Selimiye camiinin meydana gelmesi için binlerce taşın birbirine bağlanması gerekir.
Bir şiirin oluşması, harflerin kelimelerde, kelimelerin beyitlerde birbirine bağlanması gerekir.
Şelale milyonlarca damlanın birleşmesinden oluşur, deniz de, ırmakların birleşmesinden meydana gelir.
Tenimiz, trilyonlarca hücrenin birbirine bağlanmasından oluşur.
Biz, varlığımızı bağlılığımıza borçluyuz. Hücrenin bir tanesi bağını koparsa, yalnız kendisi düşmekle kalmaz, başkalarının düşmesine de sebep olur.
Askerde er, Onbaşıya bağlanır. Onbaşı, Yüzbaşıya bağlanır. Yüzbaşı, Binbaşıya bağlanır. Yarbay, Albay, Tuğ. Tüm. Kor. ve Orgeneralle devam ederek bir birlik beraberlik oluşur.
Sevgili peygamberimiz de imanlı insanlardan meydana gelen bir topluluk meydana getirirken, Rabbinin emirlerine uyarak, iman edenlerden Biat/bağlılık sözü almıştır.
Mekke’de iken Akabe biatları, Hudeybiye’de iken Biat-ı Rıdvan’ı almış ve bu biat Rabbimiz tarafından onaylanmış.
“Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli, onların ellerinin üstündedir. Kim sözünden dönerse kendi aleyhine dönmüş olur. Kim de Allah'a verdiği sözü tutarsa, yakında Allah ona büyük mükâfat verecektir.” (Fetih süresi 10)
Sevgili peygamberimize olan bağlılığımız, Allaha bağlılığımız demektir.
Çünkü Peygamberimizi gönderen Allah’tır.
Gönderilene saygı, gönderene saygı demektir. Rasülüllaha elini verip bağlanan, Allaha bağlanmış demektir.
Mutlu aile yuvalarını kurarken, “Allah’ın emri, peygamberimizin kavli ile” dedikten sonra nikâh kıyanın sorusuna “Evet” diyerek bağlanıyoruz.
Dilde hafif manada ve sorumlulukta çok ağır olan bu dört harfli “Evet” kelimesi mutlu bir aile oluşmasında ve neslin devamının sağlanmasında bağ görevi yapmakta.
Alış-veriş yapılırken satana bayi denir, satın alana müşteri denir. “Bayi” kelimesi ile “Biat” kelimesi aynı köktendir. Parayı malla veya malı malla değişmek için elleri birleştirmeye tokalaşma, hayırlaşma diyoruz ve akti gerçekleştiriyoruz.
Yenişehirli Avni:
“Bir pula değmez benim indimde sûk-u kâinat
Alemi ben hiçe sattım bir sebil-i bey-i bât”
Yani: “Benim yanımda kainat/evren çarşısının tamamı bir pula değmez. Ben bu alemi kat-i bir satışla bir hiçe veriverdim” diyor.
Müslüman bir insan Allah’ın ve Rasülünün emir ve yasaklarına gönülden bağlanırken canını, malını, makamını, maaşını, rütbesini, diplomasını ortaya koyarak bağlanıyor.
İyi insanlara olan bağlılığımızda Rabbimiz bize bir ölçü veriyor. Bağlandığımız insanın emir ve yasakları Allah’ın emir ve yasaklarına ters düşmeyecek.
Eğer Allah’ın emir ve yasaklarına ters düşen bir emir veya yasakla karşılaşırsa ona uymak mecburiyetinde değildir.
Bu konuda Rabbimiz buyurur:
“Ey Peygamber, Mü'mine kadınlar sana: "Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydu¬rup getirmemek, iyilikte sana isyan etmemek üzere biat etmek için geldiklerinde, onların bi¬atını al ve onlar için istiğfar et. Şüphesiz Allah affedici, merhamet edicidir.” (Mümtehıne süresi 12)
Meşru zeminlerde eşimize, çocuklarımıza, dostlarımıza, örnek ve önder insanlarımıza, bağlarımızı koparmadan, hatta biraz daha güçlendirerek devam edelim.
Yanlış söz ve davranış içinde olanların kulağına fısıldayalım ve yanlış yayıcısı olmayalım.