ANNE KARNINDA NELER OLUYOR?
Bir annenin ya da bir dişinin gebe kalabilmesi için hangi aşamalardan geçtiğini, genetik ilminin hızlı gelişimi ile hayretler içerisinde öğrenebilmekteyiz.
Anne yumurtalıklarında olgunlaşan yumurta ki nasıl meydana geldiği hala meçhul ve merak konusu, işte bu yumurta hücresi, sanıldığının aksine anne rahmine değil, karın boşluğuna atılır. Buradan, anne rahminin üst kısımlarında bulunan, sağ ve sol FALLOP kanallarından, henüz açılmamış bir çiçeği andıran ve karın boşluğuna açılan yerden, yumurta karın boşluğuna düşer düşmez bu kanalların çiçek gibi açık olan ağızları yumurtayı emerek kanal içerisinde dölleninceye kadar bekler.
Sanıldığı gibi yumurta rahimde değil bu FALLOP kanalları(SALPENKS) denilen yerde meni hücresi ile buluşarak, döllendikten sonra ana rahmine iner. Yumurta hücresinin, neden rahimde değil de, bu kanallarda döllenmeyi beklediği henüz tam olarak açıklanabilmiş değildir.
Döllenmenin oluştuğu bu kanal, çeşitli kadın hastalıkları ya da iltihaplanması sebebiyle bazen kapanmış olabiliyor ve bu sebeplerle döllenme gerçekleşememekte ve gebelik olayı meydana gelememektedir.
Böyle durumlarda, annenin yumurta hücresi, karın boşluğundan alınarak, babanın meni hücresi ile birleştirilerek laboratuvar ortamında ilhak olayı gerçekleştirilerek, döllenen yumurta tekrar alınarak anne rahmine konulmaktadır. İşte bu olaya TÜP BEBEK yapma yöntemi adı verilmektedir.
Bu FALLOP kanalı, bir insanın inşasına başlanıldığı ilk bölge (1. Karanlık bölge) bu işlemin, anne karnında en sakin yer olan bu kanalda başlaması yüce Allah’ın ilahi bir tasarrufudur. Ayrıca anne ve babadan gelen, genetik şifreler burada birleşerek insanın ilk bedensel çizgileri yine burada oluşmaya başlamaktadır.
Birinci karanlık bölgede süresini dolduran döllenmiş yumurta, ikinci karanlık bölge olan ve içi orman örtüsünü andıran RAHİM İÇİ DUVARI nın üzerine iner ve kendisine uygun bir yere yerleşir. Bu bölge aynı zamanda döllenmiş yumurtanın beslenmesinin ve bölünmelerin başlayarak, organların ilk şekillerinin oluştuğu yerdir.
Tam bu gelişmeler olurken, CENİN etrafında içi özel bir sıvı ile dolu yeni bir kese oluşmay başlar ve CENİN in etrafını sararak onu içine alır. Bu bölge ise 3. KARANLIK BÖLGE diye adlandırılır. Böylece insan anne karnında üç karanlık bölgede, gelişimini tamamlayarak doğuma hazır hale gelir.
Bu durumu yüce ALLAH Kur’an’ı Kerimin ZÜMER suresinin 6. Ayetinde bakın şöyle bildiriyor.
"SİZİ ANNELERİNİZİN KARNINDA, ÜÇ KARANLIK İÇİNDE, BİR YARATILIŞTAN SONRA ÖBÜRÜNE İNTİKAL ETTİREREK YARATIP DURUYORUZ "
Tam 15 asır önce yüce ALLAH anne karnında yapmış olduğumuz seyahatimizi bizlere böyle bildirmektedir.
Öncelikle şunu belirtelim ki; anne karnında oluşan yumurta ile erkeklerde bulunan sperm üreten, çift yumurtaların, bu işleri nasıl başardıkları kesin olarak bilinmemektedir.
Bir ilhak olayının gerçekleşmesi için, bir defada 60-250 milyon sperm hücresinin anne rahmine boşalması gerekmektedir. Bu sayıdan az olan bir sperm boşalmasını, kadın yumurtası kabul etmemektedir. Zira bunlar içerisinde kendisine uygun olanı seçmek zorundadır. Bir yumurta insanda bulunması gereken 60 bin özelliklerden yarısı olan 30 bin özelliği kendi içerisinde bulundurmak ve diğer yarısı olan 30 bin özelliği de erkek sperm hücreleri içerisinden kendine uygun olanı seçmek zorundadır.
Anne yumurtaları, kendi içerisinde MEİDZ denilen bir bölünmeyle, 30 bin özelliği bir sırayla üretir ve hazırlar. Bu 30 bin özelliği taşıyan kartlar, kadında bulunan ve KROMOZOM adı verilen 23 odaya kapatılır ve üzerine kilitler vurularak beklemeye başlar.
İşte esas hayret verici ve akıllara durgun veren olay bundan sonra başlar. Zira yumurtanın yanına ulaşan en az 60 milyon meni hücresi, önce bu 23 odanın kilitlerini kendisinde bulundurup, odaların kapısını tek tek değil, hepsini birden aynı anda açmak zorundadır. Bu işlemi de kendisine tanınan zaman dillimi içerisinde gerçekleştirmek zorundadır. Eğer bu kapıları kendisine ayrılan süre içerisinde gerçekleştiremezse, gebelik meydana gelmez ve başka birleşmeye kalır.
Anne karnında olup biten bu işler, insan gözünün bile göremediği ancak mikroskop altında bile ancak bir kısmının görülebildiği akıllara durgunluk veren bir olaydır.
Yukarıda anlatılanlar da göstermektedir ki; Âlem zerre den kürre ye yüce Allah'ın hükmü ve tasarrufu altındadır.
Konuya burada son verirken, tüm dostlarıma, arkadaşlarıma ve öğrencilerime hayırlı, huzurlu ve sağlıklı bir hafta sonu geçirmelerini diler sevgi ve saygılar sunarım.