HASTALIK TÜRLÜ TÜRLÜ
Osman Nuri KOÇAK
Markalı ve kaliteli ürün tüketilmek istenmesi doğaldır. Hatta herkesin hakkıdır.
Ancak yaşamın bütün alanlarını ve tüm ilişkilerinizi bu ölçüte göre ayarlamaya kalkarsanız bir süre sonra hastalanırsınız.
Buna konformizm hastalığı denir.
Ancak hastalandığınızı fark etmezsiniz.
İnatla her şeyi ve herkesi o çizgide değerlendirmek bir süre sonra sizi yalnızlaştırır.
Temizlik herkesin talebidir ve de hakkıdır.
Ancak bir lokantada her su içeceğinizde bardağın değiştirilmesini istemek bir hastalıktır. Temizlik hastalığı bu takıntıya maruz kalanlarca kesin olarak kabul edilmez.
Bu durum da bir süre sonra sizi yalnızlaştırır.
Esnaf raflarının çok düzenli olmasını istemek doğaldır. Ama her rafın geometrik ölçütlere göre bir dizin oluşturulmasına çalışmak bir hastalıktır.
Bu durumda alış veriş yapacağınız esnaf sayısı çok daralacaktır hatta yok olacaktır.
Sonuçta yalnızlaşmanız kaçınılmazdır.
Bu konuda bilimsel çalışmalar yapılmaktadır.
Meselâ; bir meslekte uzun yıllar çalışanlar arasında dünyayı hep o mesleğin ölçütleri ile değerlendirme ve talepleri o yönde yoğunlaştırma sonucunda Mesleki Dezenformasyon hastalığı yakanıza yapışır. Kendiniz dışında herkesi beceriksiz, aptal, sorumsuz görmeye başlamışsanız vay halinize.
Uzun yıllar iktidarda kalmışsanız ve gerçekten çok güçlü referanslar ile oralara gelmişseniz kendinizden başkasının ülkeyi yönetemeyeceğini düşünmeye başlarsınız.
Kendi dışınızdaki beceriksizler sürüsüne memleketi emanet edemezsiniz.
Öyleyse bir şekilde iktidarı devam ettirmek zorundasınız demektir.
Peki, varsayalım ki millet öyle istemedi. Sizden başkaları da var ve memleketi onlar da sizin kadar yönetebilirler dedi.
Hayır! Olamaz. Diyorsanız biliniz ki bir hastalığın pençesine düşmüşsünüzdür.
O zaman var olan yasalar ve siyasi teamüller size yetmez. Her şeyi ters yüz etmeye kalkarsınız.
Bu durum hastalıkların en vahimidir. Çünkü hastalığın yayılma alanı bütün memlekettir, bütün bölgedir ve bütün dünyadır.
Bilmem anlatabildim mi?