Rabbimizin yasakladıkları biz Müslümanlar için haramdır.
Bu haramları, bize bildirirken “Yapmayınız, içmeyiniz, size haram kılınmıştır, yaklaşmayınız…” gibi ifadelerle bildirmiştir Rabbimiz.
Ancak Faiz için:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَذَرُوا مَا بَقِيَ مِنَ الرِّبَا إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ
“Ey iman edenler, eğer Allah'a iman etmişseniz Allah'tan sakının ve faizden (ana paradan) arta kalanı bırakın.
فَإِنْ لَمْ تَفْعَلُوا فَأْذَنُوا بِحَرْبٍ مِنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَإِنْ تُبْتُمْ فَلَكُمْ رُءُوسُ أَمْوَالِكُمْ لَا تَظْلِمُونَ وَلَا تُظْلَمُونَ
“Eğer böyle yapmaz (bırakmaz) sanız Allah'a ve Rasülüne harp (açtığınızı) bilin. Eğer tevbe ederseniz ana sermayeniz sizindir. (Böylece) haksızlık etmemiş ve de haksızlığa uğramamış olursunuz.” Buyurmuş. (Bakara süresi ayet 2/278-279)
Yani cahiliyye döneminde veya Müslüman olduktan sonra faizle para vermişseniz asıl paranızı alınız ama faizini almayınız.
Eğer faizi alırsanız biliniz ki bu yaptığınız, Allah’a ve Rasülüne harp açmak gibidir buyuruyor.
Diğer haramlar için Allah ve Rasülüne savaş açmak gibidir demiyor, yalnız Faiz için savaş ilanı sayıyor.
Değerli fakihlerimiz, bu ayete kıyas yaparak diğer haramları ısrarla işleyenlerin de aynı olduğunu söylüyorlar.
“Dualarımız neden kabul edilmez” diye bazen aklımızdan geçiverir.
Kendisine harp ilan ettiğimiz Allah celle celalühden utanmadan yardım istiyoruz da ondan.
Yine de O, bize her saniye nefes vermeye, kalbimizi çalıştırmaya, kanımızı dolaştırmaya devam ediyor.
Ama biz, bize düşman olanların, etrafımızı uydularıyla, gemileriyle, üsleriyle saranların, paralı terörist tutup ülkemize saldırtanların her herzesini medeniyet sayıp haramları yaymaya, helallardan uzaklaşmaya çalışıyor ve başımız daraldığında, ancak çaresiz kaldığımızda kendisine harp ilan ettiğimiz Allah’a yalvarıyoruz.
Ayette “faiz yiyenler” diyor da, yedirenler demiyor.
Demek ki faizin mucidi para babaları ile onların seçtiği yöneticiler ve insanları faize zorlayanlardır.
Hadiste ise faizi yiyen, yediren, yazan ve şahit olan lanetlenmiştir.
Günümüzde faizin zararını anlamayan kalmadı.
Batıda binlerce ekonomist bu konuda kitap yazdı. Ama çıkış yolu bulamadıklarından faize devam dediler.
Faiz yemek ve yedirmek haram.
Fakat bu haramı işleyen aynı zamanda Allah’a ve Rasülüne harp ilan etmiş oluyor. İçki, kumar, domuz eti, gibi haramları işleyenler hakkında bu ifade kullanılmamış. Çünkü diğer haramlar ferdi/bireyseldir. Kişinin kendine zarar verir. Faiz ise toplumsaldır. Bütün toplumu ilgilendirir.
Onun için faizin kaldırılması, birçok günahın ortadan kalkmasına sebep olacaktır.
Eğer faize para veren varsa veya faizle para alan varsa paranın aslını alınız faizini almayınız.
Borç para verdiğiniz kişilerin durumu sıkışıksa onlara zaman tanıyın ki, Allah da sizin darlığınızı genişletsin.
Rabbimiz, faizin haram olduğunu bildirip bırakmamış ve hemen arkasından çıkış yolunu da göstermiş:
“Allah, alış-verişi helal kıldı, faizi haram kıldı” buyurmuş.
Para peşin mal veresiye veya mal peşin para veresiye alış verişlerini teşvik etmiş. Faizsiz borç alıp vermelerin sevabının büyüklüğünü bildirmiş. Üretim ve ticareti teşvik etmiş.
Yıllardır “Faiz haramdır” diyenleri, gerici diye şikâyet edenlerin foyası meydana çıkıverdi. Şu anda yaşanan krize sebep olanlar irtica avına çıkmak için hazineyi hortumlayanlar olduğu, hortumladıkları paraları tekrar hazineye yüksek faizlerle borç para vererek ikinci defa hortumlayanlar olduğu ortaya çıkıverdi.
Batıda da insanlığın iyiliği için çalışan, kafa yoran binlerce insan var. İnsanoğlunun düşünebildiği en ideal rejim olan Komünizm çöktü. Kapitalizmin zulmü zaten komünizmi doğurmuştu.
Şimdi bu iyi niyetli insanlar gözlerini İslâm’a çevirdiği bir zamanda
Bizim hala faizde ısrarımızın anlamı yok.
Bindiği arabaya göre türkü söyleyenleri, el etek öpenleri, her kalıba girenleri, kuyruk sallayanları, dalkavukluk yapanları hayatta kimse sevmez ama kullanmak için “Aslanım, bistanım” diyerek işini de gördürür.
Aldanmayalım; örnek Müslüman olmaya çalışalım.