Dilimiz ve Türkçe’miz
Celal Arslan
Dilimiz, güzel Türkçemiz dünyada en çok konuşulan diller arasında beşinci sırada yer almaktadır. Bu sıralamayı yapmaktaki kastımız az konuşulan dilleri aşağılamak anlamına asla gelmez.
Dünyada “wintu-Nomlaki” dilini sadece bir kişi, “Arikapu ve Andoa” dilini iki kişi, “Anambe” dilini konuşan insan sayısı altı kişidir.
Bizim kompleksli aydınlarımızın dediğine de bakmayın. Türkçe hem mükemmel bir bilim dili, hem de şahane bir sanat dilidir. Haberlerde vardı, sanki bir bilinmezi açıklar gibi, “dünyada en çok konuşulan beşinci dil Türkçe” diye haber yapmışlar!
Çince birinci, İngilizce ikinci, İspanyolca üçüncü, Hintçe dördüncü ve 220 milyon insanın konuştuğu Türkçe beşinci sırayı alıyormuş en çok konuşulan diller arasında. Bizce Türkçe konuşan insan sayısı 300 milyona yakındır ve bu gerçek yeni değildir! Ama Genel Ağ’daki Vikipedi sayfasında hâlâ “Türkçe 15. dil” diye yazıyor!
Türkçe bir dünya dilidir. Ama...
Dışişleri Bakanımız, İsrail’in PKK’ye desteğiyle ilgili, “PKK’nin nasıl bir ’araçsallaşma’ içine girdiğini görüyoruz” şeklinde bir cümle kullanıyor. PKK onun bunun “maşası” zaten ama “Sala konup sele verilen” güzelim Türkçenin hâli “araçsallaşma” işte!
“-sal” ve “-sel” eki ’kumsal’ ve ‘uysal’ dışında işlek değildir ama her önüne gelen istediği kelimeye ekleyerek dili melezleştirip anlaşılmaz hâle getiriyor.
Beyoğlu Belediyesinin düzenlediği 5. Sahaf Festivali nedeniyle, Milliyet’te bir yazı: “Son ‘trendlerle’ antika kitaplar yan yana...” Biri de televizyonda açıklama yapıyor: “Festivalle ‘interlandımızı’ genişletmek istedik.” “Trend ve interland”, sahafların engin kültürüne bakın siz!
Ne diyeyim şimdi? Görgüsüzlük, cahillik, aşağılık duygusu, başkalarından farklı olma hastalığı... Düpedüz aydın ihaneti...
Adı özellikle “Entiivii” diye vurgulanarak söylenen televizyon kanalında, sunucu Genel Ağ’daki adresi okuyor: “entiiviiemenbisi(sılaş).......” Sılaş dediği “(/) eğik çizgi” ! Aynı televizyonda başka biri (/) işaretine “bölü” diyor. Ne imlâ tanıyorlar ne kural! Ya “CNN Türk” adlı kanalda “si-en-en Türk” diyorlar utanmadan! Türk kaşığı ile gavur bilmem nesi yemek gibi! Peki, RTÜK ne iş yapar dizi takip etmekten başka?
“Büyük” olduğunu iddia eden ama iki nokta ( :) yerine noktalı virgül (;) kullanan, soru eki “mı” yı büyük harfle başlatan, sonradan görme, tepeden inme sözde gazetecilerin manşetleri de delirtiyor insanları!
Bu kadar kendi diline, millî kültürüne düşman bir “tabaka”yı hangi millette bulursunuz?
Dünya dili Türkçenin sözlüklerde, ya Türkçe ya da Türkçeleşmiş binlerce kelime dururken İngilizce, Fransızca kelimeler, tamlamalar kurup konuşmanın kime ne faydası var? Uydur uydur konuş ve nesiller arası dil farkı yarat!
Halbuki Türkçe, dünya dilidir; onun kurallarını, özelliklerini başka dillerde bulamazsınız.
Meselâ, Türkçe sözcüklerde uzun ünlü (sesli) yoktur, dilimizdeki Türkçeleşmiş kelimelerde yazım ve anlam karışıklığını gidermek için â, î, û sesleri kullanılır. “Hala” ve “hâlâ” gibi... Buna uymazsanız “Balâ” ilçesinin adını “Bala” diye okur TRT spikeri!
Hangi dilde ünlü (sesli) uyumu kuralı vardır? Hangi dilin şiirinde bunca kafiye, redif, cinas, sözü musikiye dönüştürür? Hangi dilde “Mehmetçik” gibi muhteşem bir kelime vardır?
Türkçe, Türkün anayurdudur. Güzelim dilimizi onun bunun uyduruk dilleriyle kıyaslayanlar, medya maydanozluğu uğruna saçma sapan kelimeler uyduranlar bunun vebalini er geç öderler...
“Dilini kaybeden milletlerin tarih sahnelerinden de silinip gittiklerini bilmeyenlere tekrar hatırlatmak isterim.”
Ayrıca 2011-2012 eğitim ve öğretim yılının başarılarla dolu bir yıl olarak geçmesini canı gönülden diliyorum.