TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KENTİ 2 Osman Nuri KOÇAK Belediye Başkanımız Sayın Çalışkan Türk Dünyası Belediyeler Birliği Yönetim Kuruluna seçildi. Hayırlı olmasını diliyorum. Buna sevindim. Ama beni asıl sevindiren ve heyecanlandıran konu, 21 Haziran tarihli Uyanış Gazetesinin de manşetini oluşturan “Karaman’ ı Türk Dünyasının Daimi Kültür Kenti” olarak ilan ettirme çalışmaları idi. Bu unvanı yeryüzünde hak eden birkaç yerleşkeden birisi Karaman Elidir. Ama buna murat ettiğimiz andan itibaren iddialı, çok yoğun ve yorulmak bilmeyen bir çalışmanın tam ortasında olmamız gerekmektedir. Ertuğrul Bey gibi bu işi kökünden itibaren bilen ve tanıyan bir ismin bu konudaki önderliği ise projenin gerçekleşmesi konusundaki umutlarımızı artırıyor. Bu vesile ile 2006 yılında kaleme aldığım bir yazımı aynen sizlerle yeniden paylaşmak istedim. Yazımızda sözü edilen proje ise, bu yazının yayınlanma tarihinden iki yıl öncesine dayanır. O dönemin İl Kültür Müdürlüğünün bu konularda bizden istemiş olduğu ve bizim de ciddiye alarak yapmış olduğumuz detaylı bir çalışma ise sanıyorum müdürlüğümüzün arşivlerinde yaşamını ikmal etti. Söz konusu yazımız aynen şöyle. TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KENTİ Hayâl kurmayı severim. Düşünmek ile hayâl kurmak arasındaki irtibatı önemserim. Ne yalan söyleyeyim, genellikle kişisel veya ailemle ilgili olur bu hayâller. Pek, “kendim için bir şey istiyorsam namerdim” diyebilecek kadar da kişisel sorunlarımı halletmiş değilim. Ama küçük yaşlardan itibaren de, yaşadığım toplumla ilgili ne varsa merak etmekten ve yalan yanlış kendimce bunlardan çıkarmalar yapmaktan da geri durmadım. Yaratılış galiba… Doğru yapmak uğruna aklımın almayacağı kadar çok hatalar yaptım. Ama onu da sorgulayabilecek cesareti bulmaya uğraştım kendimde… Yapabildiğim doğru şeylere de karar verebilecek olan da ben değilim. İçinde yaşadığımız toplum vicdanına nasıl yazdı ise biz o’yuz. İnşaallah çok kötü değildir… Hayallerim bazen endaze tutmaz. Eğitimci olunca, fazla hesap kitaba da aklım ermez. Toplumsal hayallerim bu düzlemde gelişir kafamda hep. Zaman zaman uçuk gelebilir bazılarına. Mesela, dünyanın bütün derilerinden davul, bütün ağaçlarından tokmak yapıp, o tokmağı o davula vurmayı hayal eden şairin bu fikrini bütün benliğimde yaşarım ve o fikri tutarım. Olur mu? Olmaz gibi göründüğüne bakmayın. Öyle olursa bir anlamı olur… Öyle olursa fark yaratır ve anılmaya değer. Karaman için de hayaller kurarım. Dil bayramında Karaman’ı çepeçevre kucaklayacak “özgürlük zincirleri” hayal ederim. Bütün dünyadaki Türk dili âşıklarının katılmak için koşa koşa geleceği bir zincir. En güzel giysilerle ve davullar zurnalar eşliğinde danslar ederek… Daha daha ne hayaller… Türk Dünyası Kültür Parkı benim endaze tutmaz hayallerimden birisi idi. Giden valimizle –Hasan Basri Güzeloğlu- sık sık bu konuyu tartıştık. Birbirimizin hayallerini söyleme dinleme olanağımız oldu. Konuya, Vali Bey daha yerel, ben ise daha yaygın boyutlu bakardık. Uygulanabilirliği konusundaki vali beyin ihtiyatlılığını da yadırgamıyordum elbette. Benim hayalimdeki proje ise, belki de giderek bu sahada dünyada emsali olmayacak bir proje olacaktı. Ben bunal kent diyordum. Vali Bey’ de, Park. Türk Dünyası Kültür Kenti… Karaman’ın idari sınırları içinde ve tüm sorumluluğu bize ait bir ilave kent… Hemen yanıbaşımızda uzanan uçsuz bucaksız arazilerimiz var. Önemlice bir bölümünü bu projeye tahsis ettirebiliriz. -Örneğin, Koca Düz veya Taşkale’ nin Atatürk Mahallesinden itibaren, Musa Dağına kadar olan büyük alan olabilir. Veya İsmail Hacı Tekkesi civarı… Karadağ çevresinde uygun bir alan olabilir. Şöyle bir süreç izleyebiliriz. -Kültür bakanlığı ile bu projeyi görüşüp, aktif destek almalıyız. -Bu projeye, siyasetler üstü bir kimlik vermeliyiz. -Türkiye’deki tüm belediye başkanlarımızla temasa geçerek illerinin kültürü adına ne varsa ve kim varsa onların bir envanteri yapılmalı. -Ulaşılan veriler eksik ve tartışılır dahi olsa, ikmaline olanak verecek şekilde yapılandırılmalıdır. -Eldeki veriler doğrultusunda, her ilimize yeterli yer tahsisi yapmalıyız. İllerimiz, bu alandaki yapılanmayı kendi karakteristiklerine uygun olarak ve kendi olanakları ile yapmalıdır. Bazı kişi veya kültlere bir ev, bir oda yapabilecekleri gibi, bazılarına da,-önemine binaen- bir köşe yapabilirler. (Bu oda veya köşelerde, o zatla ilgili her şeyi bulabilmeliyiz. Kitaplar, çeviriler, hakkında yazılmış eserler, yapılmış kasetler, araştırmalar, incelemeler, başka dillere çevrilmiş eserleri, biyografileri, hâsılı herşey. Londra’dan çıkıp gelip, o zat hakkında bir tez yazması gereken öğrenci bu mekânlarda istediği her bilgiye ulaşabilmelidir.) -Karaman, elindeki kültür varlıklarını bu anlayışla hemen bu bölgeye yerleştirmeli ve örnek olmalıdır. Bu kente her Karaman’lı bir tuğla koyabilmelidir. -Türk ülkeleri, ülkeleşmemiş Türk boyları, yabancı ülkelerdeki azınlık Türkler, hâsılı dünyada Türk adına ne varsa, kim varsa herkesi bu kentte temsil edilmeye çağırmalıyız. Mimarisi, karakteri yerel olacak olan bu Türk Kültürü Kenti, bir efsane olmalıdır Türk Soyunun kafasında. Baştan buna göre kurgulanmalı, temelleri buna göre atılmalı, çıtanın yüksekliği de ona göre tutulmalıdır. BU ABİDE, İKİNCİ ORHUN YAZITLARI OLACAKTIR. Birincisi olmasaydı, bugünkü belleğimiz olmayacaktı. İkincisinin ihtişamı ise ileride kafamızda şekillendirdiğimiz Türk imajı ve misyonu ile örtüşecek veya bizzat onun oluşumuna katkı sağlayacak bir tarzı ihtiva etmelidir. Bu kentin kuruluşuna öncülük te Karaman’a yakışır. Türk Dünyası deyince, bu kimliğin temsilinde ilk akla gelen Karaman’dır da o yüzden… Yıllar geçtikçe, kentimiz ikmal ettikçe, dünyanın her yerinden insanlar akın akın bu kente gelecekler ve bu kentin çevresinde sosyal hizmet birimleri boy atacak, Karaman’a büyük katma değerler de yaratacaktır. İnsanımız bu kentin gururu ile büyüyüp gelişecek, Karaman kültürü, haddeden geçe geçe tarihe iz bırakacak hale gelecektir. Projede yığınla eksik olabilir. Ama elbirliği ile projelerin en mükemmelini geliştirip yapabiliriz. Esas olan, kendimize güvenerek eyleme geçmektir. O önderliği, o iradeyi yaratabilmektir. Ben, bu öneriyi zamanın kültür bakanına da yaptım. Bakan oldu ama ufuk olacak diye bir kayıt yok ki? Aslında, bu bir devlet işi değil mi? Olsun, Yetkili, ciddi, coşkulu, inanmış, bilinçli bir ekip ile gece demeden, gündüz demeden bu işin takibini yapabilirsek kesin başarırız. Değmez mi? Böyle bir projeyi birileri yapacaktır. Onlar, tarih yapıcıların arasında anılacaklardır. Gelin bu tarihi biz yapalım. Karaman, bunu başarabilir, bir başlayalım hele… Dedim ya! Hayallerim biraz endaze tutmaz… Not: Bu günlerde bu projenin adını ”park” koyarak yaşama geçirmeye çalışanlar var. Uygulanabilirlik açısından iyi de yapıyor olabilirler. Ama bu projenin ilk fikir babası olarak hiçbir safhada şahsımızın esamisinin dahi okunmaması ister istemez içimde ince bir sızı oluşturuyor. Vefalı olmaktan kimse bir şey kaybetmez ki… 05.07.2006 Yeni Notum: Buna benzer bir çalışma Moğolistan’ da, Tonyukuk Yazıtlarının olduğu yerde yapılmaya başlandı. Bir yirmi yıl sonra benim yukarıda hayallerini kurduğum dünyanın nabzı orada atmaya başlarsa vah! Demenin bir anlamı kalmaz… Lütfi Elvan’ ın bakan olması da bu projeyi kolaylaştıracak en önemli unsurdur. Bu kadar güçlü bir bakanı bir daha ne zaman çıkarabiliriz dersiniz? 21 Haziran 2014