TEDBİR ADALETLE OLMALIDIR
Mahmut TOPTAŞ
İnsan aslında kendi yaptıklarından korkarmış.
Köylüler bilirler, tilki dağda koşarak giderken bir anda durur ve arkasına bakar tekrar koşar. Bir kilometrede bir kaç defa arkasına bakar.
Hikaye bu ya tilkiye neden arkasına baktığı sorulmuş.
Tilki cevap olarak “Benim düşmanım çok” demiş.
Köylünün tavuklarından yediğinin hesabını kendisi bile bilemediğinden suçluluk psikolojisiyle davranırmış.
2005 te gazetelerde Beyrut kasabı diye bilinen Sabık İsrail Başbakanı Ariel Şaron hakkında yatarken yastığının altına tabanca koyduğu haberi yayınlandığında bir tanıdığım bana sormuştu, dünyanın en güçlü istihbaratı olan Mossad tarafından korunan Şaron, neden yastığının altına tabanca koyar? Demişti.
Ben de ona önce tilkilerin böyle yapacağını söyleyip tilki hikayesiyle anlatmıştım.
Aslanlar, arkalarına bakmadan yoluna devam ederler.
Mossad'ın gözleri önünde işgalci İsrail Başbakanı 07 Kasım 1995 yılında bir Yahudi genç tarafından öldürüldü.
Hindistan Başbakanı iken Bayan Gandi'yi kendi koruması öldürdü.
Bir çok mafya babasının ölümü en yakın koruması tarafından olur.
Şarona ne oldu?
Süikatçı kurşunuyla ölmedi ama dünya tıbbının çare bulamadığı bir hastalıkla yıllarca yatağa bağlı, konuşamadan, hareket edemeden yattı ve cehennemi boyladı.
O günlerde İngiliz tıb bilim adamları yaptıkları tetkikler sonunda Şaronun her türlü acıyı duyduğunu ama kasları çalışmadığından dışa vuramadığını söylemişlerdi.
Buyurun, İzak Rabin gibi besleyip-büyüttüğün bir gencin kurşunuyla mı vurulup hemen ölmeyi tercih edersiniz?
Yoksa Mossad'ın başkanına bile güvenmeyip yastığınızın altına silah koyarak yatıp kalkamayan, yıllarca ölemeyen, derileri dökülen, kimseyi tanıyamayan, tepki veremeyen ama acıların her türlüsünü tadarak yaşayan ölü olmayı mı tercih edersiniz?
Yoksa kimseye haksızlık yapmadan çoğuyla çocuğuyla kimseye muhtaç olmadan “Azıcık aşım, ağrısız başım” diyerek, etrafına faydalı omaya çalışarak, yatağında bütün dostlarıyla helallaşarak imanla , kelime-i şehadet getirerek ölmeyi mi tercih edersiniz.
Asıl tedbir, teninizde haram lokma, gönlünüzde kin, nefret, kıskançlık... taşımamaktır.
Teninizde haram lokma olursa, gönlünüzde kin gibi hastalıklar olursa haşereler size doğru uçarak koşarlar.
Pisliği ortaya koyuverin siz, sinekler onu bulurlar ya işte öyle bir şey.
Hazreti Ebubekir, Ömer, Osman, Ali (Allah hepsinden arzı olsun) den sonra beşinci halife olduğu kabul edilen Ömer bin Abd'ül-Aziz, halife seçilince, bazı valileri eskiden yapılmış surların tamiri için tahsisat istediklerinde “Siz, şehrin etrafını adaletle kuşatın” diye cevap verir.