ABD eğitiminin, kültürünün, ekonomisinin, hukukunun… yetiştirdiği en seçkin ürünü Başkan Biden.
İsrail’in en seçkini Netanyahu.
Rusya’nın en seçkini Putin.
Çin’in en seçkini Şi Cinping.
En seçkin olduklarının delili, demokratik kurallara göre halkın çoğunluğu, onları seçtiği için, “en seçkini” diyoruz.
Bunların hepsinin asli görevlerinden biri de ülkelerinin insanlarını, topraklarını, özgürlüklerini korumak, ileriye götürmek için adil kanunlar çıkarmak ve onları yürürlükte tutmak.
Yaptıklarını da Güney Amerika’da, Afrika’da, Vietnam’da, Afganistan’da, Doğu Türkistan’da, Irak’ta, Filistin’de… görüyoruz.
Harplerden, darplardan, baskınlardan, işgallerden, sömürgenlerin sömürüsünden, katliamlardan, soygunlardan, tacizlerden, tecavüzlerden, karakuş gibi dünyanın üzerinde dolaşan savaş uçaklarından, denizlerde korsanlık yapan bunu da medeniyyetin mahsulü olduğunu söyleyen, katran karası kalplerinin ürettiği kanunların, beyaz olduğunu, sırtımıza dayadığı silahla bize söyletenlere karşı bizi selamete çıkaracak ayetlerin bu gecede indiğini haber verir Rabbimiz.
Bizi yaratan Rabbimiz, bu dünyada selamette olmak, ahirette bir adı da “Daru’s-Selam/Selamet Yurdu” olan cennete girebilmemiz için bizi davet ediyor.
Daru’s-Selam olan cennete girerken, giren Müslümanlar, selamla karşılanacaklar.
“Allah, "Daru’s-Selâm'a" (cennete) çağırır ve dilediğini doğru bir yola ulaştırır.” (Yunus süresi ayet 10/25)
Rablerinden sakınanlar, cennete bölük bölük sevk olunurlar. Cennete geldiklerinde, cennet kapıları açıldığında onlara: "Selâm size, hoş geldiniz, ebedi olarak cennete giriniz." derler.” (Zümer süresi ayet 39/73)
Bu dünyada Daru’s-Selama kavuşmak için zikir ve fikirlerine devam eden Müslümanlara, Kadir Gecesi’nde bu dünyada melekler selam verirler, selamette olmalarını dilerler.
“Biz onu (Kur'ân'ı) Kadir Gecesi’nde indirdik.
Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sana ne bildirdi?
Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
Rablerinin izniyle o gecede melekler ve Ruh (Cebrail), her türlü iş için art arda iner.
Tan yeri ağarıncaya kadar bu gece selâmettir.” (Kadr Süresi ayet 97/1-5)
200 devletin en seçkin hukuk profesörleri bir araya getirilse, dünyayı ve dünyada yaşayanları mutlu edecek, istemedikleri her şeyden selamete çıkaracak, okul kitaplarının sayfalarına barış, mutluluk, kaynaşma, sevinç… tohumları ekecek ve toplum harmanında hoşgörü, tatlı dil, güler yüz, bal gibi söz, temiz su, temiz hava, sevgi, saygı, iş, aş, can güvenliği, mal güvenliği, din güvenliği, namus güvenliği, akıl güvenliği, sağlık, eğitim… gibi ürün üretilse nasıl bir sonuç alınır diye düşünmeye gerek yok.
“Birleşmiş Milletler Evrensel Beyannamesi”, işte bu ülkelerin hukukçuları tarafından yazıldı.
O seçkin devlet başkanları tarafından onaylandı ama yayınlandığı günden bugüne kadar Amerikan çıkarlarını korumaktan başka hiçbir işe yaramadı.
Onu yazan hukukçuların ve onu onaylayan başkanların kötü olmasından değil.
Birkaç insanın dünyadaki bütün insanların ihtiyacını karşılayacak kanun yazma cesaretindendir.
İnsanın insanı yönetme hırsındandır.
Rabbimiz, güneşin yönetimini de seçimle gelenlere verseydi ne olurdu?
Sevdiğini yandırır, sevmediğini dondururdu.
Kendi hastalanmasını engelleyemeyen, ölümüne çare bulamayan, maaşı yetmediği için zenginlere danışmalıkla geçinmeye çalışan hukukçuların aklının ürünü olan kanunlar olmasındandır.
Bu gecede inmeye başlayan Kur’an ayetleri, şu anda dünyada yaşayan her insanın vücudunda taşıdığı milyarlarca hücresinin gıdasını, havasını her saniye vermeye devam eden Allah celle celalühün ayetleridir.
İnsanları bu dünyada her türlü kötülükten selamete erdirecek ve ahirette cennetin diğer adı olan Daru’s-Selam/Selamet Yurduna eriştirecek olan ayetler, işte bu Kadir Gecesi’nde indirilmiştir.
Bu günlerde, yeniden anayasa yazmaya çalışanlar, ülkemizin etrafını savaş gemileri, savaş uçakları ve silahlarıyla kuşatan, her türlü ambargoyu uygulayan, dost görünüp düşmanca davranan, bize düşman olanların yanında yer alan ve onlara da para ve silah yardımı yapanların kanun ve kriterlerini değil,
Kalbimizi, kalıbımızı, kanımızı, canımızı, beynimizi, aklımızı, milyarlarca hücremizi yaratan, yaşatan, yöneten, donatan, Rabbimizin, iman esaslarından olan kıstasını, hükmünü, ayetlerini hatırdan çıkarmayınız.
Düşünün; dünyanın en seçkin tıp doktorlarının, en gelişmiş hastanede, kalbinizin atışını, Allah’ın yönetiminden çıkarıp, çağdaş tıbbın verilerine göre çalıştırma denemesini teklif etseler kabul eder misiniz?