LİBERALİZMİN HER DERDE DEVA MUCİZELERİ İFLASTA… Osman Nuri KOÇAK Malum; seçim sürecindeyiz. Adaylar, tanıtım ve iletişim yollarının her türlüsünü kullanıyorlar ve giderek yoğunlaşan bir tempoda da kullanacaklar. Bunlardan bir tanesi de posta dairelerinin hizmetlerinden yararlanmak olacaktır. Yani mektup, davetiye, kutlama eylemlilikleri gibi hizmeti onlar yapacaklar ve karşılığını da alacaklardır. Güzel… “De?...” Bu nasıl olacak? Aday adaylarının Kurban Bayramı tebrikleri bizlere yeni yeni ulaşıyor. Biliyorum ki bir süre geçtikten sonra da daha ulaşacağı yerler vardır. Bir ara ben de arkadaşlarıma mektup göndermiştim. Aylar sonra alan olduğu gibi hiç almadık diyen onlarca insan oldu. Hollanda’ da yaşayan bir yeğenime bir yıl önce Yazdığım mektup daha yerine varmadı. Geriye de gelmedi. Türk Telekom devlette iken bu işleri böyle yapsaydı gamlı baykuşlar televizyonlarda günlerce zehir dökerler ve devletin kurumlarının beceriksizlikleri üzerine maniler döktürülerdi. Bu Telekom şirketi devlette iken mektuplar şehir içine 24 saatte ulaşır, ülke düzeyine de en geç bir haftada eksiksiz dağıtılır, herhangi bir nedenden dolayı yerine ulaştırılamazsa da, üstüne kırmızı kalemle gerekçesi yazılarak gönderene teslim edilirdi. Bari bir özür yazısı gönderin… Hani “Devlet bu işleri eline yüzüne bulaştırıyor, daha iyi ve daha kaliteli hizmet vermek içinher şeyi özelleştirmek gerekir” deniliyor ve ortalama beyinlerin tamamı yıkanıyordu ya! Bu gerekçeler altında da tüm bu kurumlar yangından kaçırılır gibi talan edilmişlerdi ya! O politikaların geldiği yer burası. Peki, kimin gıkı çıkıyor? Kimsenin. Maksadın kamu yararı olmadığını onlar bilmiyor muydu o zaman. Biliyordu da, kasasında on milyarı olan kurumları altı milyara peşkeş çekmenin yolu, halkı bu yalanlara inandırmaktan geçtiği için başka ne yapabilirlerdi de? Şimdi suç ortaklıklarını mı ilan etsinler yani? Bir güzel örnek de belediyemizden vereyim. Karaman Belediyesi, kendi taş ocaklarını, kendi asfalt tesislerini, kendi parke taşı tesislerini yeniden kurdu biliyor musunuz? Hizmet alımı sorunu başını bağrını yedi ki, bu işe o nedenden gerek duyuldu. Belediyeler paralarını iyi yönetemezlerse iflas ederler. Bu nedenle de çoğu belediyeler iflastadır. Bizimkiler bu tehlikeyi görmüşler ve iyi de yapmışlar. Komünist falan da oldular mı ki? Maksadım hizmetlerin görülmesi ameliyesinde devlet ve özel teşebbüs üstünlüğü oluşturmak değildir. Çabam karma sistemin lânetlenmesinin ne kadar maliyetli bir yanlış olduğunu anlatabilmek. Geçen yıl bir yazımda bahsetmiştim. Bir yılda üç minibüse verilen hizmet alımı ücretlerinin toplamı üç yeni minibüs alıyordu ya! “Bunu özel teşebbüse ait bir fabrika yapsa ilgili sorumlu müdür görevinde kalabilir miydi?” diye sormuştum. Hiç ses gelmemişti. Bu yazıya da geleceğini sanmıyorum ama yazıyoruz işte… Bilmem okuyan var mı? En azından “yahu bu adamlar haklıymış galiba” diye içinizden bari geçirseniz hani… Not: Bu durum sadece sözü geçen iki kurumla sınırlı değil. Medaş’ da dâhil birçok kurum aynı durumda…