DOST KİM DÜŞMAN KİM?
Mahmut TOPTAŞ
Dünya genelinde batı sömürgeciliğine karşı sonuna kadar direnen tek güç Müslümanlar olması nedeniyle 1400 yıldır Haçlı savaşları bir türlü bitmedi.
Sondan bir önceki Haçlı savaşı bütün hızıyla İslam topraklarında devam ediyor.
Amerika, 04 Kasım 1979 yılının acısını İran’dan çıkaramamıştır.
O tarihte Tahran Amerikan Büyük Elçiliğini muhasara altına almış, 52 görevliyi 444 gün rehin tutmuş 21 Ocak 1981 yılında serbest bırakmıştı.
Rehineleri kurtarmak için Amerika havada, karada ve denizde ne iyi savaşacak Rambolarını teknolojik donanımla göndermiş başarısız kalmıştı.
İşte onun intikamını alamamanın acısını çıkarmak için Salak Saddam’a yaklaştı, para ve silah yardımı yaptı, Arap ülkelerinin hepsi hazinelerini Bağdat’a boşalttı. 22 Eylül 1979 da İran-Irak savaşını başlattı ve tam 8 yıl süren bu kardeş savaşında bir milyona yakın Müslüman öldü, milyonlarcası da sakat kaldı.
Aynı zalim Saddam’ı bu sefer kendine yardım eden Kuveyt ve diğer ülkelerin üzerine saldı ve onların davetiyle Irak’ı işgale yöneldi.
Bu yanlışı tek tarafa yüklemek yerine ikiye bölmek ve İran’ı da Irak’ı da hatalı saymak gerekir.
Sevgili peygamberimiz:
مَنْ حَمَلَ عَلَيْنَا السِّلَاحَ فَلَيْسَ مِنَّا
“ Bize silah çeken bizden değildir” buyurur. (Buhari, Sahih, Kitab Diyat)
Ve yine buyurur:
إِذَا الْتَقَى الْمُسْلِمَانِ بِسَيْفَيْهِمَا فَالْقَاتِلُ وَالْمَقْتُولُ فِي النَّارِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا الْقَاتِلُ فَمَا بَالُ الْمَقْتُولِ قَالَ إِنَّهُ كَانَ حَرِيصًا عَلَى قَتْلِ صَاحِبِهِ
“İki Müslüman, kılıçlarıyla karşılaşsalar, öldüren de ölen de ateştedir”
Ya Rasülellah, öldüreni anladık, ölenin suçu ne ki ateşte olsun?” dedim, “Öldürülen de arkadaşını öldürme konusunda hırslı idi” buyurmuş. (Buhari, Sahih, Kitab İman, hadis no 30)
Türkiye’yi İran’la karşı karşıya getirmek için her koldan saldırıya geçildi.
Bir kısım Amerika severler, İran konusunu kaşımaya başladılar bile.
İran hakkında yüz yanlış yazılabilir ama İran halkının Allah’a ve Rasülüne iman etmesi, Kur’an-i Kerime inanması diğer hatalarının önün geçer.
İran’ın hatası amelde, Amerika’nın hatası temelde.
Amerika’nın Allah inancı sağlam değil. Kur’an’ın ifadesiyle her Hıristiyan “İsa Allah’ın oğludur” dediği için kafirdir.
Rabbimiz bu durumu şöyle haber veriyor:
لَقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ هُوَ الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ وَقَالَ الْمَسِيحُ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ اعْبُدُوا اللَّهَ رَبِّي وَرَبَّكُمْ إِنَّهُ ُ مَنْ يُشْرِكْ بِاللَّهِ فَقَدْ حَرَّمَ اللَّهُ عَلَيْهِ الْجَنَّةَ وَمَأْوَاهُ النَّارُ وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنْصَارٍ (72)
72- And olsun ki "Meryem oğlu Mesih, Allah'ın ta kendisidir" di¬yenler kâ¬fir oldu¬lar. Mesih: "Ey İsrail oğulları, Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a ibadet ediniz. Kim Allah'a ortak ko¬şarsa, mu¬hakkak Allah ona cen¬neti haram kılar ve onun yeri ateştir, zalim¬lerin yardımcıları yoktur" demiş¬tir.
لَقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ ثَالِثُ ثَلَاثَةٍ وَمَا مِنْ إِلَهٍ إِلَّا إِلَهٌ وَاحِدٌ وَإِنْ لَمْ يَنْتَهُوا عَمَّا يَقُولُونَ لَيَمَسَّنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ (73)
73- And olsun ki "Allah üçün üçüncüsüdür" di¬yenler kâfir oldu¬lar. Bir tek ilâhdan başka ilâh yoktur. Eğer söylediklerine bir son vermezlerse onlar¬dan kâfir olanlara acıklı azap şüphesiz doku¬nur.
أَفَلَا يَتُوبُونَ إِلَى اللَّهِ وَيَسْتَغْفِرُونَهُ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ (74)
74- Halâ Allah'a tevbe edip ondan af talebinde bulunmaya¬cak¬lar mı? Allah af-vedicidir, merhamet edicidir.
مَا الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ إِلَّا رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِ الرُّسُلُ وَأُمُّهُ صِدِّيقَةٌ كَانَا يَأْكُلَانِ الطَّعَامَ انْظُرْ كَيْفَ نُبَيِّنُ لَهُمُ الْآَيَاتِ ثُمَّ انْظُرْ أَنَّى يُؤْفَكُونَ (75)
75- Meryem oğlu Mesih, ancak peygamberdir. Ondan önce de pey¬gam¬berler gelip geçmiştir. O’nun annesi (Allah'ın ayetlerini) tasdik eden bir ka¬dındır. İkisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara ayetleri nasıl açıklıyoruz. Sonra yine bak nasıl da çevri-liyorlar.” (Maide süresi ayet 5/72-75)
Ve her Müslüman her gün İhlas/Kul hü vallahü ehad süresini okurken onlara “Allah doğurmamıştır, doğmamıştır” diyerek red cevabı vererek imanda ayrı düştüklerini tekrarlarlar.
İran beş vakit namazını üç vakitte kılarken Kabe’ye yöneliyor, Amerika senatosunda “Bunların Kabe’sini bombalayalım” tartışması yapılıyor.
Dost ve düşmanımızı iyi bilelim ve ona göre hareket edelim.