MAYAMIZ İSLAM AMA
Mahmut TOPTAŞ
Camiye ve cemaate gelmeyen okul müdürü, ne yapıp ediyor, Cuma gününün ders programını öğrencilerin Cuma namazını rahatlıkla kılabileceği şekilde hazırlıyor.
O müdür başka okula tayin ediliyor, yerine gelen yeni müdür, namazını geçirmiyor ama Cuma namazı saatine ders yazıyor ve binlerce delikanlının Cuma namazını kılmalarını engelliyor.
İslâmcılığın rantını yiyen biri, her apartmanda kilise çanının çalınması için kolaylıklar hazırlarken, İslâmcı diye bilinmeyen öbürü, “Apartmanımda çan sesi istemem” deyip karşı çıkıyor.
Bin kişinin namaz kılmasına zemin ve zaman hazırlayan müdürle, kendisi namaz kılıp bin kişinin kılmasını engelleyen müdür arasında siz tercih yapmayın yine en iyisi hem kendisi kılan, hem de kılınmasını sağlayandır.
Kendisi Cuma namazı için çıktığında saraydan camiye kadar altmış bin asker tarafından korunan padişah için Mehmet Akif merhum:
"Neye mâl olmada seyret, herifin bir namazı:
Sâde altmış bin adam kaldı namazsız en azı!" diyor.
Akşam üzeri evine gelirken elinde gazeteye sarılı bir şişeyle sallanarak dönen birine bakan iki kişiden biri: “Ahlaksız adam. İçmiş içmiş doymamış eve de götürüyor” diyor. Öbür adam. “Öyle söyleme; bu adam akşama kadar ağır bir işte çalışmış. Çocuğuna süt almış; yorgun argın evine gidiyor” diyor.
Durumun gerçeğini ikisi de bilmiyor. Gerçek ne olursa olsun ikinci adam iyi düşündüğünden ahirette sevabını alacak, bu dünyada da gönlü geniş bir adam olarak rahat yaşayacaktır.
Birinci adam, herkesten kuşku duyacağı için bu dünyada rahat olmadığı gibi bu düşünceleri onu ahirette de rahat bırakmayacaktır.
Emekli bir öğretmen, hanımı, oğlu, ve gelini yolda yürürlerken emekli babasının üşüdüğünü gören oğlu, paltosunu çıkarır, babasına giydirir. Baba paltoyu iyice bir koklar.
Gelin, merak eder ve kocasına: “Baban paltoyu niçin kokladı” deyince
Kocası “Babam paltoya el koydu” der.
Gelin, kaynanasına “Babam paltoyu niçin kokladı” der.
Kaynana “Paltoda evlat kokusu var da ondan” der.
Gelin, kaynatasına “Baba, paltoyu niçin kokladın. Niçinini en iyi sen bilirsin” der.
Emekli öğretmen, “Paltoda sigara kokusu var” diye cevap verir.
Yemen’de yirmi yıl esir kaldıktan sonra bir gece evine döndüğünde evin camından içeri baktığında hanımının yanında bir delikanlının yattığını görür.
Hemen tabancaya sarılır. Ama Yemen’de tanıdığı bir yaşlının “İşin aslını öğrenmeden karar verme” sözünü hatırlar ve kapıyı çalar, içeri girer, kendini tanıtır. Eşi ve yanında yatan delikanlı oğlu hemen koşarlar ve hasretle kucaklarlar.
28 Şubattan sonra görüntüde bazı değişiklikler oldu. Bu değişiklikleri görmek için bir gün öğle namazı için Beyazit camiine gidiniz ve ikindi namazına kadar orada durup, namaz kılan Üniversite öğrencilerini seyrediniz. Veya bir Cuma namazını Şişli Camiinde kılınız.
Kulağı küpeli, çeneden sakallı çeşit çeşit gençlerin namaz kıldığını göreceksiniz.
Ve böylece mahiyetini bilmediğiniz görüntülere bakarak moralinizi bozmayınız. Asıl azmaz, bal kokmaz.
Bu milletin mayası İslam’dır. Yanlışlar yapabilir. “Şeriata karşıyım” der yanlışı yapar ama İslam’a söz ettirmez, fiske vurdurmaz.