Evet, bir bayram daha geliyor.
İçime bir daralma gelir böyle günlerde.
Sebebini biliyorum aslında.
Sevinemeyenler beynime gelir çakılır işte bu günlerde benim.
Sevinç günleri bayramlar.
Paylaşım günleri.
Varlığı paylaşım.
Dertleri paylaşım.
Sevinci paylaşım.
Mutluluğu paylaşım.
Derdi tasayı unutturabilmektir bayram.
Sevindirebilmektir bayram.
Bükük boyunları doğrultabilmektir.
Gülümsetebilmektir bayram.
Fakat olmuyor, olamıyor bir türlü.
Sabahın köründe, Medine sokaklarında yoksul kapısı çalan hz. Ömer Ra;
Ağlayanları gülümsetebilme derdindeydi.
Tenhada kalmış yoksul evleri.
Çalınmayı bekleyen fakir kapıları.
Sevindirilmeyi bekleyen umutsuz simalar.
Evet, bunlar gibi binlercesi...
VARLIKLI AİLELER İÇİN BİRER İMTİHANDIR, diye düşünüyorum.
İmkânsızlık.
Çaresizlik.
Hele de günümüzde parasızlık.
Ölümden beter bir acıdır dense yeridir.
Fakat hayatın gerçeği budur.
Herkesin aynı imkânlara sahip olması imkânsızdır.
Aynı yeryüzü gibi.
Ovası var, dağı var, bayırı var.
Evet, bayramda sevinelim.
Ancak bir şartla sevinelim demek istiyorum.
Sevindirdiğimiz kadar sevinelim.
İnsanlar kendi düğümünü zor çözermiş.
Dargın, küskün, kırgın dostların barışına aracı olmak, ayrı bir sevinç vesilesidir.
Allah'ımdan ülkemiz için dirlik düzenlik niyaz ediyorum.
Rabbim sağlık sıhhat içinde bayrama ermeyi nasip buyursun.
Sevindiren olmak umuduyla...
Herkese mutlu bayramlar.
Kalın sağlıcakla.