Başlığımız Farsça bir kelime.
Gösteri, show, yürüyüş vs. anlamlarına geliyor.
Nümayiş bizde, vurdulu kırdılı gösteri sanılır.
TDK ya göre de o anlama gelmiyor.
Az önce 12.15 te dersten çıktım.
Saat 13.00 te torunları okula götürmem lazım.
12.30 da nümayiş var dendi.
Filistin temalı bir yürüyüş.
Hemen okula 300 m. İleride.
Eh gençliği bu işlerde geçmiş biri olarak, dedimki:
"Ölmek var dönmek yok bu yoldan".
Kampüs (Yerleşke veyâ külliye) içinde yürüdük.
İtiraf edeyim;
Fazlasıyla mahcub, başım önümde yürüdüm.
Biz böyle mi olmalıyız? dedim kendi kendime.
Kırk dört (44) yıl öncede yürümüştük.
6 Eylül 1980 de Konya'da.
Altı gün sonra ülkede ihtilal olmuştu.
İhtilal sebebleri arasında,
bizim o nümayişimizide saymışlardı.
Gazze'de İsrail güçleri evini yıkarken bir ihtiyar müminin, ezan okuyuşunu gördüm iki gün önce.
Hançeresi yırtılıncaya kadar:
EŞHEDÜ ENLÂ İLÂHE İLLALLAH diyordu.
Tek başına.
Allah'ım doğru dürüst yaşayamadık.
Bu gidişle adam gibi de ölemeyeceğiz galiba dedim.
Şu mümindeki imanın,
bende ne kadarı var aceba diye düşündüm.
Kırk dört yıl önce yoksulduk belki.
Ama daha diriydik diye düşünüyorum.
Şimdi imkan var, makam mevki var, para pul var.
Olmayan ne diye soramıyorum.
Çünkü cevabı biliyorum, ve ben:
korkuyorum o cevaptan.
Yukarıdaki varlar, önümüzdeki engel lerimiz galiba.
Sloganlar güzeldi.
Slogandan benim anladığımsa:
SARSICILIKTIR.
SES GETİRİCİLİKTİR.
ÜRKÜTÜCÜLÜKTÜR.
ŞEHRİ SALLAMAKTIR.
DOSTA UMUT, DÜŞMANA KORKU SALMAKTIR.
Allah'ımdan şuur istiyorum.
Yerinde durutmayan, gayret gücü istiyorum.
Azimkâr, cevval, dinim uğruna can fedâ diyebilecek bağlılık istiyorum.
Ve aceba yiyip içtiğimiz de,
helallik noktasında bir arızamı var diye düşünmeden edemiyorum.
Sağlıcakla kalın.