Geçmişte çocuklarımız, biz büyüklerin bakıp da kendimizi göreceğimiz temiz ve saf aynalarımızdı.
Peki, bugün öyle mi? İletişim çağımızın zedelediği temiz ve saf çocuk fıtratını tekrar kendi özüne, kendi benliğine nasıl döndüreceğiz?
Bencilleştirdiğimiz, dimağlarını kirlettiğimiz çocuklarımızla ileri medeniyet rüyasını görebilecek miyiz? Onları mahkûm ettiğimiz elektronik aletlerden kurtarıp kâinatın seslerine kulaklarını açmalarını, ellerini kollarını kirletmelerine, yağmurda ıslanmalarına, top oynayıp acıkmalarına, erkek çocuklarının topaç çevirmelerine, kız çocuklarının saklambaç ve evcilik oyunu oynamalarına ve ip atlamalarına, masal kitapları okurken uyumalarına, yağmur yağarken “Yağ satarım, bal satarım ustam ölmüş ben satarım” diyerek kapı, kapı dolaşıp yiyecek toplayacak hallerine çocuklarımızı tekrar döndürebilecek miyiz?
Onlara yaz gecelerinin yıldızlı göğün perdelerini tekrar açıp masalların, hikâyelerin renkli dünyalarına tekrar döndürebilecek miyiz?
Gelişme çağında bulunan çocuklarımıza duygu ve düşünce dünyasını anlama ve kavrama becerilerine seslenen çocuk edebiyatı ve çocuk ve gençlik eserlerini onların önlerine koyabilecek miyiz?
Bütün bu yazdıklarım geçmişe duyduğum bir özlem değil, çocuklarımızın bir robotun elinde, bir robot gibi yetiştirilmelerinin önüne geçecek tedbirlerin alınması, onların bir makina olmadığını, yalnız et ve kemikten ibaret bulunmadığını, onların "sevgi, saygı, sevinç, üzüntü, acımak, sevinmek, hüzünlenmek, ağlamak..." gibi ruhi duygu ve düşüncelerinin bulunduğunu, vatan sevgisi, milli şuur, ana baba sevgisi, hayvan ve çevre sevgisi, Allah korkusu ve sevgisi, hak ve hukuk anlayışı, adil davranma, ilim ve irfan sahibi olmak, hoşgörülü olmak gibi hasletlerini geliştirmek için tedbirler almak gerektiğini anlatmak ve çocuklarımızı makinaların elinde, makinalaşmalarının önlenmesi için acilen çalışmalara başlanması gerektiğini anlatmak ve konuya dikkat çekmek istedim.
Özetle TÜRK milletinin yeniden ÖZ e dönüşünü sağlamak için önce devletin sonra öğretmenlerin ve anne babaların hiç vakit kaybetmeden tedbirleri almaya başlaması lazımdır.
Bunu başaramazsak Allah korusun tarih denilen mezarlığa bizleri gömerler.
Hayırlı, huzurlu ve sağlıklı bir gün geçirmeniz dileklerimle, sevgi ve saygılar sunarım.