Seçim kapıya dayandı.
Adaylar kapı kapı, kişi kişi dolaşıyor.
Allah için tüm adaylar bütün güçleri ile sahadalar. “Çalışmıyor kardeşim” diyeceğimiz yok. Tüm partiler ellerindeki bütün kozları sahaya sürüyorlar.
Hatta bazı adaylar arasında hata sayılabilecek sertlikte biri birlerine saldırılar da var.
Afişler, ilanlar, basılı metinler…
Ramazan paketi hazırlıklarının dudak uçuklatan sayıları, söylenti boyutunu aşmış durumda.
Maşallah iyi para harcayanları görüyoruz.
Eee! Var el titremez.
Öyle görüyorum ki, gelen her seçim bir öncekine göre daha pahalı hale geliyor.
Artık adaylarda öncelikle akıl değil, para aranıyor.
Alt ve orta sınıf insanlarının yüzlerine siyaset kapıları her geçen gün kapanıyor. Akıl, beceri, yeterlilik, çalışkanlık vasıfları artık saha dışına itiliyor.
“Paran kadar konuş” her dönemin sloganı idi ama hiçbir zaman bu günkü kadar öne çıkamamıştı.
Fakaaat!
Sadece benim mi, yoksa anlıyorum ki çok da sahiplenilmeyecek benim zekâ grubumdaki insanların mı bilemiyorum ama şu ana kadar beklentilerini tatmin edecek bir programı hiç birisinde göremedim.
Lâf kalabalığı var, bir birlerini çekiştirme var, kişilik beyanlarının yüksek tonda ifadeleri var ama Karaman’ın geleceğinde, on yıllara, yüz yıllara teşmil edilebilecek aklı başında üretimleri yok.
Titizlikle planları yapılmış, üniversitelerden ve ilgili STK’lardan yeterli teknik desteği almış, ekonomik maliyetinin boyutlarının kalem kalem çıkartılmış planları yok.
Üç ana kalemde, Karaman kamuoyunda, ortalama bir bilinç oluşturulması konusundaki beklentilerim, beklemeye devam etmekte.
Birincisi; Özellikle eski Karaman’ı baştan ayağa öz kimliğine uygun biçimde yeniden yaratma anlamına gelecek bir büyük imar çalışması. Ayrıca, yeni ticari merkezler oluşturan ve içinde yaşayanları mutlu edecek bir genel Karaman çalışması.
İkincisi; Kent içi trafik ve araç parkı sorununa bilimsel çözümler üreten çalışmalar. Bu sorun imar konusunun doğrudan bir uzantısı gibi görünse de ayrı bir kalem olarak ele alınmasını zorunlu hale getiren boyutlara ulaştı.
Üçüncüsü; Türk dilinin ve kültürünün başkenti olmayı hak edecek derinlikli çalışmalar.
Elbette onlarca vaadin hepsi de çok değerlidir.
Ancak, asıl meselelerin etrafından dolanarak hiçbir sonuca ulaşamazsınız.
Adil bir kent imarı uygulaması, yöneticilere keskin düşmanlar kazandırabilir. Ama imar tüm kubbeyi bir arada tutan kilit taşıdır. O taşı yerli yerine koymak kadar onu orada tutmaya çalışmak belediye başkanları için olmazsa olmaz diyeceğimiz en yakıcı konu.
Önemli olan rantiye taifesinin düşmanlıkları değil, halkın mutluluğudur.
Bu savaşı göze alamayanların meydanları doldurduğu bir seçimi değil, milletin mutluluğunun fedailerinin cesur yüreklerinin nefeslerini hissettiğimiz bir seçimi yaşayabilmek isterim.
Buna hâlâ zaman var.
Kötü trafik için, “Karaman Modeli” diye bir niteleme üretilmiş. Her gün bu nitelemeyi doğrulayacak onlarca örneği yaşayabilirsiniz. Arabanıza binin ve trafiğe çıkın yeter.
Halkı mecburiyet caddelerinden kurtaracak cesur uygulamalar ve yeni cazibe merkezleri oluşturma planları ve ödünsüz olarak uygulama iradesini beklemek hakkımız olsa gerek.
Türk Dili gibi güçlü bir argümanı, marka değer olarak üretemeyen bir Karaman’ ı kim ciddiye alır ki? Karamanlı olanın en vazgeçilmez sahabeti olan Türkçe, Karaman’ da yetimdir. Bunu vurgulayan adayların sesi yeterince gür çıkıyor mu?
Meydanlar, bir birinizi tüketme yeri değildir.
Üretiniz ve çoğalınız.
Beyhude mi bekliyoruz yoksa?
Seçim gargaraya mı geliyor yoksa?
Teşekkür ediyorum çok güzel bir yorum yüreğinize sağlık
Harika bir yorum yapmışsın teşekkür ediyorum ders alanlar alsın her şey para değildir yüreğine sağlık