TRUMP’UN ASKERLERİNİN TABUT İHALESİNİ DAHİ ALMAYIN
Mahmut TOPTAŞ
08 Kasım’da Amerika Cumhurbaşkanı seçilen Trump’la Bağdat’ta, Şam’da, Kabil’de ve dünyanın her tarafında değişen bir şey olmaz. Senatonun ve temsilciler meclisinin çizgisi dışına çıkan olmamış bu güne kadar.
Bağdatlı, Basralı dullara, yetimlere, ihtiyarlara, gönlünde İman taşıyan Müslümanlara yiyecek, giyecek, ilaç gitmesi gerekirken, gökten ateş yağdıran uçakların, yerden evler yıkan tankların trafiğinde değişiklik olmaz.
Bush, Bush oğlu Bush, Obama, Clinton, Trump…hepsi aynı kovboy eğitiminden geçmiş insanlar.
Aradaki fark belki, Demokratlar, öldüreceği ülkenin yöneticilerine “Canım, ciğerim, ortağım..” diyerek narkoz vererek öldürürken, Cumhuriyetçilerin celladı çatık kaş, asık surat ve “Ben seni sevmiyorum, öldürmeye geliyorum” diyerek öldürür.
Son otuz yıllık terör tarihimizde Kuvvet komutanlarından bir çoğu, görevde iken veya emekli olduktan sonra “Terörü Amerika’nın desteklediğini, dağın başındakilere silah, para ve yiyecek desteğini helikopterlerle indirdiğini söylemişlerdir.
Geçen hafta Suriye teröristlerine silah indirdiğini görüntülü olarak bütün televizyonlar, ana haber bültenlerinde verdiler.
Amerika’nın görüp göreceği en ılımlı Cumhurbaşkanı Hüseyin Barak Obama olmasına rağmen bu yapıldı.
Onun için dünyanın her yerinde adam öldürme üsleri kuran bu devlete destek olacak hiçbir iş yapmamaya dikkat edilsin.
Ekmek satın almak istese bile satılmamalı.
Su satın almak istese satılmamalı.
Hiçbir ihalesine katılmamalı.
Nakliye işleri yapılmamalı.
“Ben nakliyecilik yapmaya mecburum, ekmek derdi” diyen tır ve tanker sahipleri, kardeşinin evini yıkmak isteyen düşmanın tankına benzin taşıyorsun. Ancak uçak, tank içinden insan öldüren korkaklar sürüsünün cinayetlerine ortak oluyorsunuz.
Kanlı katillerin uçağına, tankına, arabasına, zırhlı aracına yarayacak bir tek malzemeyi taşımayın. Onların içeceği, giyeceği, kullanacağı hiçbir şeyi taşımayın.
Üreticiler, zalim zorbaların işine yarayacak bir çekirdek, bir damla su, bir lokma, bir damla benzin, bir tabut dahi satmayın.
Özellikle dış işleri bürokratları, elinizden eğlen her türlü engeli çıkararak Müslüman katliamını engelleyin
Umreye gidip haremi şerifte dua ettiğini söyleyen Müslümanlar, şartel atsa ve elektriğiniz kesilse çoluk çocuk sabaha kadar dua etseniz elektrik gelmez. Aileden biri kalkıp şarteli doğrultuverirse elektrik gelir.
İşyerinizi açmayıpta camiye gidip akşama kadar “Ya Rabbi, benim işyerime bol paralı müşteriler gönder” diye dua etmiyorsunuz neden?
“Ben Amerika’da veya İngiltere’de kalıyorum ne yapabilirim?” diyenler. Siz, bir iş yapmaya karar verin, yapılacak iş her yerde karşınıza çıkar ve o anda gerekeni yaparsınız.
Trump’tan merkamet beklemeyelim.
Bakınız bu konuda Rabbimiz bize ne diyor:
وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيرًا
“Size ne oluyor ki; Allah yo¬lunda "Ey Rabbimiz, ahalisi zalim olan şu ülkeden bizi çıkar. Bize ta¬rafından bir dost gönder ve bize ta¬rafından bir yardımcı gön¬der" diyen zayıf bırakılmış er¬kekler, kadın¬lar ve çocuklar uğ-runda çarpış mıyorsunuz?” (Nisa süresi ayet 4/75)