NEDEN MÜSLÜMANLARA SALDIRIYORLAR?
Mahmut TOPTAŞ
Tilki, ulaşamadığı üzüm salkımına “Koruk” dermiş.
Cimri de cömert adam için “Müsrif” dermiş.
Kedi, yetişemediği ciğere “Pis” dermiş.
Tembel ve haylaz öğrenci, çalışkan öğrenciye “İnek” dermiş.
Fahişe, iffetli kadına “Mürai” dermiş.
Bütün bu söylenmelerin gerisinde ulaşamadığı ve hafife aldığı, hatta hakaret ettiği o özellik ve güzelliğe haset ettiğini anlıyoruz.
Rabbimiz, Lut aleyhisselama iman etmeyen ve cinsel sapıklığı devlet olarak yaygınlaştıran Sodom ve Gomore halkının Lut aleyhisselam ve ona iman edenleri şehirden sürüp çıkarma karararı alırlarken gerekçelerinin temelinde Müslümanların çok temiz kalmalarını itiraf ettiklerini bize haber veriyor:
وَمَا كَانَ جَوَابَ قَوْمِهِ إِلَّا أَنْ قَالُوا أَخْرِجُوهُمْ مِنْ قَرْيَتِكُمْ إِنَّهُمْ أُنَاسٌ يَتَطَهَّرُونَ
“Kavminin cevabı: “Onları yurdunuzdan çıkarın. Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış” demek oldu.” (A’raf süresi ayet 82)
Sinek gülden hoşlanmazmış. Kargada bülbülle aynı kafeste kal-maya dayanamazmış.
Eşcinseller de temiz insanlarla aynı şehirde ya-şamak istemiyorlar ve onları sürmek istiyorlar.
İyi, güzel, helal ve meşru olan şeylere karşı özlemi olduğu halde yapamadığı, elde edemediği için o güzelliklere düşmanca tavır sergileyenler tedavisi mümkin olan insanlardır.
Doğu Türkistan’daki Müslümanlara baskının her çeşidini uygulayan Çin,
Kafkaslarda Çeçen ve diğer Müslüman guruplara katliam uygulayan Ruslar,
Myanmar’da Müslümanların kulübelerini içindeki çocuk, kadın, erkek, ihtiyar ayırımı yapmadan yakan Budistler,
Karabağ’da Müslüman avına çıkan Emeniler,
Filistin’de yüz yıldır Müslüman öldüren Yahudilerin psikolojisini Rabbimiz bize haber veriyor:
وَدَّ كَثِيرٌ مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَوْ يَرُدُّونَكُمْ مِنْ بَعْدِ إِيمَانِكُمْ كُفَّارًا حَسَدًا مِنْ عِنْدِ أَنْفُسِهِمْ مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الْحَقُّ فَاعْفُوا وَاصْفَحُوا حَتَّى يَأْتِيَ اللَّهُ بِأَمْرِهِ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
“Ehli ki¬taptan bir çoğu, ger¬çek kendile¬rine açık¬lan-dıktan sonra ne¬fisle¬rinde ki haset ne¬deniyle sizi imandan sonra küfre çe¬virmek is¬terler. Fakat size Allah¬'ın emri gelinceye kadar onları bı¬ra-kın ve afvedin. Şüphesiz Allah her şeye ka¬dirdir.” (Bakara süresi ayet 109)
Dünyanın her tarafında Müslümanlara saldırının temelinde haset vardır.
“Para, silah, teknoloji üstünlüğü bizde olmasına rağmen bizim neslimiz ateist olup gidiyor, bir çoğu da okuldaki Müslüman arkadaşının dinine giriyor, Hıristiyan patron, Müslüman işçisinin dinine giriyor.
Hatta bizim çocuklarımız, Müslüman olduktan sonra bize karşı savaşıyor” diyerek hasetlerinden çatlama durumunda iken silahlarını patlatmaya geçiyorlar.
مَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلَا الْمُشْرِكِينَ أَنْ يُنَزَّلَ عَلَيْكُمْ مِنْ خَيْرٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَاللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ
“Rabbinizden sizin üzerinize bir ha¬yır in¬diril-mesini, kitap ehlin¬den olan kâfir¬ler, müş¬rik¬ler iste-mezler. Allah ise rahmetini diledi¬ğine verir. Allah büyük lütuf sa¬hibidir.” (Bakara süresi ayet 105)
Kur’an-i Kerimde birkaç defa tekrarlanan, “Ve’l akıbetü li’l-müttekıyn/Sonuç Müttekilerin lehinedir” ayeti kerimesinin doğruluğuna biz inanıyorduk ama 1400 yılda tarihi olaylar tarafından doğruluğu, inanmayanlara da gösterilmiştir.
Biz, her durumda Hakkın bize gösterdiği doğru yolda onun koyduğu kurallara uyarak yürümeye devam edeceğiz gerisini Allah’a havale edeceğiz vesselam.