HEM GÖZ HEM GÖNÜL DOYSUN
Mahmut TOPTAŞ
Duyu organlarımızdan gelen bilgiler de gönlün tatmin olmasında en etkili yoldur.
Atalarımız: “Göz görmez, gönül katlanır” demişler.
Gönül katlanmaya fazla dayanamaz. Onu zorlamayın.
Hem güzünüz görsün hem hem gönlünüz sevsin.
Bütün sevdiklerimizi yaratan Allah celle celalühü bu dünyada görme imkanımız olmadığına göre onun yarattığı güzelliklere bakarak gönlümüzü güldürelim
Rabbimiz de İbrahim aleyhisselam hakkında bilgi verirken:
وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِي الْمَوْتَى قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِنْ قَالَ بَلَى وَلَكِنْ لِيَطْمَئِنَّ قَلْبِي قَالَ فَخُذْ أَرْبَعَةً مِنَ الطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ اجْعَلْ عَلَى كُلِّ جَبَلٍ مِنْهُنَّ جُزْءًا ثُمَّ ادْعُهُنَّ يَأْتِينَكَ سَعْيًا وَاعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
“Hani İbrahim: "Ey Rabbim, ölüleri nasıl diril-tirsin bana da gös¬ter" demişti de, Allah: "İnanmıyor musun?" demişti. (Bunun üzerine) İbrahim "Evet inandım ancak kalbimin tatmin ol-ması için (istiyo¬rum)" demişti. Allah da: "Dört kuş al onları ken¬dine alıştır. Sonra onlardan her dağa bir parça koy, son¬rada on¬ları çağır. Onlar sana koşarak gelirler. Bil ki şüphe¬siz Allah güçlüdür ha¬kim'dir. “ (Bakara süresi ayet 260) buyuruyor.
Hazreti İbrahim’in hiç şüphesi yok ama gözünün de görmesinin gönülde daha etkili olacağını bize anlatır.
Atalarımız da “Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur” demişler.
Sevdiklerinizi görerek de sevginizi tazeleyin ve artırın.
A’raf süresinin 150 inci ayetinde haber verildiğine göre Musa aleyhisselam Tur dağından kavminin yanına döndüğünde onların altından yaptıkları buzağıya tapındığını görünce kızdığını haber verir.
Bu olayı sevgili peygamberimiz biraz daha açar ve şöyle haber verir
عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَيْسَ الْخَبَرُ كَالْمُعَايَنَةِ ، إِنَّ اللَّهَ خَبَّرَ مُوسَى بِمَا صَنَعَ قَوْمُهُ فِي الْعِجْلِ ، فَلَمْ يُلْقِ الأَلْوَاحَ ، فَلَمَّا عَايَنَ مَا صَنَعُوا أَلْقَى الأَلْوَاحَ.
هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ عَلَى شَرْطِ الشَّيْخَيْنِ وَلَمْ يُخْرِجَاهُ.
Sevgili peygamberimiz, “Haber almak, görmek gibi değildir. Allah, Musa (aleyhisselam) a, kavminin buzağıya tapındığını haber verdiğinde elindeki Tevrat levhalarını bırakıvermedi. Ne zaman onların yaptıklarını gördü işte o zaman levhaları elinden atıverdi. (Bir başka rivayette atılınca kırıldı) diye haber verir.” (Hakim, Müstedrek, K. Tefsir-i Süre-i A'raf, hadis no 3250, Ahmed Müsned, İbni Abbas hadisi)
Musa aleyhisselam, Rabbinin verdiği haberle kavminin buzağıya tapınmaya başlamasından dolayı üzülmüştü ama bu üzüntü elindekini farkında olmadan yere bırakacak durumda değildi. Ama kırk günlük yokluğunda onların puta tapınmaya başlamasını gözleriyle görünce hayretinden elindeki Tevrat levhalarını bırakıverince onlar da kırılıverdi.
Sevdiklerinizi gözünüzden uzak etmeyin.
Beş vakit namazda camide görüşemeyen Müslümanlar, en geç Cuma namazında görüşmeli ve hal hatır sorulmalı ve sevgiler tazelenmeli.
Karacaoğlan’ın, “Görülmeyi görülmeyi, sorulmayı sorulmayı” diye devam eden şiiri de bunu anlatır.