Yaratan, yaşatan, yöneten ve donatan Rabbimiz, Hazreti Adem’i topraktan yaratmış, ondan da eşini yaratmış.
Bizi, bir damla suyun en küçük parçasından yaratmış ama büyümemiz, güçlenmemiz yine kara topraktandır.
Kara topraktan mavi, yeşil, kara, kahverengi gözler yaratmış ve bizi birbirimize bağlamış.
O kara topraktan yılanı deliğinden, insanı zıvanadan çıkaracak diller vermiş.
Günahsız, lekesiz yarattığı bu tüm organlarımızla şeytana pabucu ters giydirecek işler yaptığımız gibi, melekleri kıskandıracak işlerİ de yapma özgürlüğü vermiş.
Tercihi bize bırakmış ama Kitap ve peygamberler göndererek neyin iyi ve güzel, neyin çirkin ve kötü olduğunu hem bildirmiş hem uygulamasını göstermiş.
Rabbimiz buyurur:
الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ
“Hanginizin daha güzel amel yapacağını imtihan etmek için, ölümü ve hayatı yaratandır. O, her şeye galip gelendir, afvedendir.” (Mülk süresi ayet 67/2)
İnsan isterse 24 saatinin her saniyesini ibadete çevirebilir.
Biz, “ibadet” deyice İslam’ın beş şartını hatırlarız.
Kur’an-i Kerimde 6236 ayet var.
Yolda yürüyüşümüzü dahi düzenleyen, ses tonumuza dikkat etmemizi bildiren Kur’an’ın her ayetini uygulayarak her saniyemiz ibadete dönüştürülebilir.
Namazı, farz, vacip, sünnet, ve müstehabbına kadar bütün erkanıyla kılmamız, ibadetlerimizin direği olurken, abdesti usulüne uygun olarak ağzımızı temizleyerek almak da ibadetimizde güzelliktir.
Senedi zayıf bir hadisi Şerifte sevgili peygamberimiz
عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: " الرَّكْعَتَانِ بَعْدَ السِّوَاكِ أَحَبُّ مِنْ سَبْعِينَ رَكْعَةً قَبْلَ السِّوَاكِ "
“Namazdan önce ağzı temizleyerek kılınan iki rekatlı namaz, ağız temizlenmeden kılınan yetmiş rekattan (Allah katında) daha sevimlidir” buyurur. (Beyhaki, Şuab’ül İman, Şu’be 20 hadis no 252, Beyhaki Süneni Kübra K. Taharet bab 30)
Yürüyüşümüze dikkat etsek, kimseye hava atmadan, kimseyi ezmeden, kibirlenmeden… yürüsek hem Hak, hem halk katında değer kazanırız.
Rabbimiz, bizden çok iş değil, güzel iş istiyor.
Kulaklarımız, anlamsız, boş, kirli kelimelerden binlercesini duyacağına anlamlı, hoş, faydalı ve ikna edici bir cümle duysa daha faydalı olur.
Mi’demize bin bir çeşit haramdan kazanılmış, abur-cubur, hortumdan, faizden gelen gıdalar gireceğine, alın teriyle sulanmış, helal, içinde göz hakkı dahi olmayan az ve öz gıdalar girmelidir.
Rabbimiz, her saniye muhtaç olduğumuz havamızın içine çiçek kokuları da sıkıveriyor.
İnsanlarla ve hayvanlarla konuşurken sesimizin tonuna dikkat ettiğimiz gibi, kelime seçimine de dikkat edelim.
Konuştuğumuzun gönlünde yayla havaları estirelim.
Bu Mülk süresinde gökyüzünü yıldızlarla süslediğini haber veren Rabbimiz, Hucurat süresinde Mümin gönülleri de imanla süslediğini haber verir.
Geceleri güneşe, aya ve yıldızlara bakarken onları hayranlıkla seyrederken, yıldızlar, aynı zamanda havada, denizde, karada yol gösteren navigasyonların bağlı olduğu merkezlerin dayanağı olan yıldızlardırlar.
Gönlümüzü süsleyen imandan sızan amel-i salihlerimiz de, 24 saat etrafımıza Ayet ve Hadis ışıkları saçalım ve önce kendimize, sonra çevremize, Rabbimizin cennete çıkaran Sırat-ı Müstekıymini gösteren ışık kaynağı olmaya gayret gösterelim.