BU BİR HAÇLI SAVAŞIDIR
Mahmut TOPTAŞ
Afganistan, Irak, Suriye, Filistin, bunların hepsinde ölenler Müslümandırlar.
Soğuk savaşını devam ettiren Amerika ile Rusya, ayrı cephede gibi görünüyorlar ama Müslüman öldürmede birleşiyorlar.
Kim, hangi tarafta olursa olsun fark etmez.
Ölenler Müslümandır.
Son üç yüz yıl içinde savaşsız geçen yıl sayısı 26 yıl imiş.
Aslında Kabil'in Habil'i öldürdüğü yıldan itibaren araştırmak mümkin olsa sonuç değilmeyebilir.
Şeytanlaşma ve melekleşme özelliği olan insan, şeytanın vesvesesine kulak verdiği sürece savaş devam edecektir.
Onun için Rabbimiz, bizim kendimizi korumamız için bizi koruyan emirler veriyor ve yol gösteriyor.
Harp esnasında bile eğitimin devam etmesini ve ara verilmemesini, bir gurubun eğitime devam etmesi gerektiğini şu ayetiyle
وَمَا كَانَ الْمُؤْمِنُونَ لِيَنْفِرُوا كَافَّةً فَلَوْلَا نَفَرَ مِنْ كُلِّ فِرْقَةٍ مِنْهُمْ طَائِفَةٌ لِيَتَفَقَّهُوا فِي الدِّينِ وَلِيُنْذِرُوا قَوْمَهُمْ إِذَا رَجَعُوا إِلَيْهِمْ لَعَلَّهُمْ يَحْذَرُونَ
“İman edenlerin hepsinin sefere çıkmaları doğru değildir. Dini iyi anlamaları ve kavimleri (harpten) geri döndüğünde onları uyarmaları için her topluluktan bir grup (ilim tahsili için) toplan¬ması gerekmez mi? Umulur ki onlar sakınırlar.” haber verir. (Tevbe süresi ayet 122)
İlmin eyleme geçmesi gerektiğini, faydasız ilimden Rabbimize sığınacağımızı Sevgili peygamberimiz bize haber verir.
Onun için harp esnasında bile namazın kılınacağını ve cemaatin önemine dikkat çekmek için harp esnasında namazın cemaatle nasıl kılınacağını Rabbimiz tarif ediyor:
وَإِذَا كُنْتَ فِيهِمْ فَأَقَمْتَ لَهُمُ الصَّلَاةَ فَلْتَقُمْ طَائِفَةٌ مِنْهُمْ مَعَكَ وَلْيَأْخُذُوا أَسْلِحَتَهُمْ فَإِذَا سَجَدُوا فَلْيَكُونُوا مِنْ وَرَائِكُمْ وَلْتَأْتِ طَائِفَةٌ أُخْرَى لَمْ يُصَلُّوا فَلْيُصَلُّوا مَعَكَ وَلْيَأْخُذُوا حِذْرَهُمْ وَأَسْلِحَتَهُمْ وَدَّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْ تَغْفُلُونَ عَنْ أَسْلِحَتِكُمْ وَأَمْتِعَتِكُمْ فَيَمِيلُونَ عَلَيْكُمْ مَيْلَةً وَاحِدَةً وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِنْ كَانَ بِكُمْ أَذًى مِنْ مَطَرٍ أَوْ كُنْتُمْ مَرْضَى أَنْ تَضَعُوا أَسْلِحَتَكُمْ وَخُذُوا حِذْرَكُمْ إِنَّ اللَّهَ أَعَدَّ لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا مُهِينًا (102)
102- Onların arasında olup, onlara namaz kıldır¬dığında, onlar¬dan bir kısmı se¬ninle namaz kılsınlar, silâhlarını alsınlar. Secdeyi yaptıkla¬rında (yani bi¬rinci rekatı kıldıklarında) arka tarafınıza geç¬sinler. Namaz kılmayan diğer kısmı gelsin ve se¬ninle na¬maz kıl¬sınlar, hazır¬lıklarını ve silâhlarını alsınlar. Kâfirler, sizin silâhları¬nızdan ve eşya¬nızdan gafil olmanızı ve üze¬rinize birden saldır¬mayı isterler. Eğer yağmurdan bir eziyet olursa veya hasta iseniz, silâhlarınızı bırakma¬nızda size bir gü¬nah yoktur. Harp hazır¬lığı¬nızı yapınız. Muhakkak Allah, kâfirler için alçaltıcı azap hazırla¬mıştır.” (Nisa süresi ayet 102)
Şimdi geçmişte olduğu gibi şeytan ve şeytanlaşmış insanlar savaşla beslendiklerinden savaşın bundan sonra da devam edeceğini bilip buna göre kendimizi İslama göre ayarlamamız gerekir.
Kirli savaş üzerine yorumlar yapmak yerine, savaşı durduracak çareler üretmeli.
Bunun için dinimizi bilmemiz gerekir.
Dinimizi hakkıyla yaşayabilmemiz için bilmek gerek.
Dinimizi öğreneceğiz.
“Dinimiz” deyince yalnız namaz, oruç, hac, zekat, umre gelmesin aklınıza.
“Bu adam çok dindar” denildiğinde aklınıza gelenler gelmesin.
İslamın beş esası öncelikli olarak gelsin ama “Namaz insanları götülükten alıkoyar” (Ankebut süresi ayet 45) ayetini de unutmayalım.
Kendimize, ailemize, komşularımıza, köyümüze, mahallemize, ülkemize, dünya insanlarına, hayvanlar ve tüm yaratılmışlara karşı davranışlarımızı d
üzenlemede İslam dini mi etkili, yoksa çağımızın eğitimi mi etkili?
Buna dikkat edeceğiz ve bu günden itibaren kendimiz, evimizi medrese talebesi kabul edecek ve derslere başlayacağız.
Dilimizi yalandan, midemizi, gözümüzü, kulağımızı, elimizi, dilimizi, belimizi, haramlardan uzak tutacağız ve İslam düşmanlarına karşı mücadelemize devam edeceğiz vessalam.