Bu sabah erken uyandırıldım.
Hayırdır inşallah derken.
Torunlar dışarıda kahvaltı istemişler.
Böyle durumda, tek yön levhası vardır.
Nereye istenirse, gidilmesi zorunludur.
Şehir parkında, kahvaltı yapılacakmış.
Yahu ben halka açık yerde, suyu zor içerim dedimse de nafile.
Biz daha önce gördük, her şey müsait dediler.
Düştük yollara.
Parka varırken, uçak pistini andıran bir yol.
Saat 00.10 gibi parktayız.
Çok ferah mı ferah bir mekân.
Düşünenden bu güne getiren herkese binlerce teşekkür.
Kendinizi Türkiye'nin dışında hissediyorsunuz.
Çünkü her taraf pırıl pırıl.
Tam oturmuştuk ki, bisikletli bir bey geldi ve dedi ki:
Çekirdek yemek yasaktır.
Niye yasak diyemem ben.
İyi ki yasak derim.
Aslında hiç yasak taraftarı değilimdir.
Fakat bu çekirdek yasağını sonuna kadar savunuyorum.
Niyesini her Türk bilir.
Ortadaki fıskiyeli havuz insanın yorgunluğunu alıyor.
Kenar pistte, çocuklardan, yetişkinlere hitap eden bisikletler.
Ve daha pek çok imkân.
Peki, hiç mi eksik, yok.
Eksik demeyelim de, düşünülememiş imkân diyelim.
Sayıyorum:
1- Kamelya üstlerinden, yakıcı güneş giriyor.
Güneşi kırıcı beyaz bir örtü ile kapatılmalı.
2- Arabayı 200 metre ileriye park edince cümle kapıya yürüyorsunuz.
Bir o kadar da içeride yol gidiliyor.
Biz ihtiyarlar için biraz yorucu bir durum.
Her yüz metreye bir, tek kanat giriş kapısı uygun diye düşünüyorum.
3- Kamelyada otururken arabanın anahtarını düşürdüm.
Oturduğumuz bankın, ön ve arka kısmı saçla kapalı.
Yani anahtarı alma imkânı yok.
Çocuk kolunun sığacağı bir boşlukta yok.
Ancak anahtarın düşebileceği kadar bir boşluk var.
Derken tecrübemi konuşturdum.
Civardan 50 cm uzunluğunda bir çıbık kesip anahtarıma kavuştum.
Yani o bankın ön veya arka tarafındaki saçtan bir boşluk açılmalı.
4- Son olarak, hilâlli tepe ve alttaki iki tabaka yeşilliğe yüz adet (100) yetişkin sedir ve ardıç ağacı harika gider gibi geliyor bana.
Bitirirken:
Tekraren çok ama çok teşekkürler belediye erkânı demek istiyorum.
Tek bir istirhamım şudur:
Bu temizlik, düzen tertip lütfen devam etsin.
Sağlıcakla kalın.