İNANDİNUZ Mİ ŞİMDİ!
Osman Nuri Koçak
Sağlık Bakanlığı tabelalardaki TC imgelerini kaldırıyorlar. Sağlık bakanına göre “hiçbir yararı olmayan” bu ibareler yeni tabelalarda olmayacaklar.
Yararı yok demek tersten okunduğu zaman, ya zararı da yok demek, ya da zararı çok demek.
Hükümetimiz acaba “yararı yok” derken bu iki seçenekten hangisine göre duruşunu belirliyor?
Biz, Anayasa tartışmalarında AKP’nin Türklük konusundaki tavırlarından hareketle “bu işler bu kadarla kalmayacak” derken tam da bunları kastediyorduk. Siz dünyanın tarih yapan en önemli milletlerinden olan ve bağımsız bir dile sahip koskoca bir kavmin adından ve misyonundan rahatsız iseniz bunun sonuçlarının çok vahim boyutlara varacağından hiç şüpheniz olmasın.
Emperyalizm üç yüz yıldır böyle bir zaaf gününü beklemiyor ve bunun yol taşlarını döşemiyor muydu?
Bir sefer Sevr döneminde bu fırsatı yakaladı, bir de şimdi?
Allah bize acısın!
Allah bize yol göstersin.
Barış diye diye on bin yıllık bir devlet ve millet birikimi talan ediliyor.
Türklük değersizleştiriliyor.
Bir garip Türkmen çocuğu olarak sanki gururla ve güçlü bir şekilde Türk’üm demeye gücüm kalmayacak gibi hissediyorum kendimi. Bir sabıkalılık mahcubiyeti içine giriyor gibiyim.
Milletvekillerimizin dahi Arnavut oldukları, Gürcü oldukları, Arap oldukları, Kürt oldukları konusunda muhteşem takdimler ve takdirler görüyoruz ama Türk’ ün Parlamentosunda Türklük sorun haline geliyor.
Aklıma mukayyet ol ya rabbim!
Sanki uydurma ve toplama bir milletiz. Selçuklu’ nun, Osmanlı’ nın ve Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucu kavmi Türk öznesi değilmiş gibi yanaşma muamelesi görüyoruz.
Devletler kurucu kavimlerin etnisitesiyle vücut bulur. O nedenle de bizim devletimizin adı Türk Devletidir. Ama Osmanlı’yı anlama zorluğu çekenler onun bir imparatorluk olduğunu unuturlar bir ulus devlet algısı ile milleti aldatırlar. Onun içinde Türklüğün ağırlık ve ayrıcalığını bilmezden gelirler.
Bunlar algı yönetimi konusunda sınıfın birincileri olmaya lâyıklar.
Türkiye Halkları, Anadoluluk vb. gibi saçma sapan tartışmaların son noktası işte TC konusundaki garabete dönüşmüş görünmekte.
Bir süredir yüksek sesle dile getirdiğim Tüm Milli unsurların bir bayrak altına toplanması konusunda gafil davranmaya devam edilirse sonunda Temel’ in dediğini deriz.
Deriz ama dinleyenimiz kalır mı bilemem?
Hani dermiş ya Temel arkadaşlarına her gün; “Uşaklar hastayum da!’”
Onlar da güler geçerlermiş Temel’ e. “Ne hastasu be! Kapu gib adamsun ve ayaktasun”
Temel kısa bir süre sonra aniden ölüvermiş.
Arkadaşları kazmaya gitmişler mezarını. Bir de ne görsünler. Temel mezarını kazmış da önceden, hece taşını da dikmiş başına ve üzerine de “İnandinuz mi şimdi” diye yazıvermemiş mi?
Vakit varken dinlenmeyen sözün ne yararı var ki?
Öldükten sonra haklı olmanın kime yararı var ki?