Nasıl resimler ama.
Bu kez ben çekmedim.
Müsafirlerimle meşguldüm çünkü.
Bizi çektiler.
Uzun zamandır görmediğim bir yakınımla randevulaştık.
Kütüklü parkta buluştuk.
Sohbet ve çay derken,
tatlımı tatlı bir güvercin dizime yavaşça iniş yaptı.
Meydan da en az yüz kişi var.
Bula bula fakiri buldu garibim.
Başıma değil de dizime kondu mübarek.
Olsun bugün dizime yarın başıma konar İnşallah diyorum.
Hafifçe elimi uzattım.
Hiç reddetmeden gördüğünüz şekilde elimin üzerine çıktı.
Ben de bu enstantaneyi sizde görün diye yakinime rica edip resimlettim.
Saat 18.15 belediye otobüsüne doğru gidiyorum.
Eski belediyenin (taş binanın) önündeyim.
Karşıdan iki kız çocuğunun yanında bir ufaklık geliyor.
İkinci resimdeki kaniş o.
Doooğru resimde gördüğünüz yere geldi ve durdu.
Ayaklarımın arasına yani.
Ve ters döndü.
Hayırdır inşallah.
Hanım kızlardan rica ettim.
Biz'i böyle bir resimleyin dedim.
Memnuniyetle kabul ettiler.
Ve bu resim ortaya çıktı.
Yahu bu yaşta ÖSYM'nin sınavını kazandık.
Hem de 009 uncu sırada.
Daha bir kul oğlu, hocam bir resim verelim demedi.
Meğer bu sevimli arkadaşlaraymış kısmet.
Tabii'ki bu bir latife.
Ömür boyu hiç böyle bir hevesimiz olmadı.
Bundan sonra hiç olmaz.
Bu iki harika tevafuku sizde görün istedim.
Herkese iyi geceler, hayırlı cumalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.