KUDUZ MİKROBUYLA DOST OLUNMAZ
Mahmut TOPTAŞ
Bilgisayar Yazılımcılığıyla zenginler arasına giren Bill Gates’e “İnsandan daha akıllı program yaptınız” denildiğinde,
“Hayır, orta zekalı değil salak bir çocuğun aklının yapabileceği bir yazılımın büyüklüğü dünya kadar olması gerekir” der ve şöyle bir olayı anlatır:
“Geri zekalı bir çocuk okula kaydolur. Arkadaşları onunla dalga geçmek için büyük görünen elli cent ile küçük görünen bir doları uzatarak “istediğini al” derler. Çocuk hep büyük olanı alır ve onunla kola içerken diğer çocuklar, onun salaklığına gülerlermiş.
Onların gülmesine ve geri zekalının aşağılanmasına üzülen bir öğrenci, o geri zekalıya akıl verir: “Küçük görülen bir dolarla iki kola alabilirsin, büyük görülen elli centle bir kola alıyorsun, seni kandırıyorlar ve dalga geçiyorlar” der.
Geri zekalı çocuk: “Ben biliyorum bunu. İlk gün bir doları alsaydım her gün kola içemeyecektim” der.
Bill diyor ki, “İşte bunu bilgisayar hiç bir zaman düşünemez.” Demiş.
“Bana nazar değdi, gözüme nazar değdi, malıma nazar değdi...”denir de aklıma nazar değdi denmezmiş.
Çünkü herkes kendi aklını beğenirmiş. Onun için kimsenin aklına bakmazmış.
Araba pazarına gider kendi arabanınızı satar beğendiğiniz başka arabayı alırsınız ama “Herkesin aklını pazara çıkarmışlar, herkes kendi aklını beğenip almış” diye atasözümüz bile var.
Onun için her mesleği severek yapan insanlar olur ve ihtiyaçlar böylece karşılanmış olur.
Atalarımız “Her akıl bir olsaydı, koyuna çoban bulunmazdı” demişler.
1980 li yıllarda on sekiz yaşında olup olmadığı tartışılan uyanık bir delikanlı, görünümü güven veren bir emekli askere bol maaş verir ve Bankerlik kurumunun başına getirir.
Kimse o genci görmez ama akşama kadar kısa yoldan zengin olmak isteyen akıllılar, evlerini satıp Bankere yatırırlar ve o genç onların paralarını banka cüzdanında görür.
Şimdi o genç memnun. Emekli asker memnun, para yatıran memnün.
Bankerler batınca evini satanlar, diğer bankere yatırmadıkları için, bu bankerin ileride vereceğini sandıkları için memnun.
Emekliye “Yahu neden aldandın” diyenlere “Ne olacak yani bizim de elimize böylece bol para geçti” diye memnun.
Herkes kendi aklından memnun olduğu için hiç bir zaman iç dünyalarında kandırıldıklarını söylemezler.
Emeklinin Mağdur vatandaşlara karşı “Bani de kandırdı” diye savunması gibi bir şeyler söyler.
En büyük Holdingin başkanı bir gün bana gelerek, “Hazır ol. Pasaportunu da hazırla. Evinden alınacaksın, uçakla Paris, Londra, Berlin, Washington, Brüksel gibi başkentlerde İslam’ı bangır bangır bağıracaksın” dediğinde ben, teşekkür edip vaktimin olmadığını, yapamayacağımı bildirmiştim.
Karun, o dünyaca ünlü hazinesini kendi aklıyla kazandığı gibi yine kendi aklıyla hem aklını, hem hazinesini hem de kendini yok etti.
Aklımızı Allah’ın kitabını anlamada, doğruyla yanlışı, helalle haramı belirlemede Allah’ın koyduğu kurallara uymada kullanalım.
İşte o zaman aldanmayız.
Kitabimizin dost dediği Müminleri dost, düşman dediği kafirleri düşman bileceğiz ve aklımızı Allah’ın önüne geçirerek “Valla öyle diyorsun ama bu kafir, sana düşman, fakat beni çok seviyor, bundan bize zarar gelmez” demeyeceğiz.
Kuduz mikrobuyla dost olamazsınız.