HEMŞEHRİMİZ KÂZIM KARABEKİR PAŞA
Dr. Ali GÜLER
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi (KARTAP)
Musa Kâzım Karabekir, 1882’de İstanbul’da doğdu. Aslen Karaman’ın Gafariyat (Kazım Karabekir) kasabasındandır. Babası Mehmet Emin Paşa’dır.
Fatih Askerî Rüştiyesi’ni ve ardından Kuleli Askerî İdadisi’ni bitirdi. 14 Mart 1900’de Harp Okulu’na girdi. 6 Aralık 1902’de Mülâzım-ı Sâni (Teğmen) rütbesiyle piyade sınıfının birincisi olarak Harp Okulu’ndan mezun oldu. Sicili: 1318-P.1’dir. (1902-Piyade 1). Erkân-ı Harp (Kurmay) sınıfına ayrılarak Harp Akademisi’ne başladı. 5 Kasım 1905’te Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Akademi’yi de birincilikle bitirdi.
10 Aralık 1905’de Edirne’deki 2. Ordu’ya atandı. 11 Ocak 1906’da 3. Ordu’ya verildi. 13. Seyyar Topçu Alayı. 15. Süvari Avcı Taburunda ve Manastır Mıntıka Komutanlığı Erkân-ı Harbiyesi’nde bulundu. Bu dönemde Kâzım Bey İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. Eşkıya takibinde bulundu.
19 Ağustos1907’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. 6 Eylül 1907’de İstanbul Harp Okulu Tabiye Öğretmen Yardımcılığı’na atandı. 19 Kasım 1908’de Edirne’deki 2. Ordunun Nizamiye 3. Piyade Tümeni Kurmaylığı’na tayin olundu.
31 Mart Vak’ası, yani 13 Nisan 1909’da meydana gelen olay üzerine Hareket Ordusu’na katılarak; Mürettep 2. Fırkanın Kurmay Başkanı olarak İstanbul’a geldi. 1 Nisan 1910’da Arnavutluk Ayaklan¬masını bastırmak için oluşturulan Mürettep Kolordu da Birinci Şube Müdürü ve 15 Ocak 1911 ’de 10. Edirne Tümeni Kurmay Başkanlığı’nda görevlendirildi.
28 Nisan 1911 günü Harbiye Nezareti’ne verdiği dilekçe ile aile adları olan Karabekir’i yazışmalarda kullanmaya başladı.
9 Nisan 1912’de ek bir görevle vekâletten Bulgar Hududu Edime Kısmı Komiserliği’ne atandı. 27 Nisan 1912’de Binbaşı olarak nasbedildi. Birinci Balkan Savaşı sırasında Bulgarlara karşı Edirne’yi savunan 10. Tümen’in Kurmay Başkanı iken 22 Nisan 1913’te esir düştü. İkinci Balkan Savaşı sırasında 29 Eylül 1913’te esaretten kurtuldu.
2 Aralık 1913’te Balkan Savaşı sırasında Rusya tebasının uğradığı zarar ziyanı tespit için oluşturulan Türk-Rus ve Bulgar Karma Komisyonuna Türk temsilcisi olarak katıldı.
11 Ocak 1914’te Genelkurmay İstihbarat Şubesi Müdür Yardımcı¬lığında görevlendirildi. 26 Mayıs 1914’te Avrupa seyahati için gerekli izni aldı. 3 Ağustos 1914’te Genelkurmay İstihbarat Şube Müdürü tayin edildi. 7 Aralık 1914’te Kaymakam (Yarbay) rütbesine yükseltildi. 6 Ocak 1915’te Mürettep 1. Kuvve-i Seferiye Komutanı olarak İran Harekâtına memur edildi. 6 Mart 1915’te Beşinci Kolordu 14. Tümen Komutanlığına atanarak Marmara ve Karadeniz kıyılarının tahkimatı ile görevlendirildi. Tümeni bir süre sonra Çanakkale Cephesi’ne gönderildi. 26 Ekim 1915’te İstanbul’daki 1. Ordu Kurmay Başkanlığına atandı. 10 Kasım 1915’te 6. Ordu Kurmay Başkanı olarak Irak Cephesi’ne gönderildi.
14 Aralık 1915’te rütbesi Miralaylık (Albay)’a yükseltildi. 24 Nisan 1916’da 18. Kolordu Komutanı ve 8 Nisan 1917’de becayişen Kafkas Cephesi’ndeki 2. Kolordu Komutanı olarak görevlendirildi. 27 Aralık 1917’de, Erzincan karşısındaki 1. Kafkas Kolordusu Komutanlığı’na memur edildi. 25 Nisan 1918’de Kars’ı istiladan kurtardı. 28 Temmuz 1918’de Mirliva’lığa yükseltildi. 23 Aralık 1918’de Tekirdağ’daki 14. Kolordu Komutanlığı’na atandı.
2 Mart 1919’da merkezi Erzurum olan 15. Kolordu Komutan¬lığına tayin edildi. 21 Temmuz 1919’da 3. Ordu Müfettiş Vekili olarak görevlendirildi.
23 Temmuz-7 Ağustos 1919’da çalışmalarını yürüten Erzurum Kongresi’nin toplanmasında büyük katkıları oldu. 16 Kasım 1919’da Temsil Heyeti’nin düzenlediği Komutanlar toplantısına katıldı.
14 Ocak 1920’de Heyet-i Temsiliye Başkanı Mustafa Kemal Paşa tarafından Şark Cephesi Komutanlığı ile görevlendirildi.
23 Nisan 1920’de açılan B.M.M. Birinci Devresinde Edirne Milletvekili olarak Meclis’e girdi. Bu sıfatı üzerinde kalmak kaydı ile Kolordu Komutanlığı’na devam etti. 6 Mayıs 1920’de Erzurum Vali Vekili oldu. 13-14 Haziran 1920’de Ordu Komutanı yetkisiyle Şark Cephesi Komutanlığı’na atandı. 28 Eylül 1920’de Ermenilere karşı taarruzu başlattı. 30 Ekim 1920’de Göle ve Kağızman’dan sonra Kars’ı ikinci defa kurtardı.
31 Ekim 1920’de Feriklik (Korgeneral)’liğe yükseltildi. 7 Kasım 1920’de Gümrü’ye girdi. 3 Aralık 1920’de TBMM Murahhası olarak Gümrü Muahedesi’ni imzaladı. 10 Ekim 1921’de biten Kars Konferansı’na Türkiye Baş Murahhası olarak katıldı ve Başkanlık etti. 13 Ekim 1921’de Kars Antlaşmasını imzaladı.
İstiklâl Harbi’nin zaferle bitmesinden sonra 15 Ekim 1922’de Ankara’ya geldi. Edirne Milletvekili sıfatı ile Meclis’e devam etmeye başladı. 17 Şubat 1923’te toplanan İzmir İktisat Kongresine Başkanlık etti. TBMM’nin 2. Devresi’nde İstanbul Milletvekili seçildi. 21 Ekim 1923’te merkezi Ankara’da bulunan Birinci Ordu Müfettişliği’ne atandı. 26 Ekim 1924’te Ordu Müfettişliğinden istifasını bildiren dilekçesini Millî Müdafaa Vekâleti’ne gönderdi. 17 Kasım 1924’te Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası’nın kurucuları arasında yer aldı ve bir süre sonra Genel Başkanı seçildi. Gazi’ye İzmir’de suikast ile ilgili olarak İstiklâl Mahkemesi’nde yargılandı ve beraat etti. 5 Aralık 1927’de Ordu açığında iken emekli edildi. Uzun bir süre politikadan uzaklaştı. Halil Ethem Eldem’in vefatı ile boşalan İstanbul Milletvekilliğine 1939 yılında 1374 reyle seçildi. 1943 ve 1946’da yine Milletvekili olarak yerini korudu. 5 Ağustos 1946’da TBMM Başkanlığı’na seçildi. 26 Ocak 1948’de Ankara’da öldü.
Kâzım Karabekir Paşa, başarılı askerlik yaşamı sırasında, Altın Maarif, Beşinci Rütbeden Mecidî, Dördüncü Rütbeden Osmanî, Muharebe Gümüş Liyakat, Harp, Alman İkinci Rütbeden Kron dö Broş Kılınçlı, Avusturya’dan İkinci Sınıf Salip, Alman Demir Salip, Muharebe Gümüş İmtiyaz, Muharebe Altın Liyakat, Kılınçlı İkinci Mecidî, Kılınçlı İkinci Rütbeden Osmanî, İstiklâl Madalya ve Nişanlan ile ödüllendirilmiştir.
PAŞA’NIN ŞECERESİ
Kâzım Karabekir Paşa, kendisine ve babasına benzeterek, karakalemle yaptığı, top sakallı ve kavuklu ulu-dedesi “Karabekir’in Resmi” arkasına el yazısıyla şunu yazmıştır: “Fatih Devrinde Karaman Hükûmeti’nin son (1466’daki) Muharebesi’nde Gedik-Ahmet Paşa Ordusu’na yardım eden Ceddim (Dedem) Karabekir.”
Karabekir Paşa hatıralarına göre bir “aile şeceresi” hazırlamış ve kütüphanesine koymuştur. M. F. Kırzıoğlu’nun aileden alarak yayınladığı şecere şu şekildedir:
Ailenin bilinen en tepedeki ismi Gafariyatlı Topal Musa Paşa’dır. Bu Hanife isimli bir hanımla evlenmiş, bu evlilikten üç çocukları olmuştur. Hasan Paşa, Ziynet Hanım, Ahmet Efendi. Bunların en küçüğü Ahmet Efendi’nin de üç çocuğu olmuş. Mehmet Emin Paşa, Şerife Hanım, İbrahim Bey (Yüzbaşı). En büyük çocuk Mehmet Emin Paşa kendi halası Ziynet Hanım’ın en küçük kızı Hâciye Havva Hanım ile evlenmiş, bu evlilikten sırasıyla şu beş çocuk dünyaya gelmiştir: Hamdi, Hilmi, Şevki, Hulûsi ve Musa Kâzım.
Topal Musa Paşa’nın büyük oğlu Hasan Paşa’nın Fatma, Behice ve İbrahim isimlerinde üç çocuğu; kızı Ziynet Hanım’ın Şükriye, Şükrü, Hacer, Fatma, Hâciye Havva (Karabekir Paşa’nın annesi) adlı beş çocuğu olmuştur. Küçük oğlu Ahmet Efendi’nin kızı Şerife evlenmeden ölmüş, küçük oğlu İbrahim (Yüzbaşı) Bey (Karabekir Paşa’nın amcası)’in Hüsnü, Emine, Zeynep, Hayriye, Selime ve Fatma adlı bir erkek beş kız çocuğu olmuştur.
Şecerede Topal Musa Paşa’nın büyük oğlu Hasan Paşa’nın yukarıda gösterilen ikisi kız biri erkek olan üç çocuğunun nesli yazılmamış.
Bizim “numaratik şecere” olarak ifade ettiğimiz sistemle gösterirsek Karabekir ailesinin kuşaklara açılmış şeceresi şu şekildedir:
0. Topal Musa Paşa Eşi: Hanife Hanım
1. Hasan Paşa
1.1. Fatma Hanım
1.2. Behice Hanım
1.3. İbrahim Bey
2. Ziynet Hanım Eşi: Hasan Hilmi Bey
2.1. Şükriye Hanım
2.2. Şükrü Bey
2.3. Hacer Hanım
2.4. Fatma Hanım
2.5. Hâciye Havva Hanım (Kâzım Karabekir’in annesi).
3. Ahmet Efendi
3.1. Mehmet Emin Paşa (Kâzım Karabekir’in babası).
Eşi: Hâciye Havva Hanım
3.1.1. Hamdi Bey
3.1.1.1. Müfide Hanım
3.1.2. Hilmi Bey
3.1.2.1. Saime Hanım
3.1.2.1.1. Yavuz Bey
3.1.2.1.2. Aynur Hanım
3.1.2.2. Fehmi Bey
3.1.2.2.1. Yılmaz Bey
3.1.2.2.2. Selçuk Bey
3.1.3. Şevki Bey
3.1.4. Hulûsi Bey
3.1.5. Musa Kâzım (Karabekir Paşa). Eşi: İclâl Hanım
3.1.5.1. Hayat Karabekir Feyzioğlu
3.1.5.1.1. Pınar Hanım
3.1.5.1.1.1. Karabekir Feyzi Bey
3.1.5.1.2. Hülya Hanım
3.1.5.1.2.1. Begüm Hanım
3.1.5.1.2.2. Başak Hanım
3.1.5.1.3. İclâl Hanım
3.1.5.1.3.1. Turgut Bey
3.1.5.1.3.2. Ceylan Hanım
3.1.5.2. Emel Karabekir Özerengin
3.1.5.2.1. Demet Hanım
3.1.5.2.2. Gülden (Gazioğlu) Hanım
3.1.5.2.2.1. Faruk Bey
3.1.5.2.2.2. Mete Bey
3.1.5.3. Timsal Karabekir Yıldıran
3.1.5.3.1. Uğur Bey
3.1.5.3.2. Turhan Bey
3.1.5.3.3. Kâzım Bey
3.2. Şerife Hanım (Evlenmeden ölmüştür).
3.3. İbrahim Bey (Yüzbaşı)
3.3.1. Hüsnü Bey
3.3.1.1. Fitnat Hanım
3.3.2. Emine Hanım
3.3.2.1. Zehra Hanım
3.3.2.2. Ali Bey
3.3.2.2.1. Nadi Bey
3.3.2.2.2. Nami Bey
3.3.2.2.3. Nermin Hanım
3.3.2.3. Şevki Bey
3.3.2.3.1. Şahende Hanım
3.3.2.3.2. Şehime Hanım
3.3.2.3.3. Şahap Bey
3.3.2.4. Tevfik Bey
3.3.2.4.1. İsmail Bey
3.3.2.4.2. Hamiyet Hanım
3.3.3. Zeynep Hanım
3.3.3.1. Hakkı Bey (Şehit).
3.3.4. Hayriye Hanım
3.3.5. Selime Hanım
3.3.5.1. Hayriye Hanım
3.3.5.1.1. Samime Hanım
3.3.5.1.2. Merzuka
3.3.5.2. Seher Hanım
3.3.5.2.1. Bedriye
3.3.5.3. Raif Bey (Şehit).
3.3.5.4. Haydar Bey (Şehit).
3.3.6. Fatma Hanım
PAŞA’NIN AİLESİ
Babası Mehmet Emin Paşa
Kazım Karabekir Paşa’nın babası Mehmet Emin Paşa’dır. Mehmet Emin Paşa’nın babası Ahmet Efendi, onun babası da Topal Musa Paşa’dır. Kazım Karabekir Paşa bu büyük dedesi Musa Paşa’nın adını “göbek” adı olarak almıştır. Birçok yerde görev yapan Kâzım Karabekir’in babası Emin Paşa, son olarak üç sene kadar Mekke’de vazife gördü. 1309 (1893)’da buradayken koleradan vefat etti. Mezarı Mekke Cennet-i Muallâ’dadır.
Annesi Hâciye Havva Hanım
Kazım Karabekir Paşa’nın annesi Haciye Havva Hanım, 1268’de İstanbul Küçük mustafapaşa’da doğmuştur. Baba tarafı “Küçükağazade”, anne tarafı “Kurdoğulları” olarak bilinen ailelerdir. Havva Hanım’ın annesi Ziynet Hanım da İstanbul Küçükmustafapaşa’da doğmuştur. Havva Hanım’ın Babası Hasan Hilmi Bey’dir. Büyükannesi Hanife Hanım ise Bartın’dan idi.
Kazım Karabekir Paşa’nın annesi Haciye Havva Hanım, Birinci Dünya Harbi sırasında 65 yaşında iken vefat etmiştir (1917/1333). Paşa annesinin ölümün Diyarbakır Cephesi’nde bulunduğu sırada haber almıştır. Havva Hanım Edirnekapı Mezarlığı’nda Paşa’nın ağabeyinin kayınpederi tarafı olan “Okçubaşı” ailesinin kabristanına defnedilmişti. Orada kendisinden evvel vefat eden Şevki ve kendisinden sonra vefat eden Hulusi (Paşa’nın kardeşleri) de medfundu. Paşa 1947’de Kardeşi Hulusi ve Şevki Beyler ile annesi Havva Hanım’ın mezarlarını “Karabekir Ailesi” yazdırdığı yeni bir aile mezarlığına naklettirmiştir.
Kardeşleri
Mehmet Emin Paşa ve Haciye Havva Hanım’ın evliliklerinden beş çocukları olmuştur. Kazım Karabekir Paşa’nın anılarında verdiği bilgilere göre çocukların en büyüğü Ahmet Hamdi, en küçüğü de Musa Kazım’dır: “Biz beşkardeşten en büyüğümüz Ahmet Hamdi Bey, 1283 (1867/8)’te İstanbul’da doğmuş. Diğer Hilmi ve Şevki Beyler de 1289 (1873/74) ve 1290 (1874/75)’da Kastamonu’da doğmuşlar… Diyarbekir’de dördüncü kardeşimiz, Hulusi Bey doğmuş. 1295 (1879/80)…Ben bu aralık İstanbul’da doğmuşum. 11 Temmuz 1298 (23 Temmuz 1882)…
Orada (Edirnekapı Mezarlığı) kendisinden (annesi) daha evvel vefat eden Şevki ve daha sonra vefat eden Hulusi Beyler de medfundur. Hilmi Bey, Mütareke’de Harput’ta vefat etti…
Eşi İclâl Hanım’ın anılarına eklediği nota göre; “Karabekir Paşa 1947’de ağabeyinin kayınpeder cihetindeki aile kabristanında nakl-i kubûr yaptırarak şehitliğe kardeşi Hulusi ve Şevki Bey ve annesi için güzel bir kabir yaptırdı. Ve taşın üzerine de “Karabekir Ailesi” diye yazıldı. Şimdi Edirnekapı Şehitliği’ndedirler.”
“Kardeşim Şevki Bey de bahriyeliydi. Biz Hulusi Bey ile kara zabiti, kardeşimiz Hilmi Bey jandarma idi. En büyüğümüz Hamdi Bey, mülkiyeden mezundur…”