Yerel Seçim resmi takvimi 1 Ocak itibari ile başlıyor.
Ateşini çok önceleri hissettik.
Seçimlere girecek iddialı partilerin aday adayı ve aday listeleri neredeyse tamamlandı.
Kuşbakışı 1 başlıklı yazımızda bu süreci -çok az bir eksik ile -erken tamamlayan CHP nin durumunu anlatmaya çalıştık. Bu gün de diğer partilere bir göz atmak istiyorum.
Bu yazılar, partilerin içerideki çabalarının çoğunu bilemediğimiz için, kaba hatlar ile yetinen yazılardır. Onun için başlığı Kuşbakışı koyduk.
Partilerin ve adayların kamuoyu tarafından nasıl algılandıkları konusu yazıların asıl alanıdır.
AK Parti ve MHP Karaman’ da ayrı ayrı seçime giriyor.
Bunu tahmin edebiliyorduk ama durum bu gün netleşti.
AK PARTİ’ nin aday adaylarının birçoğunu tanımıyorum.
Elbette “ben bu şehri yöneteceğim” diyen bir yüreğe ve akla sahip olduğunu iddia eden herkese sonsuz saygımız vardır. Bu nedenle de, başvuru yapanlar kendi camialarında yeri olan insanlardır diye düşünüyorum. Tanıdıklarım arasında çok sevdiğim dostlarım da var.
Ama yıllardır AK PARTİ’ de gözlediğim bir ters durum var. Bunu sıkça düşünür ve aklı eren saydığım arkadaşlarla da konuşurum.
AK PARTİ Karaman’ da gücü oranında pırıltılı bir aday çıkaramıyor.
Karaman’ı içine düştüğü orta kalkınmışlık kaosundan çekip çıkaracak bir vizyona sahip, çok yönlü ve savaşçı bir kimliği bulup da getirip milletin önüne koyamıyor.
Hâlihazırda adayı belli olmadığı için, bu değerlendirme tek tek şimdiki aday adaylarını kapsamıyor. Ama flu da olsa yukarıdan baktığımız zaman gözümüzü kamaştıracak bir ışık göremiyorum. Bu değerlendirme, hem bu ışıksızlığın hem de geçmiş seçimlerin bende bıraktığı izlenimlerin sonucudur.
Ama daha zaman var. İnşallah o ışığa sahip bir aday çıkar gelir ve kapımızı çalar.
Niye savaşçı bir aday diyorum?
Karaman’ın çok köklü imar sorunları var. Adaletin kılavuzluğunda bu derin sorunları çözecek bir kadronun, bu sorunlarla boğuşmaları gerektiği bellidir. Bunu herkes göze alamaz.
Karaman’ın bu beklentileri, muhtemelen her adayın seçim bildirgelerinde yer alacaklar ama beş yılın sonunda elimize baktığımızda gördüğümüz şeylerin başlangıç noktasında kilitli kaldığını anlarız.
AK PARTİ Karaman’daki etkin gücünü, sen ben kavgasında heder etmeden yakışan adayı bulup yola çıkmalıdır.
Bunlar partileri iç işleridir diyenleri duyuyorum.
Yok öyle bir şey.
Yarının muhtemel belediye başkanından beklentilerimizin neresi iç işlermiş ki?