CİZRE’DEN EDİRNE’YE KADAR ALLAH’Ü EKBER
Mahmut TOPTAŞ
Hani yağmur öncesi gelen rüzgar vardır ve o rüzgar bize yağmuru müjdeler ya, işte çarşılarda alış-veriş telaşı, evlerde temizlik harekatı, kurbanlıkların sevkiyatı, yollara düşmeler, sevdiklerine kavuşmalar da hep bayramın gelişinin müjdecisidir.
Allah’ın kendilerine lütfedip verdiği bayramı en sevdiklerinin yanında geçirerek bayramı gerçek bayrama çevirmeler başladı.
Bayramda bulunduğu şehirden çıkan herkesi yanlış değerlendirmeyelim.
Dünyanın en değerli yeri sevdiklerinizin yaşadığı yerdir.
Annenizle, babanızla, akrabalarla, eş ve dostlarla birlikte olmanız bayramın bereketidir.
Kurban, yaklaşmaktır, kurban, yaklaşma aracıdır.
Sevdiklerimizi yaratanın emrine uyarak para putunu Kurbanlaştırıp kestikten sonra bize bizden daha yakın olan Allah’a yaklaşırken, sofra başında en sevdiklerimizin yüzünü görmektir bayram.
Musa aleyhisselamın kurban ettiği buzağının parçası hangi ölüye vurulursa diriltildiğinden haber verir Rabbimiz Bakara süresinde.
Aslında her yediğimiz ve içtiğimiz bizde dirilmeye ve diriltmeye devam ediyor.
Üzümün, Müslümanın elinde şerbete, şıraya dönüştüğü halde isyankarın elinde uyuşturucu şaraba dönüştüğü gibi, toprak bitkilerde ota dönüşüyor, ot koyunda, sığırda ete dönüşüyor, et ise insanda ibadete veya isyana dönüşüyor.
Biz, mallarımıza dahi haram yedirmemeye dikkat edeceğiz.
Köy yerinde gece sürüsünü başkasının tarlasına sürüp hem yedirip hem ekini harap etmesi, sürüsünü haramla beslemesidir.
Faizli kredilerle mal ve yem almaktan sakınalım.
Haramdan kazanılan parayla kurban kesmekten de kaçınalım.
Temizlere temiz ve helal eşler, yerler, yiyecekler, içecekler layıktır.
Soframızda helal yollardan kazanılan paralarla kestiğimiz kurbanlar olsun ki çocuklarımız bir gün nereden kazanıldığını sorduğunda başımızı öne eğmeyelim.
Dünyaya Allah’ın adaletini dağıtacak Müslümanların alnını yere eğdirecek ağırlıkları, haramları olmazsa onların yolunu kesecek devlet veya askeri güç bulunamaz.
Bu bayramları kenetlenme vasıtası bilelim ve ona göre ziyaretlerde bulunalım.
Ramazan ve Kurban bayramının dışında da devletin ilan ettiği bayramlar vardır.
Hangi bayram, bu iki bayram kadar bereketli, birleştirici, kavuşturucu, kaynaştırıcı, yardımlaştırıcıdır?
Kalpleri yaratanın kuralları birleştirir bizi.
Saçımızın telinde bile etkisi olmayanların değerleri, kuralları, kanunları param parça ettiğini sandığımız bir anda Allah’mızın Kevser süresindeki “Allah için namaz kıl, kurban kes” emri, sağ, sol, muhafazakar, Amerikan yanlısı, Rus yanlısı..... gibi görülenlerin hepsinin içinde gizlediği inanç depreşiverdi ve hepsi birden “Allah’ü Ekber/En büyük Allah’tır” zikrini beş gün de 23 vakitte namazlarının ardından yüksek sesle söylemeye başladı.
Ey İslam’a savaş açanlar ve içimizde kendisine casusluk yapacak insanlar olduğunu zannedenler!
Bilin ki, her Müslümanın hataları olur ama hataları ameldedir, temelde değildir.
İşim içine din girdiği anda kurtuluş savaşında olduğu gibi herkes temellerine döner.
Cizre’den Edirne’ye kadar, Muğla’dan Artvin’e kadar hatta dünyanın her yerinde her Müslüman aynı şeyi söylüyor: Allah’ü Ekber.