Sizin bize olan ihtiyacınızdan daha fazla biz, size muhtacız.
Gazzeli kardeşlerim, siz, bizleri, sağcısıyla solcusuyla çıkar putunun kör kuyusundan kurtarın bizi.
Yusuf’u kuyuya atan kardeşleri gibi sizden cesaret istemeye geldik.
Yüreklerimize, buğday değil, cesaret doldurun.
Dünyanın değersiz metaına biz, sizi satarken kendimizi çıkar putunun kör kuyusuna attık bizi.
Siz, kâfirlerin ateş bombalarına gererken bağrınızı,
Biz hayali ahtapotun kolları arasında kaybettik insanlığımızı.
Kesin, ahtapotun kollarını, kurtarın bizi.
Çaresizlik, tüketiyor bizi.
Sizin evleriniz, bağlarınız, bahçeleriniz harap,
Bizim aklımız, fikrimiz, kalbimiz, yüreğimiz harap.
Biz, sizin harap olan yurdunuzu imar edelim,
Siz bizim yüreksizliğimizi, çaresizliğimizi tamir ediniz.
Dost ellerimizi uzatalım, arş-ı âlâ’da bari duada birleştirelim.
Hasret tüllerini saralım yaralarımıza.
Gözyaşı dökelim de çaresizliğimizin üzerine,
Çatlatalım çürüyen umut çekirdeklerini.
Karışalım, barışalım, aşk ile âleme çağrı yapalım.
Silah dikenleriyle dolu dünyaya, İslam’ın güllerini saçalım.
Doğudan veya batıdan gelen despot sesine çevrilen kulakları,
Dostları da despotları da yaratan Rabbimizin kelamına çevirelim.
O kelam, Cebrail aleyhisselamın getirdiği, Muhammed aleyhisslatü ve’s-selamın tebliğ ettiği Allah kelamıdır.
Her bir ayeti binlerce güneşten daha aydınlık,
Binlerce gülistandan daha kokulu,
Binlerce gıdadan daha faydalıdır.
Beyaz sarayda, kızıl sarayda azgın haramilerin yazdığı değildir.
Harami aklından çıkan fikirleri, haram kalemlerin yazdığı her madde, binlerce zehirli yılan ve akreplerden daha zehirli ve binlerce esaret zincirinin halkalarıdır.
İman ateşiyle eritelim kula kulluk zincirlerini.
Panzehre dönüştürelim zehirlerini.
Siz, bombalarla, açlıkla, ilaçsızlıkla şehit veya gazi rütbesine yükselirken,
Biz, sağcımızla solcumuzla, haram servetle, serpme sofralarla, gıda ve saltanat zehirlenmesiyle, çıkar putunun gölgesinde kuyruk titretiyoruz.
Sizler, İslam’ın izzetini ayaklar altına aldırmamak için canınızı verdiniz.
Bizler, İslam düşmanlarına sırıtarak yaranmaya çalıştık.
Sizler, şeytanlaşmış insanlara boyun eğmektense, Rahman’a canlarınızı kurban ederken…
Bizler, kendi çocuklarına bile acımadan cehenneme giden yolun kriterlerini koyanların kriterlerini uygulama yarışına girdik.
Sizler, düşmana baş eğmekle barış olmayacağını kanıyla yazandınız.
Bizler, “Bizi de aranıza alınız” yarışındayız.
Sizler, şahsiyetini kirletmeyen ama şirk pisliğiyle kirlenenlerin bastıkları yerleri kanıyla yıkayanlarsınız.
Bizler, şirk kiriyle kirlenenlere yaranma yarışındayız.
Sizler, ölümsüzlüğün yolunun şehit olmaktan geçtiğini kanıyla imzalayanlarsınız.
Sizler, inkâr ve isyan yollarını tıkamak için tenini set, malını da harç yapanlarsınız.
Sizler, kanını kandiline yağ yapıp, kör kâfirlere, biz günahkârlara ışık saçarken söndürülenlersiniz.
Midemiz haramla dolu, sırtımız haramdan alınmış elbiseyle sarılı,
Arabamız faizle alınmış, yediğimiz, içtiğimiz haramla karışık.
Ne olur, bizim için de dua ediniz.