Miladi takvime göre 14 Mart 624’te Ramazan ayının 17’inci günü Mekkeli müşriklerle yapılan Bedir Savaşı’nda, kâfirlerden 70 savaşçı öldürülmüş, Müslümanlardan 14 şehit verilmişti.
Müslümanların zaferiyle sonuçlanan bu savaşta yetmiş kadar da esir alınmıştı.
Esirlerle Medine-i Münevvere’ye dönen Sevgili Peygamberimiz ve arkadaşları/ashabı, o yıl yine Ramazan Bayramı namazını kılmışlar ve bayram sevincini yaşamışlar.
Bunu hatırlatmamın sebebi bugünlerde, “Gazze’de Müslümanlar katledilirken bayram mı yapılır” diyen kardeşlerimize hatırlatmak isterim.
Biz, her günün getirdiği şartlara göre, o gün yapılması gerekenlerini yapmakla görevliyiz.
Yarının namazını bugünden kılmadığımız gibi, yarın gelmeden o günün getireceklerini bilemediğimizden, biz zamanın çocukları olarak, her saatin kıymetini bilecek ve o saatte yapılması gerekeni yapmakla görevliyiz.
Gazze’ye yardım için, elinden ve dilinden geleni yaptıktan sonra, dün ağabeyin şehit olmuşsa, bugün de bayram ise, bayramımız da bizim ibadetimiz olduğundan, dün ağabeyimiz için ağlarız, bayram gününde güleriz.
Dikkat ediniz, çağımızın Gazzeli yiğitleri, kahramanları, Amerika’nın jandarma karakolu görevini üstlenen işgalciler tarafından harabeye döndürülen evlerinin enkazı üstünde, çadır kuran ve enkaz altında yakınlarının cesedini arayan o yiğit kardeşlerimiz de Ramazan Bayramı namazını kılacaklar, bayramlaşacaklar ve bir ibadeti daha yerine getirecekler.
Ölen annemiz, babamız, kardeşimiz için namaz kıldığımız gibi onlar da bayram namazını kılacaklar.
Gazze için elinden ve dilinden geleni yapmamışsan, sen Gazze için üzülme, kendin için üzül.
Bir zamanlar “İslam Gelecek, Dertler Bitecek” diye bir slogan vardı.
Olan oldu, bize bir haller oldu.
Şimdi soruyorlar: “İslam Gelince Ne Olacak?”
Bir ay önce, İslam’ın bir tek emri, Müslüman halkımızın hepsi tarafından uygulandı, hepimiz aynı saatte sahur vaktinde kalktık ve oruca niyet ettik.
Gazze’ye yardım için, elinden ve dilinden geleni yaptıktan sonra, dün ağabeyin şehit olmuşsa, bugün de bayram ise, bayramımız da bizim ibadetimiz olduğundan, dün ağabeyimiz için ağlarız, bayram gününde güleriz.
Dikkat ediniz, çağımızın Gazzeli yiğitleri, kahramanları, Amerika’nın jandarma karakolu görevini üstlenen işgalciler tarafından harabeye döndürülen evlerinin enkazı üstünde, çadır kuran ve enkaz altında yakınlarının cesedini arayan o yiğit kardeşlerimiz de Ramazan Bayramı namazını kılacaklar, bayramlaşacaklar ve bir ibadeti daha yerine getirecekler.
Ölen annemiz, babamız, kardeşimiz için namaz kıldığımız gibi onlar da bayram namazını kılacaklar.
Gazze için elinden ve dilinden geleni yapmamışsan, sen Gazze için üzülme, kendin için üzül.
Bir zamanlar “İslam Gelecek, Dertler Bitecek” diye bir slogan vardı.
Olan oldu, bize bir haller oldu.
Şimdi soruyorlar: “İslam Gelince Ne Olacak?”
Bir ay önce, İslam’ın bir tek emri, Müslüman halkımızın hepsi tarafından uygulandı, hepimiz aynı saatte sahur vaktinde kalktık ve oruca niyet ettik.