ÇEKTİĞİMİZ ACILAR BÜYÜK DOĞUŞUN SANCILARIDIR
Mahmut TOPTAŞ
Başta Amerika olmak üzere batının baskıları karşısında halkın isteklerine kulak vermeyen yöneticileri uyarmak ve yön vermek için gönüllü Sivil Toplu Kuruluşlarının çalışmaları dünya genelinde etkisini sürdürmeye devam ediyor.
Hak’tan ve Halktan kopuk yaşayan yöneticilerin, emir veren batılılar tarafından aşağılanmaları da yöneticilerin halka dönmesine sebep olmuştur.
Sivil Toplum Kuruluşları da halkın ve yöneticilerin Hakka dönmelerine aracı oldular.
Yöneticiler siyasi havayı oluştururken Sivil Toplum Kuruluşları İslami İklimi oluşturdular ve sağdan sola kadar aynı havayı alan herkes üzerinde bu iklimin etkisi görülmeye başlandı.
27 Mayıs 60 darbesinden sonra ülkede Komünizm patlaması oldu.
68 ve 78 kuşağından bir çoğu Leninci, bir kısmı Mao’cu bir kısmı da Enver Hocacı olmuşlardı.
İslami İklimi oluşturmaya çalışanlar da etkili olmaya başladılar ve sonunda 16 Mayıs 2016 günü yazısında Milligazete’mizin yazarlarından Necati Tuncer bey ünlü Mao’culardan birinin emir verdiği kişinin Necati’ye anlattığı bir olayı yazdı: “Ethem ağabey beni görevlendirmişti. Verdiği listedeki insanları tesbit edilen şehirlerde bulacağım ve onlara illegal olarak Komünist Partisini kurduracağım.
Daha ilk gittiğim şehirde ne oldu biliyor musun? Ethem ağabey’in ismini yazdığı beş kişiyle gizli bir yerde buluştuk. Onlara komünist partisini ve ne yapacaklarını anlatıyorum. O sırada akşam ezanı okundu. Üçü ayağa kalktı ve müsaade istediler benden. “Biz namazı kılıp gelelim!”
İslami İklim oluşturan kurumlarımız, İlmi yardım, maddi yardım, tıbbi yardım…. Gibi yardımlarla Uluslararası bir mahiyet kazandı ve bizi bağlayan ve İslami olmayan bağlarımızdan da kurtarıverdi.
Hatta bu kurumların bir kısmının adı “Sınır Tanımayan…” dır.
Bazı kurumlarımız, neredeyse her devlette, birlikte çalışabileceği insanlarla temas sağlamışlar ve dünyanın geleceği için İslami mesajlarını işleriyle sunmaya başlamışlar.
200 ülkede İslami İklim oluşturmaya çalışanlara karşı tereddütte kalan Müslümanlara da İslam düşmanlarının yumruğu onların tereddüdünü ortadan kaldırıveriyor.
Batının emirlerini yerine getiren yöneticiler döneminde pasaport alabildiği halde vize alamayan ve istediği ülkelere gidemeyenler, yine batının silahlı baskınlarının ardından pasaportsuz girmeye başladılar.
Pasaportsuz girdikleri ülkelerde onlara ilk yardım elini uzatanlar da yine oraya daha önce gelmiş İslam düşmanlarının mağduru Müslümanlardır.
Çektiğimiz acılar büyük doğumun sancılarıdır.