Peygamberimiz Hz. Muhammed’den (SAV) yönetim dersleri
Ömer DİNÇER (Haber Türk)
Köşemizde zaman zaman peygamberlerin, filozofların, bilgi ve hikmet sahiplerinin siyaset ve yönetim konularında yapmış olduğu tavsiyeleri, hiç yorum yapmaksızın “Yönetim Dersleri” başlığıyla sunmaya çalışacağım. Bugün sizler için ramazan ayı münasebetiyle Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV) yönetimle ilgili hadislerinden seçtim:
Adalet
- Kıyamet gününde Allah indinde insanların en şereflisi adil hükümdar, en şerlisi ise zorba idarecidir.
- Allah, “Eninde sonunda zalimden mutlaka intikam alacağım. Yine zulme uğrayanı görüp de yardımcı olabilecek imkâna sahipken ona yardımcı olmayandan da kesinlikle öcümü alacağım” buyurmuştur.
- “Cihadın hangisi daha üstündür?” diye soran bir kişiye de “Zalim idarecinin karşısında hakkı söylemektir” diye cevap vermiştir.
Emaneti ehline vermek
- Yönetim işi ehil olmayan kimselere verildiği zaman kıyameti bekle!
- Ebû Zer! Sen zayıfsın. İdarecilik ise emanettir. Gerçekten hakkıyla yerine getirmeyen ve gereğini eda etmeyenler için bu vazife kıyamet gününde rezillik ve pişmanlıktır.
- Ey Abbas, ey Peygamber’in amcası! Islah edeceğin bir nefis, güç yetiremeyeceğin emirlikten daha hayırlıdır. Emirlik, kıyamet gününde bir hüsran ve pişmanlık vesilesidir. Eğer nefsine engel olabilirsen emir olma!
- Siz yöneticiliği çok isteyeceksiniz. (Oysa) o, kıyamet gününde pişmanlık olacaktır.
İstişare
- Akıllarınızı müzakere ile takviye ediniz; işlerinizin başarıya ulaşması için de istişareye başvurunuz.
- İdarecileriniz iyi kimselerden, zenginleriniz cömert kişilerden olduğunda ve işleriniz istişare ile yürütüldüğünde, yeryüzünde yaşamanız toprak altına girmenizden daha hayırlıdır.
Görev, yetki ve sorumluluk
- Vallahi, biz bu yönetim işine ne onu isteyen birini tayin ederiz, ne de ona hırs gösteren birini!
- Kişinin mal ve makama düşkünlüğünün dinine verdiği zarar, bir koyun sürüsünün içine salıverilmiş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarardan daha büyüktür.
- Sizden herhangi bir kimseyi görevli tayin edersek ve o da bir iğneyi hatta daha küçük bir şeyi bizden gizlerse bu hıyanet olur, kıyamet gününde o gizlediği şeyle gelir.
- Resûlullah (SAV) beni Yemen’e vali olarak gönderiyordu. Yemen’e hareket edeceğim sırada peşimden bir haberci göndererek beni geri çağırdı ve şöyle dedi: “Seni niçin geri çevirdiğimi biliyor musun? Benim iznim olmadan (ganimetten) hiçbir şey alma! Çünkü bu bir hainliktir. Her kim bu dünyada böyle bir hainlik yaparsa kıyamet günü (Allah’ın huzuruna), yaptığı o hainlikle getirilir. İşte seni bunun için çağırtmıştım, şimdi vazifene gidebilirsin.”
İyi yönetim
- Üç şey kurtuluşa erdirir, üç şey de helâke götürür. Kurtuluşa götürenler; öfkeli veya sakin iken adaletten ayrılmamak, kalabalıkta ve tenhada Allah’tan korkmak, zenginlik ve fakirlik halinde de ölçülü olmaktır. Katı cimrilik, insanı peşinden sürükleyen alışkanlıklar ve kişinin kendisini beğenmesi ise helâke götürür.
- Halkı, zalim veya kötülük işleyen kimseler de olsa, idarecileri doğru olup doğruluğa sevk edici kimseler olduğu müddetçe o topluluk asla helâk olmaz. Öte yandan, halkı doğru insanlardan müteşekkil de olsa, yöneticileri zalim ve kötü kimseler olursa, o topluluk helâk olur.
Danışman ve yardımcılar
- Allah bir idareci hakkında hayr dilediği zaman, ona dürüst bir yardımcı verir. Eğer o idareci yapılması gereken bir işi unutursa bu yardımcı, ona hatırlatır. Eğer idareci işi kendisi hatırlarsa o zaman da bu yardımcı işin yapılması hususunda idareciye yardımcı olur. Eğer Allah onun hakkında hayır dilememişse ona kötü huylu bir yardımcı verir. Eğer yapılması gereken bir işi unutursa yardımcısı ona hatırlatmaz. Eğer idareci işi kendiliğinden hatırlarsa o zaman da işin yapılmasında ona yardımcı olmaz.
- Yâ Kâ’b! Benden sonra gelecek bazı devlet adamlarından seni Allah’a sığındırırım. Her kim onların kapılarından girer, yalanlarını doğru sayar, yaptıkları zulümlerine yardımcı olursa ne o benden sayılır, ne de ben ondan. O kimse mahşer günü havzımda benim yanıma gelemez. Her kim de onların kapılarından girsin veya girmesin onların yalanlarını doğrulamaz, yaptıkları zulümlere yardım etmezse o bendendir, ben de ondanım. Mahşer günü bu kişi havzımın yanına gelecektir.