Biraz bildiğimi sanıyorum bizim milleti.
İş yaptırmak zor.
İş beğendirmek ondan da zor.
Ortaklık yapmak daha daha zor.
Biraz biti kanlanınca tutamazsın artık.
Ne oldum delisi olur.
Sonradan görme olunca böyle olur insan.
Gök görmedik derler böylelerine.
Eskiden kadife pantolon giyerken, şimdi kırmızı gravat takmaya başlar.
Elindekinin tükenmeyeceğini sanır.
Yürüyüşüne varıncaya kadar değişir.
Hâlbuki her doğan güneş batar.
Doğum tarihi olanın, ölüm tarihide olur.
Her ilkbaharın, birde sonbaharı vardır.
Gözü olan, bunu görür.
Hatta gözü olmayanda görür.
Kim göremez hocam?
El cevap:
Görmek istemeyen göremez.
Ben Turgut Özal’ın normal öldüğüne inanmam.
Muhsin Yazıcıoğlu'nunkine hiç inanmam.
Adnan kahveci de normal ölmedi bence.
Efsane vali Recep Yazıcıoğlu hakeza.
Bunları niye mi yazdım şimdi.
Bizim milleti yazıyoruz ya birader.
Eeee, hocam seçim oldu, o konuda?
Doğru bende bir vatandaşım.
Şu kadarını söyleyim.
CHP'li arkadaşım şokta.
Bu neticenin yarısını bile beklemiyormuş.
Ankara'dan umutluymuş, İstanbul dan endişeli.
Fakat rüya gibi diyor.
Bak dedim.
Bu sizin çok iyi koştuğunuzdan değil.
Karşı tarafın, esneye esneye koştuğundan böyle oldu.
Nasıl olsa, dediler de ondan böyle.
Yoksa kerameti kendinizden sanmayın.
Olanda hayır vardır diye bir hadis-i şerif var.
Şimdi tam Erbakan hocamın turnusol kâğıdı zamanı.
Öz evlatla, yanaşmaların ayrım zamanı.
Düne kadar, ayık gezmeyenin ön safta daha ne kadar duracağını bende merak ediyorum.
Karnı doyan ufaktan, ufaktan hava alalım ayağıyla nereye gidecek.
Bizim millet dedik ya.
Neyse aklımızın ermediği konuyu ehline bırakalım.
Hâsılı dostlar, bizim millete akıl sır ermez diyen, doğru söyler.
Hani anlatılır.
Konya'da düğün yemeğinde ev sahibi bir iki yabancı görür.
Ve sorar.
Siz kimlerdensiniz birader?
Abi biz kız evindeniz derler.
Oğlum sünnet düğününde, kız evi ne iş?
O hesap, kız evi ayağıyla gelenleri dışarı alma zamanı diye düşünüyorum.
Tanımakta zorluk çekilirse, yardımcı olabilirim.
Benim ihtisasım o konuda çünkü.
Kalın sağlıcakla.