“De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer Suresi, 9)
Bilgi, insanın bir olayı, bir konuyu veya herhangi bir şeyi yorumlamasına, onun hakkında bir yargıda bulunmasına veya açıklama yapmasına denir.
Bilgi, öğrenme, araştırma ve gözlem yoluyla elde edilen her türlü gerçektir, hakikattir.
Bilgi, insanın beyninde yaşar. Beyin yoksa bilgi yoktur. Bilgi kullanılmadığında herhangi bir şey ifade etmez.
Bilginin üretildiği, paylaşıldığı, aktarıldığı toplumlar, gelişmiş toplumlardır.
Bilginin olmadığı, saklandığı, paylaşılmadığı toplumlar ise geri kalmış toplumlardır.
Bilginin akmadığı kanal boş kalmaz. Fizik kanunu gibi, her boşluk mutlaka dolar. Bilgi kanalının boşluğunu ise söylenti ve dedikodu doldurur.
Söylenti, ağızdan ağza dolaşan ve doğru olup olmadığı bilinmeyen haberdir.
Argoda, balon uçurmak deyimi söylentiyle eş anlamlıdır.
Söylenti, acı haber gibi tez ulaşır, ses hızından daha hızlıdır. Tsunami gibidir. Uyarıya rağmen engellenemez, kontrolü imkansızdır.
Dedikodu, başkalarının kişisel ve özel konuları hakkında yapılan konuşmalardır.
Bilgi eksikliğinin olduğu her durumda, ortaya çıkan boşluk, hayali gerçeklikle, her bireyin inanmak istediği biçimde doldurulur.
Karaman’da iletişim biçimi çoğu kez söylenti üzerinedir. Bu kanımı örneklerle anlatmaya gayret edeceğim.
Böyle olduğu içindir ki olayların ve konuların aktarılmasında bilinçli veya bilinçsiz, yanlışlıklar, eklemeler, çarpıtmalar olur.
Söylenti, gerçekten daha heyecan vericidir. Gerçeğe ek yapmak, gerçeği bozmak zordur. Söylentide her cümle kişiye bağlı olarak yeniden üretilir.
Tereyağlı ve Yüz Numaralı Söylenti
Dünyanın en meşhur söylentisi, soğuk savaş döneminde, tereyağının az üretildiği ve buna bağlı olarak fiyatındaki artış sebebiyle, ABD’de halkın “Tereyağımızı Ruslar ithal ediyor. Silahlarını yağlamak için.” sözüdür.
Türkiye’de ANAP Hükümeti dönemi, il olma hevesine kapılan yerleşim sayısının ilçe sayısına yaklaştığı yıllardı. Tarihini tam olarak hatırlamıyorum ama Ermeneklilerin “İl olmak hakkımız. Bizi de il yapın.” dedikleri dönem olmalı.
Karabük’te bir söylenti herkesi tedirgin etti. Bir grup il olmamak için bir araya geldi. Amaçları dikkat çekmek değildi.
Halkın kendi ürettiği bir söylenti ilçeyi etkisi altına almıştı:
“İktidar partisi yerel seçimlerde belediye başkanlığını kaptırdı. Karabük il olmayı hak etti, il olacak ama iktidar yüz numaralı plakayı vererek bizden intikamını alacak.”
Öyle olmadı. Aksaray, Bayburt, Karaman ve Kırıkkale, 21 Haziran 1989’da Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde il oldu.
Daha sonra sırasıyla Batman, Şırnak, Bartın, Ardahan, Iğdır, Yalova, Karabük ve Kilis il oldular.
Karabük’te söylentiden etkilenenler sadece çenelerini yordular, sohbetlerde konu sıkıntısı çekmediler. Karabük’ün plakası 78 oldu.
Daha sonra Osmaniye ve Düzce il oldu. Yıllardır 81’de kaldık.
Bakalım, yüz numara için hangi tarihte, hangi ilimizin sakinleri endişe edecek?
Dinçer’den Teşekkür
Cenaze ve Taziye başlıklı, 19 Aralık 2018’de yayınlanan yazımda bir iddiaya yer vermiştim. Bu iddiayı sizlerle paylaşırken şöyle yazmıştım:
“Duyduğum bir iddiayı buradan paylaşmak isterim, ki doğrusu ortaya çıksın. Bir partinin yetkililerinden biri, “Ak Parti İl ve İlçe Yönetimi cenazede yoktu, gitmemeleri için uyarılmışlar.” iddiasında bulundu.
Ak Parti yönetiminden kimseyi tanımam. Bu iddia doğru mu, değil mi, bilmiyorum.
Karaman’da bilgiden çok söylenti dolaşır ve insanlar dedikodulara inanır. (Bu konuda bir yazı hazırlığım var.) Eğer yukarıdaki iddia doğru ise sadece üzülürüm. Yalansa, Karaman’daki siyasetin seviyesizliği derim.”
Eski Bakanlarımızdan Ömer Dinçer’in babası rahmetli Duran Amca’nın cenazesine ilişkin yazdığım yazının bir bölümü böyleydi.
Sayın Dinçer, telefonla aradı. İstanbul’a dönmüş. Yazım için teşekkür etti. Ak Parti İl ve İlçe Yönetimi’ni kendisinin de tanımadığını ifade etti.
Sayın Dinçer, bu iddianın gerçek olmadığına inandığını belirterek, şunları söyledi:
“Herkese teşekkür ederim. Bizi yalnız bırakmadılar. Genel Merkez’in bir talimatı olamaz. İhtimal vermem. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, Ahmet Sorgun, Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Elvan, milletvekilleri, Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan hem cenazeye geldiler hem taziyeye. İddia kiminse çirkin bir iddia. Dinçer Ailesi olarak herkese teşekkür ederiz.”
Seviyesizlik
Ak Parti Karaman Belediye Başkan adayı Mahmut Sami Şahin, Terzi Duran Amca’nın, babasının asker arkadaşı olduğunu belirtti.
Sayın Şahin, İmam Hatip’te okuduğu yedi yıl boyunca, takım elbiselerini Duran Amca’nın diktiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Duran Amca’yı vefatından on gün önce hastanede ziyaret ettim ve babamla olan askerlik anılarını anlatmıştı.
Cenazeye de Vali Bey’in hemen arkasında katıldım. Defnin sonuna kadar da oradaydım.
Başbakan Davutoğlu ve bakanların pek çoğuyla önceden tanışırım. Sohbet etme imkanım oldu.Teşkilat üyelerimizle birlikte taziye evine gittik ve ben de bir aşır okudum.”
Gayet açık değil mi?
Bir cenaze bile siyasi polemik konusu olabiliyor. Karaman’da ölenin itibarının, cenazeye katılanların sayısıyla değerlendirildiğine kaç kez şahit oldum.
Bu çirkin iddia, Karaman’daki siyasetin seviyesizliği olamaz. Bunu dillendirenlerin seviyesizliği demek gerekir.
Sahi, Ak Parti teşkilatı cenazeye katılmamış olsa bundan sizin partinizin çıkarı ne olacaktı?
Şimdi senin sözüne bir daha itibar edilir mi?
Genç siyasetçi kardeşlerim;
Gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir özelliği vardır. Yalan yarı yolda bırakır. Henüz yolun başında söylenti kayığına binerseniz, boğulmanız mukadderdir.
Doğruluktan ayrılmayın. Bunun ilk adımı da doğru olmak, doğruyu söylemektir.
Karaman’da birbirinizin yüzüne bakan insanlarsınız. Hakkında yalan söylediğiniz insanın yanında yarın hangi yüzle duracaksınız?
Söylenti ve dedikodudan medet ummak ve benzeri sözlerle, karşı olduğunuz partiye çamur atmak, niteliksiz insanlara mahsustur.
Siyaseti hizmet için istiyorsanız, kalite çıtanızı yükseltin. Adaylarınıza projelerinizle, güler yüzünüzle, yalana ve riyaya tevessül etmeden, samimiyetinizle destek olun.
Dünyanın en şekilsiz alt geçidini nasıl yaptık?
Karadağ’daki kum ocaklarını kim satın aldı?
Çevre Yolu Projesi değişti mi? Neden Organize’nin önüne çekildi?
Türk Dünyası Parkı kışı çıkarabilir mi?
Bilgi eksikliğini kim giderecek?
Sonraki yazımda, bu sorularla ilgili söylentileri ele alacağım.
Karaman’ın şehir efsaneleri neler, gerçekler neler, birlikte öğreneceğiz.
Ak Parti Belediye Başkan adayı Mahmut Sami Şahin’in samimiyetle paylaştığı açıklamalar ise daha sonra inşallah.
Sayın medarator bu habere yaptığım yorum 3 adettir. Aslında burada yaptığım 2 yorum 3. yoruma yaptığım yorumun devamı niteliğindedir. Eger yayinlamadaginiz 2. Yorumu gözden geçirin yayınlamayacaksaniz o zaman 2. Yorumu mu da kaldırıln. Çünkü hiçbir manası yok sap gibi kalmış. Not: Yaptığım yorum burada belirtildiği gibi kanun ve kurallara uygun yazılmıştır.