İFTİRAYA UĞRAYANLAR YALNIZ DEĞİLSİNİZ
Mahmut TOPTAŞ
İftiraya uğrayanlar, üzülmeyin, Yusuf aleyhisselama devlet gücü kullanılarak iftira edilmiş. Hazreti İsa’nın annesi Meryem (r.a.) e iftira edilmiş. Harut ile Marut isimli melekleri bile adam öldürmek, içki içmek, zina etmekle suçlamış Beni İsrail bilginleri. Yakup aleyhisselamın Müslüman çocukları hasetlerinden kardeşleri “Yusuf’u kurt yedi” diye kurda bile iftira etmişler.
Medine münafıkları hazreti Aişe annemize iftira etmiş de Rabbimiz Aişe anamızı temize çıkarmak için Nur süresinde ayet indirmiş.Musa aleyhisselam Firavun’ un yaptığı iftiralara karşı Musa aleyhiiselam:وَقَدْ خَابَ مَنِ افْتَرَى “Musa.....İf¬tira eden muhakkak helâk ol¬muştur" demiş. (Taha süresi ayet 61)Ve dediği gibi Firavun suda ordusuyla beraber boğuldu ve cehenneme gitti. “Üzülmeyin” demek kolay.
İftiranın ağır yükünü Meryem (r.a.) inيَا لَيْتَنِي مِتُّ قَبْلَ هَذَا وَكُنْتُ نَسْيًا مَنْسِيًّا “(Meryem): "Keşke bundan önce ölseydim ve unutulmuş gitmiş olsaydım" sözünden anlıyoruz. (Meryem süresi ayet 23)Aynı sözü Hazreti Aişe anamız da söylemiş:يَا لَيْتَنِي مِتُّ قَبْلَ هَذَا وَكُنْتُ نَسْيًا مَنْسِيًّا “(Meryem): "Keşke bundan önce ölseydim ve unutulmuş gitmiş olsaydım" dedi.” (Meryem süresi ayet23)“Unutulup yok olmayı daha çok severdim”وَوَدِدْتُ أَنِّي كُنْتُ نِسْيًا مَنْسِيًّا“Unutulup yok olmayı daha çok severdim” (Buhari, Sahih, K. Tefsir, Nur süresi ayet 17)
Nisa süresi ayet 2 de Yetim malı yemeyi, İsra süresi ayet 31 de çocuk öldürmeyi, Lokman süresi ayet 13 de Allaha ortak koşmayı, Nur süresi ayet 16 da iftira atmanın çok büyük günah olduğunu bildirmiş Rabbimiz.Sevgili peygamberimizin hiç bir savaşında düşmanlarına bile iftira etmediğini görüyoruz.Maddi nedenlerden eşine iftira edenler de olduğu için Rabbimiz:أَتَأْخُذُونَهُ بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُبِينًا “..Apaçık günaha girerek ve iftira ederek mi geri alacaksınız?” buyurur. (Nisa süresi ayet 20)
Nur süresinde iffetli erkek ve kadınlara zina iftirasında bulunanlara ispat edemedikleri takdirde seksen değnek vurulacağını emrediyor Rabbimiz.
Siz, size atılan iftiralardan dolayı üzülürken asıl o kalbi, boğazı, eli kapkara olan adama acıyın. Siz, onun iftira üretim merkezinden bir kaç tanesiyle karalanmışsınız. Ya o, yanmış kütük gibi kararıp durmakta. Ağzı, baca borusundan daha kara adamın, kara çalmasına aldırmayın. Rabbimiz buyurur:فَذَرْهُمْ وَمَا يَفْتَرُونَ"...Onları ve iftiralarını bı¬rak.” (En’am süresi ayet 112) O içi dışı kapkara adam, yaşayabiliyorsa iftira atılan siz haydi haydi yaşarsınız.
İftiracıya cevap vermeyin, yoksa cevap vererek onun yaymak istediği yalanın yayılmasına yardım etmiş oluşunuz. Komşulardan bazıları içinin karasını göstermek istediğinde komşunun ak yüzüne sürermiş. Aynı sözleri kendi alnına sürseydi karasını kimseye gösteremezdi. Çünkü yüzü kapkara idi. Karanlık kalbinde ürettiği kara ve kuru töhmetleri aleme göstermek için sürer piyasaya. Malların güzel vitrinlerde sergilendiği gibi iftiraların da temiz alınlarda gösterilmesini tercih ederler. İftiralar aslında sizin temizliğinizi ilan etmiş olur. Siz, müfteriye yardım ediniz.
Allah katında afvedilmesi için yaptığı iftirayı hangi evde, sokakta, mecliste, kimlerin yanında, televizyonda, gazetede yaymışsa orada doğrusunu aynı yerde, aynı saatte, aynı sütunda yaymasını ve yaptığı iftiradan pişman olduğunu söyleyerek temizlenmesinin yollarını gösteriniz.
O, bunu yaptığı takdirde siz de hakkınızı helal ediniz. Temizlenmesine yardımcı olmazsanız onun karası devamlı size bulaşacaktır.