BUGÜN KÜRSÜDEYDİM...

Şair öyle diyor ya.

Beni kürsüde görüp vaaz edecek sanmayınız.

Ulemadan değilim, şeklime aldanmayınız.

Benimki de aynen öyle.

Yalnızca hocamın verdiği ödevin sunumunu yapmaya çalıştım.

Oraya çıkan,

Sevgili arkadaşlar diye söze başlar genellikle.

Benimki değişik olmalı deyip,

Pek muhterem hazûrun diye başladım.

Bizde böyle diye de ilave ettim.

Hoşlarına gitti diye düşünüyorum.

Yüzlerinde ki ifade öyle diyor gibiydi.

Ödevim nemiydi?

Din sosyolojisi ödeviydi.

Erol Güngör hocanın kısa hayatı,

Kültür ve medeniyet üzerine fikirleri.

Kısa öz, nokta atışı yıldız cümlelerle aktarmaya çalıştım.

İtiraf edeyim, hoca ile ilgili bu güne kadar hiç bir bilgim yoktu.

Hakkında deniyor ki hocanın,

Kendi fikirdaşlarını tenkitten çekinmezdi.

Buda onun inandırıcılığını artırırdı.

Ziya Gökalp’i çok takdir etmesine rağmen, pek çok fikrine katılmadığını söylerdi deniyor.

Hocamız genç sayılabilecek yaşta(45) hakka yürümüş.

Geçtiğimiz perşembe ölüm yıldönümüydü galiba.

Kırşehir doğumlu hocamızın dedesi, Kırşehir ahi Evran camii imam hatibi hâfız Osman efendiymiş.

Hocamız lise tahsili sırasında özel Arapça dersleri almış.

Kültür bir milletin harsıdır.

Medeniyet ise evrenseldir, diyen Erol hocanın bu konularda pek değerli fikirleri ehlinin malumudur.

Selçuk üniversitesi rektörlüğü sırasında yakalandığı hastalığı ölüm sebebi olmuş hocamızın.

Bu vesileyle hocamıza ve ahiret âlemine göçen cümle ceddimize rahmet niyaz ediyorum.

Yakın tarihimizin kıymetli fikir adamlarının hayatlarını ve hizmetlerini güvenilir kaynaklardan öğrenmek artık çok kolay.

Yeter ki biraz özlem, biraz arzu bulunsun.

Herkese hayırlı akşamlar diliyorum.

Kalın sağlıcakla.