oylarını değerlendirmeye alırsak iki puan kadar yükselmiş.
Belediye Başkanlığını kaybetmiş ama oyu yukarıya doğru seyretmeye başlamış bir CHP görüyorum. Karaman gibi katı muhafazakâr yerlerde iki puan oy artırmak bile çok değerli bir çabanın ürünüdür.
Yeniden Refah’ ın ayak seslerini iyi dinleyiniz. Gittikçe daha da yaklaşıyor olarak göreceksiniz.
Seçimin amasız, lâkinsiz net bir şekilde kazananı ise MHP ve Savaş Kalaycı olmuştur.
14 Mayıs seçimleri ile kıyaslandığında, Savaş Kalaycı’ nın, partisinin iki katı bir seçmen güvenine mazhar olduğu açık seçik görülüyor.
İyi bir durum...
Kendi yöneticisinden memnun bir toplum, demokrasilerin ana amacı değil mi?
Halkın, kolaylıkla değiştirebileceği bir yöneticiye,”gitme orada kal” demesi ve onu bir öncesinden daha yüksek bir güçle yeniden göreve getirmesi, her siyasi yapı için gurur vesilesidir.
Daha geniş açılardan değerlendirilmeye muhtaç bu seçimlerin sonuçlarının ülkemize ve Karaman’ımıza hayırlı olmasını dilerim.
Savaş Kalaycı’ ya ise, arkasına aldığı büyük gücü daha da etkin kullanarak, birikmiş devasa sorunların üzerine kararlı adımlarla yürümesini diler, kendisini gönülden kutlar, başarılar dilerim.