İSRAİL BİR TAŞLA BİN KUŞ VURMAYA ÇALIŞIYOR
Mahmut TOPTAŞ
Avrupa’nın, özellikle Almanya’nın dergi, gazete ve televizyon yayınlarının son on yılı dikkatle gözden geçirilirse hep Türklerin aleyhinde haber üretildiği görülür.
Halbuki Avrupa’nın tamamında ve Almanya’nın resmi polisiye kayıtlarında suç işleme oranında en geride olanlar Türklerdir.
Sosyalist partiye üye olan iliklerine kadar İslam’ı yaşamaya çalışan bir milli görüşçü anlatmıştı: “Bir toplantımızda partimizin milletvekili, Türklerin aleyhinde konuşma yaptı ve indi. Başkana “ben ona cevap vereceğim” desem kabul etmeyecek. Ben milletvekilimizin konuşmasını tamamlamak istiyorum” deyince kabul etti ve kürsüye çıktım. İçişleri Bakanlığının bir araştırmasını rakamlarla okudum. Yedi Avrupa ülkesi arasında hırsızlıkta yedinciyiz. Yaralamada beşinciyiz. Uyuşturucuda altıncıyız. Avrupa’ya ilk gelen nesilde suç işleme oranı sıfıra yakın. İkinci nesilde biraz suç işleme artıyor. Üçüncü nesil tamamen Avrupa eğitiminden geçtiği için biraz daha suç oranı arttı ama sizin çocukların seviyesizliğine düşmediler” dedim mikrofonu kapattı.”
Bu gerçek, polis kayıtlarıyla ispat edilebildiği halde bir eğlence mekanında Alman gencin bir Almanı öldürmesi haber olmazken, bir Türk gencinin yaralama olayı gazetelerde manşet olur.
Paris, Berlin, Amsterdam, Brüksel gibi merkezlerde çıkan ve çok satan dergi ve gazetelerin on yıllık yayını gözden geçirilir ve yaralama olaylarını manşete çektiren ve Türkleri hedef yapan haberleri yaptıran güç, bir taşla iki kuş vurmak istiyor.
09/01/2015/Cuma/Milligazete’deki makalemde şöyle yazmıştım:
“İsrail, henüz Avrupa’dan, en başta da Almanya’dan Yahudi Soykırımının intikamını alamadı.
Kendisinin bu intikamı almaya gücü yetmiyor.
Hasmının kanını kene gibi emiyor ama öldürmeye gücü yetmiyor.
Türklerle kapıştırırsa her iki taraftan intikam alacağı zannındadır.
Öyle ise Fransa, Filistin’i tanıma teklifinin Fransa meclisinde kabul edilmesi, bu kabulün diğer Avrupa ülkelerine sıçraması, hatta Avrupa Parlamentosunda da kabul edilmesi konusunda yapılan oylamada ezici çoğunlukla geçmesi İsrail’i harekete geçirmiş olabilir.
Yabancı karşıtları bu kışkırtmalarda hazır kuvvet olarak kullanılıyor
İslam’a karşı savaştan daha fazla Türk karşıtlığı körükleniyor.
Saldırı yapılan camilerin yüzde doksan küsuru Türklerin açtığı camiler.
Suç istatistiklerini bilen siyasiler, belediye başkanları, polis şefleri Türklerin temiz olduğunu bilirler.
Türklerle komşuluk yapan Avrupalılar da Türklerin güvenilecek adamlar olduğunu bilirler.
Apartmanlarda gürültümüzün dışında şikayet yok.
Bilmek istemeyen, en küçük olayı manşete çeken ve çok satan basın-yayın kuruluşları Avrupa’dan intikam almak isteyen gücün emrinde hareket ediyor gibi.”
Hitler yanlısı, Siyonist düşmanı Dazlaklar ile Le Pen’cileri nasıl ettilerse ettiler, beyinlerini yıkadılar, mankurtlaştırdılar, Türkler ve Camilerinin üzerine saldılar.
Ama insanlar kuş değildir.
Kışkırtanın kimliğini eninde sonunda fark eder.
Kışkırtanla kışkırtılanın arasındaki farkı fark eder
Bir taşla iki kuş vurmaya çalışan keneyi ezmesini de bilir.
Eh, “ava gidenin kendisi de avlanır” demiş atalarımız.