SİYONİSTLER EN FAZLA KENDİLERİNE ZARAR VERİRLER
Mahmut TOPTAŞ
Herhangi bir Müslüman, bütün insanların Hazreti Adem’in torunu olduğunu, Onun da topraktan yaratıldığını, toprağın toprağa üstünlük yapmasının anlamsız olduğunu, ancak bütün insanlığın takva yarışıyla öne geçmesi gerektiğine inanır.
Irk, renk ve dil ayrımının üstünlük veya alçaklık sebebi olmadığını bilir.
Suçu sabit olmadığı sürece her insanın suçsuzluğuna, kanının, canının, malının, namusunun korunması gerektiğine inanır.
Onun içindir ki 1400 yıllık zaman içinde hiç geri adım atmadan dünyada yükselen değer hep, İslam olmuştur.
Osmanlının yıkılmasıyla bir çok devlete bölünmesiyle devlet olarak gerilemişiz ama bu savrulmayla biz, yine dünyanın her tarafında milyonlarca gayri Müslim’in İslam’a girmesine sebep olmuşuz ve birey/ferd olarak çoğalmaya devam etmişiz.
Her türlü karalamalara rağmen, “Bir insan bu kadar kara yürekli olamaz” diyerek Danimarka örneğinde olduğu gibi karalanan İslam’ı araştırmaya giren Üniversite öğrencilerinden bir yılda beş bine yakın Danimarkalının Müslüman olduğunu gazetelerden okuyuverdik.
Yahudiler, tarihin en eski milletlerinden olmasına rağmen İspanyol çingenelerinin sayısı kadar bile olamamalarının sebebi, kendilerinden başkasını insan olarak kabul etmemeleri, doyumsuz hırs ve şiddet taraftarı olmaları nedeniyle hep kendilerini kırdırmışlar veya sürdürmüşler.
Onlardan bir kaçı:
1290 yılında İngiltere’de bir çok Yahudi idam edildikten sonra geri kalanları sürgün edilirler.
1306 da Fransa’dan,
1370 de Belçika’dan sürülürler.
1380 de Çekoslovakya’dan sınır dışı edilirler.
1394 de geri gelen Yahudiler tekrar sürgün edilirler.
1420 de Macaristan’da bir tek Yahudi kalmamak üzere sürülürler.
1444 yılında Hollanda’da çıkarılırlar.
1492 de İspanya’dan sürülürler.
1510 yılında Rusya’dan çıkarılırlar.
1540 senesinde İtalya’dan sürgün edilirler.
1551 de Almanya’da sınır dışı edilirler.
1562 de Çekoslovakya’ya geri gelenler tekrar kovulurlar.
1582 de yine gizlice Fransa’ya sızanlar tekrar ülkeden çıkarılırlar.
1744 yılında Çekoslovakya’ya gizlice girenler yeniden sürgün edilirler.
1919 da Ukrayna’dan çıkarılırlar.
“Yahudi Sorununun Nihai Çözümü” nü Alman Nazileri beş milyon Yahudi’yi öldürmede görürler.
Yukarıda tarih ve adını verdiğim devletlerde İçişleri Bakanlıkları önce adres tespiti yapmış, Maliye Bakanlıkları çeşitli dalaverelerle mallarına el koymuş, Hıristiyanlarla ortak oldukları şirketler, Yahudileri şirketten kovmuş, işten çıkarmış...beş milyonu öldürülmekten sonra arta kalanları Filistin’e sürgün etmişler.
Almanların yaptıklarını bilmeyen yok.
Bütün bu devletlerden kaçabilenlerin tek sığınağı Osmanlı olmuş.
1940 lıı ve ellili yıllarda Yahudi ve Hristiyanlara bir çok haksızlık yapıldığını ileri sürenler şunu bilsinler ki, mağdurlara yardım elini uzatan Osmanlı, İslam’a göre hareket etmeye çalışıyordu.
1924 ten beri Türkiye’de uygulanan kanunlar, Avrupalıların kanunlarının tercemesidir.
Dünyanın bütün mağdurlarına kucak açan Müslümanların birinci kıblesine saldıran Siyonistler, son sığınaklarına da saldırıyorlarsa kuzey kutbunda bile beyaz ayılar onlara sığınma hakkı tanımazlar.
Rabbimiz, Yahudileri anlatırken hem onlara hem bize öğüt olsun diye şöyle buyurur:
إِنْ أَحْسَنْتُمْ أَحْسَنْتُمْ لِأَنْفُسِكُمْ وَإِنْ أَسَأْتُمْ فَلَهَا
“Eğer iyilik yapar¬sanız, kendinize iyilik yapmış olursunuz. Eğer kötülük yapar¬sanız, kendinize (kö¬tülük yapmış olur¬sunuz).” İsra süresi ayet 7)