Bu günlerde çok lazım.
Adı, TİMÜS…
Ne kalp, ne de beyin. Vücudumuzun yaşam kaynağı ve enerji merkezi olan bu organ 35 gramlık bir bez.
İman tahtasının üzerinde, troid bezinin altında ve soluk borusunun önünde ceviz büyüklüğünde ki bu bez adeta bir ilkokul öğretmeni.Zira bu bez bir komuta- eğitim bezi. Hücrelerin vücuda zararlı olanlarını ayırt eden, bağışıklık sisteminin mikroplarla nasıl savaşacağını organize ve koordine eden bez. Salgıları çok önemli.
Timüs, erişkinlerde 25 gram, yaşlılarda ise 6 grama kadar geriliyor. Ancak bazı yaşlılarda bu erişkinler gibi aynı gramda oluyor.
Onlar kim mi?
Gülmesini ve gülümsemesini bilenler. Timüsün en büyük gıdası gülümsemek.
Örneğin Hipofizden salınan endorfin’in seviyesi Timüs bezini etkiliyor ve vücuda huzur, denge ve sakinlik getiriyor.
Şayet bunun aksi aşırı sinirli ve alıngansanız endorfin salınımı düşüyor, gülümseme de ortadan kalktığı için timüs kötü etkileniyor. Hayattan zevk almama aşırı alınganlık ve hassasiyet timüsün aktivitesini bozuyor.
Sonuç olarak çağımızın hastalıklarından korunmanın en iyi yolu demek timüsü üzmemek
Timüsünüzü seviniz. Uzmanlar, “Bol bol gülümseyiniz. Ara sıra üzerine 8 şeklinde ufak ufak masaj yapın ve de dilinizi damağına değdirin” diyor
stresten arınmak için ise gülümseyin ve Refleks Terapi’yi hayatınıza katın.”
Gülümsemek! Bundan daha güzel ve ucuz bir ilaç var mı?
Hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler diler sevgi ve saygılar sunarım.