İlahiyat fakültesinde iken hocamız olan Merhum, Arif Etik Bey, “Hulasat’ül-Beyan” isimli tefsirin yazarı Mehmet Vehbi’den dinlediği bir olayı anlatmıştı.
Türkiye’ye ilk defa gelen İsrail büyükelçisi, bir hoca ile görüşmek istediğini Türk Dışişlerine bildirir. Yetkililerde Mehmet Vehbi yi önerirler. Çünkü Mehmet Vehbi hem tefsir yazarı, hemde siyaset yapmış Bakanlık yapmış bir adam.
Büyükelçi ile Mehmet Vehbi bir araya geldiklerinde büyükelçi:
“Peygamberiniz: “Bir gün gelecek yeryüzünde bir tek Yahudi kalmayacak. Bir taşın arkasına saklansa taş dile gelip haber verecek” diyordu. Bak biz yok olmadık. Filistin’de devlet kurduk” der.
Mehmet Vehbi’de: “Ben Buhari’yi terceme ederken, o hadisin tercemesine gelince çok düşündüm. “Ya Rabbi, senin peygamberin ne söylemişse doğrudur. Ama bu iş çok zor olacak. Yahudiler bütün dünyaya dağılmış durumda. Biz bunları nasıl bulacağız derken bir gün Filistin’de devlet kurulduğunu, dünyanın her tarafına dağılan Yahudilerin Filistin’e göç ettiğini öğrenince seviniverdim.” der.
Büyükelçi: Niçin sevindiniz?
Mehmet Vehbi: “İşimizi kolaylaştırıyorsunuz. Bizim bütün dünyayı dolaşmamıza gerek kalmayacak. Hepiniz bir araya geleceksiniz biz de sizi topluca Milletlerin başına bela olmaktan kurtaracağız” der.
Hadisin metni:
عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ - صلى الله عليه وسلم - قَالَ « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تُقَاتِلُوا الْيَهُودَ حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ وَرَاءَهُ الْيَهُودِىُّ يَا مُسْلِمُ ، هَذَا يَهُودِىٌّ وَرَائِى فَاقْتُلْهُ
(Buhari, Sahih, K. Cihad, babü kıtal’il Yehud, bab no 94)
Rusya, Amerika, İngiltere, Almanya, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulması için çok çalışmışlar ve başarmışlar.
Peki bu devletler çok mu seviyorlar bunları?
Şu anda dünyanın her tarafında okunan Matta İncil’inin 23/33-36 bölümünde Yahudiler’e şöyle sesleniyorlar:
“Siz ey yılanlar, siz ey engerek nesli! Cehennem hükmünden nasıl kaçacaksınız? Bunun için işte, size peygamberler, hikmetli adamlar ve yazıcılar gönderiyorum; siz onlardan bazılarını öldürecek ve Haç’a gereceksiniz; ve bazılarını havralarda dövecek ve şehirden şehire kovacaksınız ki, salih olan Habilin kanından, ma’betle mezbah/kesimhane arasında öldürdüğünüz Barahiya oğlu Zekariyya’nın kanına kadar, yeryüzünde dökülen her salih kan üzerinize gelsin. Doğrusu size derim: Bütün bu şeyler bu neslin üzerine gelecektir.” diye başlayan Yahudilerden bıkıp usanan batılı siyasiler, içlerinden bu ur’u söküp Filistin’e atarlar.
Orada Yahudiler öldürürse Müslümanlardan eksilir, Avrupalı sevinir.
Yahudi ölürse yine Avrupalı sevinir. Onun içindir ki elli senedir barış sağlanamamıştır.
Başka ülkeler arasındaki çatışmalara B. Milletler anında devreye giriyor ve barış sağlamaya çalışıyor; başaramadığında, saldırgan tarafa karşı B. Milletler harp ediyor. Filistin’de ise Yahudi’nin eline silah veriyor. Bütün silah kaçakçılarına da: “Eğer Filistinli Müslümanlara silah satarsanız bir daha silah vermem” diyerek silahlanmalarını engelliyor.
Size taş atan on iki yaşındaki çocuğa silah çekmeniz sizin korkaklığınızı gösterir.
Dünyanın en siyaset bilmez milleti hangisi desem, Yahudi milleti aklınıza gelmez.
Evet, Yahudi milletidir. Dünyanın en eski milletlerinden olmalarına rağmen nüfusu en az olan millettirler.
Altına, sermayeye olan aşırı hırsları (Bak: Bakara 96) onları kötü siyasete yöneltmiş ve her olayın arkasında kendilerinin kırılmasına sebep olmuşlar.
Osmanlı aşiretten devlet çıkarmış. Yahudiler, devlet iken çete haline gelmişler.
Baş ağrıtan çürük diş gibi dünyanın başını ağrıtmaya devam ediyorlar, ama sabrın da bir sonu vardır.
Siyonistlere: "Korkmayın, biz Buhari'in rivayetlerini boşa çıkartıyoruz, böyle bir şey yok, öldürmenize ağız tadıyla devam edebilirsiniz" diyenlere Netanyahu önem vermez ama onların da bize cevabı, "O peygamberin ümmeti olduğunuzda biz korkarız olmuştur" (Milli Gazete)